17.06.2013 14:12

Psikolojik Danışman

8676

Özgül Bozkuş

Soru: Benim sorum evlilikle ilgili olacak. Üniversitede okuyorum, üçüncü sınıf öğrencisiyim. Evlenmeyi planladığım birisi var. Ancak ailem evliliğin benim için çok erken olduğunu gerekçe göstererek evlilik planlarıma karşı çıkıyor. Ancak ben her ne kadar haram sınırlarına riayet etsem de evlilik konusunun gecikmesi bu konuda sıkıntı yaşamama neden oluyor. Evlilik, okul-iş ve ailem arasında kaldım. Çıkış yolu ise imkansız görünüyor, ne yapmalıyım?

Cevap: Hayatımızda isteklerimizi her zaman bir plan dahilinde yapmak riskleri aza indirir. Okumak, iş sahibi olmak, evlenmek, her gencin olduğu gibi sizin de hakkınız. Bunların belli bir sıra izlemesi sanki en doğru olan yol gibi gözüküyor. Kime göre? Bize yol gösteren örnek olan büyüklerimize göre. Ama maalesef doğruyu gösterme anlamında yanlışı yaşamamıza izin vererek ruh dünyamızda olumsuzluklar oluşturuyorlar. Okumak ve iş sahibi olmak birebir sizin sorumluluğunuz olduğu için başarıp başarmamak ilk önce sizi ilgilendirir.

Evlilik ise, iki insanın bir ömrü paylaşmak adına bir birine söz vermesi. İki insan adına karar verirken ailelerin de devreye girmesine bağlı ortaya çıkabilecek sorunlar, ikinizin karar verme şansını azaltıyor. Yani sizler biz evliliği bu şartlara rağmen harama girmemek için fedakarlık yaparak sorunsuz halde yürütebiliriz diye düşünseniz de büyüklerin evliliği büyüterek eşya, ev, para gibi maddi kaygılara teslim olmaları sıkıntıyı büyütür. O halde büyüklerden hiçbir maddi destek beklemeden çağımızın hastalığı olan israf ve gösterişe takılmadan eğitim harcamalarınızı beraber yaşamaya yönelik hale getirerek bir an önce evlenin. Ama bir tek şeye dikkat edin, evlilik için doğru seçim yaptınız mı? Yani bu dünya yükünün altında ezilmeyecek kadar birbirinize değer veriyor musunuz? Evet diyecek cesaretiniz varsa nikaha da evet deyin.

Ailenizin göstereceği tepki, sizi olumsuz etkilemesin çünkü evlenmek için bir araya gelmişsiniz. Bunun manevi yükünü ailenize anlatmaya çalışın. Mutlaka anlayacaklardır.

Ama sizlerin de dikkat edeceğiniz en önemli konu evlilik sorumluluğunun gereklerini yerine getirmek için engel olacak ya da daha sonra evliliğe zarar verebilecek okul-iş gibi konuları halletmeden arkadaşlıklar başlatmayın. Her başlattığınız arkadaşlık mutlaka evlilikle sonuçlanacaktır bilinci oluşturulmalı, sadece cinsel kökenli çekiciliği arkadaşlığa çevirme gibi basit beraberlikler yaşanmamalı.

Maalesef gençlerin sanki evlenecekmiş gibi rahat hareket ederek olması gereken kurallar yerine kendi kurallarını olur hale getirmeleri aileleri de bu konuda tedirgin ediyor. Çünkü nerede ise günü birlik yaşanan beraberlikler ailelerin gençlerin kararlarına karşı güvenini yok ediyor. Ailelerin erkek çocuklarına arkadaşlık noktasında verdikleri taviz, evliliğe geldiği zaman ciddi bir tepki ile karşılanıyor. Halbuki kız-erkek arkadaşlığı noktasında da kurallarını ifade etmeleri bu tür yanlışların düzelmesini sağlayacaktır.

Bu noktada ailelere düşün görev ise, çocuklarını yetiştirirken evliliği maddi temele dayandırmadan, manevi değerlere bağlı olarak gelecek planlayabilen fikirlere dayalı eğitimi ön plana çıkarmalarıdır.