
Çağla Evsen
Aynaya bakıyorum…
Gördüğüm surete ne kadar yabancıyım, şaşırıyorum!
Aynaya bakıyor musunuz?
Ne kadar tanıdıksınız kendinize?
Ne görüyorsunuz size bakan gözlerde?
İllegal kıskançlık, mim çekilmiş yalnızlık, fahiş hüzünler, zillet içinde umutlar…
Sahi, siz kimsiniz?
Ne için gelmiştiniz bu şehre?
Kaç gemi yaktınız, kaç köprü yıktınız ve kaç kalp kırdınız; özgürlük diye?
Düşleriniz vardı bir de..!
Kaç kez düştünüz ‘düşler deniz’ine?
Koşmuyor musunuz hala aşk peşinde?
İnanmıyor musunuz bütün umursamazlığa rağmen ‘umut’un varlığına?
Sahi, siz kimsiniz?
Ne için gelmiştiniz bu şehre?
Hayalleriniz neydi sizin?
Peki, ne kadarını gerçekleştirebildiniz bu keşmekeşlikler içinde?
Kim tuttu ellerinizden; kim kaldırdı sizi yüzüstü düştüğünüzde?
Hangi paslı yürekler budadı acımadan umutlarınızı?
Nasıl izin verdiniz onca makasın içeri girmesine?
Kanayan dizlerinizin, ağrıyan gözlerinizin ve sancıyan kalbinizin ilacı yarınlar değil miydi?
Vaz mı geçtiniz yoksa her şeyden?
Siz de mi yenilgiyi kabullendiniz bu kadar erken?
Yaktığınız gemilerin külleri ayrılık rüzgârıyla hangi gönüllere savruldu şimdi?
Dönemiyor musunuz geri?
İnandığınız hayatın peşinde mi koşuyorsunuz yoksa; inandırılmış,dayatılmış hayatımı yaşıyorsunuz?
‘Hakk’ dan ümit kesilmez,bilmiyor musunuz? Unuttunuz mu yoksa her şeyi?
Sahi, siz KİMDİNİZ?
Hatırlıyor musunuz?
(Hakk’dan ümidi kesenlerin yolu bulması dileğiyle..)