• Reklam
  • Künye
  • İletişim
  • ABONE OL!
  • GENÇ'e Yazı Gönder
  • Atölye Çalışmaları
    • Yazı Atölyesi
    • Fotoğraf Atölyesi
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS
Kısa yoldan ABONE olmak

logo

  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
Anasayfa
  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!
  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!
  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!
  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız
  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!
  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart
  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!
  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!
  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!
  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık
  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!
  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!
  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!
  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var
  • ANASAYFA
  • Genel
  • Özel Hayatın İflası: Youtube

Özel Hayatın İflası: Youtube

08.06.2013 16:05
Genel
3198

Yılmaz Yılmaz

Eline kameralı cep telefonunu alan öğretmenini, arkadaşını, komşusunu, sınıfını, bakkalını falan çekmeye başladı. Çekmek yeterli değildi tabi. Youtube’da en çok izlenen görüntü olması gerekiyordu çektiklerinin. Gençler amansız bir savaşın içine böyle düştü işte. Kapı kırıldı, perde parçalandı yani. Modern birey paparazzi olmanın tadını almıştı bir defa. Kim durdurabilirdi ki?

Öyle bir hal aldı ki insanımız, merak etmeden duramaz oldu. Merak alanı da genişledikçe genişledi haliyle. Kendi ilgi alanının dışına çıktı, farklı uğraşılara da merak salmaya başladı. Örneğin hiç tanımadığı bir gencin yılbaşı gecesini kutlarken arkadaşıyla beraber sazlı-sözlü-danslı eğlencesini kendi arkadaşının gösterisiymiş gibi benimsedi, izledikçe izledi; tavsiye etti diğer arkadaşlarına, yayındaki görüntünün izlenme oranını (share) yükseltti farkında olarak ya da olmayarak.

Merak ilmin anasıydı; ama günümüzde paçavraya çevrilmiş bir ilim anlayışının ürünü olarak ortaya konan “bilim” her alanda tartışılmaz güç kaynağı oldu uzun bir zaman. Bilimi temsil edenlerin şahsında değerini yitiren, eski görkemli günlerini geride bırakan bilim, yerini şarlatanlığa, sahtekârlığa, ihtikâra, menfaate bıraktı. Bilimin yerini şarlatanlık alınca, haliyle merak da başka mecralara yöneldi. Merakına yenik düşen, ilgi alanı genişleyen, başka hayatlara dokunmak isteyen gençler bu doymak bilmez iştihalarını internet denen sanal gerçeklikle karşılama yolunu seçti. Youtube’da, işte bu merak duygusunun kamçıladığı gençlerin dizginden boşanırmışçasına hücumuna maruz kaldı. Her geçen gün popülerliği arttı.

Yaklaşık bir buçuk yıl önce ABD’de iki gencin aklına gelen bu çılgınca gösteri ve gösterme-teşhir ‘oyunu’, internet kullanıcılarının öyle bir rağbetine maruz kaldı ki Google bir kamyon dolusu parayı gözden çıkarıp bu siteyi satın alıverdi (1,6 milyar dolar diye yazı gazeteler) Google gibi bir bilişim devinin adı altına giren, youtube.com zaten büyüktü ve güçlüydü, ama şimdi daha güçlü olarak döndü internetperestlerin önüne. Bugün bir ‘fenomen’ olmaya aday olan youtube aynı zamanda insanların korkulu rüyası haline gelmeye de başladı, dersek abartmış olmayız sanırım.

Türkiye’de bir lisede yaşanan vahim hadiseyi hatırlamayanınız yoktur: Bir sınıfta öğretmenleriyle dalga geçen, el-kol şakası yapan ve bunu cep telefonu ile çekerek youtube’da yayınlayan liseliler bir anda gündem olmuştu hatırlarsanız. Liselerdeki başıboşluğun gözler önüne serilmesi adına ortaya konan bu haber peşinden başka sorunlara davetiye çıkarmış oldu: Öncelikli olarak bu haberle beraber Youtube ifşa edildi, yani varlığı daha önce pek bilinmeyen youtube böylelikle duyurulmuş olundu tüm kamuoyuna. İkinci sorun şuydu: Çektikleri görüntüleri televizyonda izleyen gençler tekrar sarıldı cep telefonuna, diğerleri de yeni bir meraka kapıldı, acaba bizim çektiğimiz görüntüler de çıkar mı televizyona, diyerek… Eline kameralı cep telefonunu alan öğretmenini, arkadaşını, komşusunu, sınıfını, bakkalını falan çekmeye başladı. Çekmek yeterli değildi tabi. Youtube’da en çok izlenen görüntü olması gerekiyordu çektiklerinin. Gençler amansız bir savaşın içine böyle düştü işte. Kapı kırıldı, perde parçalandı yani. Modern birey paparazzi olmanın tadını almıştı bir defa. Kim durdurabilirdi ki?

Görüntüsü youtube’da yayınlananları da aldı bir telaş haliyle. Görüntüyü sildirmek de öyle kolay değil. Uğraşmak lazım, İngilizce bilmek lazım, görüntüyü niçin sakıncalı bulduğunu adamlara inandırmanız lazım. Ve daha bir sürü ayrıntı…

ABD kültür anlayışında gayet doğal karşılanan bir hadisenin yaşadığınız yerde öyle olmadığını anlatabilmek de maharet isteyen bir iş doğrusu. İşin bu kadar cılk tarafı yetmezmiş gibi gençlerin bir birlerini şantaj yapmak ve tehdit etmek için kullandıkları silaha dönüşmeye başladı bu sınırsız çılgınlık. Gökteki yıldızlar gibi olan sahabeden biri, ilim ve iman kabını Hz. Rasulullah (aleyhiselatüvesselam) çeşmesinden dolduran İslam’ın ikinci halifesi Hz. Ömer’in (r.a.) mahrem alan konusundaki hassasiyetini hatırlayalım:

Hz. Ömer, gecenin bir vakti sokaklarda dolaşmaktadır. Emîr’ül Mü’minîn olduğu için yani müminlerin başı olduğu için her an bir sıkıntısı olan biri varsa yardım etmek de onun görevidir. Bağrış çağrış seslerin geldiği bir eve yaklaşır. Evin kapısı kapalı olduğu için Halife Ömer (r.a.) evin duvarına çıkar. Oradan bakınca ev sahibinin içki içtiğini görür. Ve oradan seslenir ona. İçki içtiği için mümine yakışmayan bir iş yapmıştır. Kızmıştır Ömer, bağırmaktadır adama. Adam da mahcup olmuştur, cevap verir: Ya Ömer ben hata işledim ama sen de evimin duvarına çıkıp bu halimi izledin. Mümine yakışır mı bu? İzin almadan yaptığın bu davranış doğru mudur?

Tam olarak ifade edememiş olsam da öz ve özet olarak yaşanan olay bu. Efendiler Efendisi izin konusunda o kadar hassas ki bırakın dışarıdan eve girmeyi evin içinde dahi ev halkı arasında dahi odalara girişte izin istenmesini buyurmaktaydı. Hz. Ömer, davranışından ötürü o kişiden özür dilemişti ve en büyük Hak sahibi olan Allah’tan da bağışlanma niyaz etmişti…

Şimdilerde bırakın gençlerin bu hassasiyeti taşımasını, matah bir iş yaptıkları zannıyla çevrelerine “hava” atma yarışına girdiler bile. Genelde İstanbul, İzmir, Bursa, Ankara, Antalya gibi Büyükşehirlerde örneğine daha çok rastlanan bu hadiseler önü alınmadığı takdirde her yerde rastlanabilecek “sıradan bir olay” olmaya doğru gidiyor.

Müslüman ahlâkıyla hiç de bağdaşmayan bu tür bir eylemin internet aracılığıyla mubah olarak lanse edilmesi, zaten televizyon ve boyalı basın eliyle iyice zayıflatılmış, drajeler halinde sunulan “iç dinamizm”i, “mümin duruşu” iyice zedelemektedir. Günah kampanalarının bir biri ardına çaldığı zamanların meyus çocukları olan Müslümanlar ise ya toplumun genel gidişatına ayak uydurmakta buluyor çareyi ya da kendini, çevresini, ailesini toplumdan soyutlayarak kurtulmaya çalışıyor bu durumdan.

Her evin içinde olup-biteni merak etmeler, argo tabirle üstüne vazife olmayan işlere burun sokmalar almış başını gidiyor.

Kim bilir belki hepsinin çaresi, kalp katılığına merhem bulmaktır. Acımasızca başkasını medyaya ya da ne bileyim kirli gözlere malzeme etmek kalp katılığından değil de nedendir? Sanırım mümin gençler öncelikle içlerindeki “hilm” duygusunu kaybetti. İçimizdeki merhameti kaybettiğimiz ölçüde insaf duygusundan da, vicdan görgüsünden de, Yaratan korkusundan da uzaklaşıyoruz haliyle.

Bir sahabenin sorduğu sorudur Efendimize: “Ey Allah’ın Rasulü, bazen içimden rahmetin kaldırıldığını zannediyorum, sinirli aksi biri oluyorum, ne yapmalıyım?”

“Bir yetimin başını okşa!”

Reçete Efendiler Efendisinin sunduğudur. Gerek gerçek anlamıyla gerek mecaz anlamıyla bir “yetim” bulup başını okşamak…

Sen ne güzel bir öndersin ey Rasul!

BU YAZIYI BEĞENİN:

Yazar Hakkında

GENÇ

Adımız GENÇ. Aylık olarak çıkan bir alan dergisiyiz. Genç olan herkese ulaşmak istiyoruz. Ama bizim gençten anladığımız biyolojik tasnifin biraz ötesinde. Biz genç dendiğinde, yüreğindeki gücün farkında olan, yüreği genç olanı anlıyoruz. Ümidini kaybetmemiş, gözlerindeki ışıltıyı hep korumuş, biraz muzip, biraz öfkeli, biraz muhalif, biraz ele avuca sığmaz, ama hep heyecanlı, hep dertli, yüreği kocaman, g&o...

Fikrinizi / Yorumunuzu Bizimle Paylaşın...

Son Manşetler

  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart

  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!

  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!

  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık

  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!

  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!

  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  • 13
  • 14
  • Tümü

Benzer Yazılar

Sahra-yı Kebir`i Nasıl Geçtim
Sahra-yı Kebir`i Nasıl Geçtim
Yorularak okunacak 500 kü...
"Erbakan da Aramızda Allahu Ekber…"
Önce tekbirler yükseldi k...
Kağıt Kokulu Yıllar
Kağıt Kokulu Yıllar
Dergimizin dosya konusunu...
Antigone
Antigone
Herhâlde tragedyanın başa...

Genç Dergisi 194. Sayı

POPÜLER YAZILAR

  • Son Eklenen
  • Çok Okunan
  • Haber Merkezi

Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

Kötülere Karşı Farkındalık Şart

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

Genç Dergi Mayıs Sayısı Çıktı! 8431318

Bagamoyo Afrika... 4919179

Kasım Sayımız Çıktı! 3490751

Hangi Filmi Neden İzleyelim? (Özel Çalışma) 1187329

Bkz: Doğu Türkistan 422012

En Güzel Cuma Hediyeleri! 287487

10 Soruda Sen Kimsin? 275895

31.12.2024

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

01.12.2024

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

01.11.2024

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

02.10.2024

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

01.09.2024

GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

31.07.2024

GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

20.06.2024

Dertle Yüzleşince Dertler Yüzleşince

Tüm Videolar

Video GENÇ

En Önemli Yetenek: Sunum!
Takip Edin

GENÇ Twitter Akışı

@gencdergi kullanıcısından Tweetler
TÜM FOTOĞRAFLAR

FOTOĞRAF GALERİSİ

  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
TÜM YAZILAR

GENÇ BİLİM

  • Yazmak Üzerine Bir Swot Analiz
    İnsanlığın tekâmül süreci...
  • Adâb-ı Muâşeret Hastalıkları ve Edebî İyilik Hâli
    Âdâb-ı muâşeret hastalıkl...

GENÇ FACEBOOK AKIŞI

Genç Dergi

İLETİŞİM

Reklam
ABONE OL!
Künye
Yazarlar
İletişim

GENÇ'ten

GENÇ'e Yazı Gönder
Yazı Atölyesi
Fotoğraf Atölyesi
Psikolojik Danışman
Ödüllü Test










GENÇ Bilişim © 2006 - 2025 . Tüm Hakları Mahfuzdur.
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS