Kendisini bir ISNA Konferansı’nda görmüştüm. İdeal bir Amerikalı Müslüman portresi çiziyordu. Arap kökenli bir akademisyendi. Sempatikti ve seviliyordu. Müslümanların, yaşadıkları toplumla bütünleşmeleri gerektiğine inanıyor, bunun için de siyasi ve sosyal faaliyetlerde aktif olarak görev alıyordu. Öyle ki 2000 yılındaki başkanlık yarışında, Yahudi Lieberman’ı başkan yardımcısı olarak gösteren Gore’a karşı Bush’u desteklemişti ve bir rivayete göre 50.000’den fazla seçmeni Cumhuriyetçi Parti üyesi yapmıştı. Hem de seçimin kaderini etkileyen yerden: Florida’dan.
Filistinli bilgisayar profesörü Sami El-Arian bugün hapiste. Şubat 2003`te tutuklandı, gözaltı sırasında hücreye kapatıldı. Filistin İslami Cihat örgütüne yardım etmekle suçlandı, tam 36 ayrı suçtan yargılandı; hiçbirinden yeterli delil olmadığı için jürinin kararsız kalması, ardından uzlaşmaya çalışması bile onun mahkumiyetini engelleyemedi. Buna rağmen 18 yıl ceza aldı.
Arian, kendisine yapılan muameleyi protesto için açlık grevine başladı. Seçilmesine destek olduğu Bush zamanında yaşadıklarına kadar Amerikalı Müslümanların tipik bir temsilcisiydi. Ümit doluydu ve geleceğe heyecanla bakıyordu. Bugün hapiste ve açlık grevi eyleminde. Temsilciliği devam ediyor ama. Seçilmesine destek verdiklerine kırgın, öfkeli ve belki de olup bitenin nereden nereye geldiğine şaşırmış bir vaziyette. Bütün Amerikalı Müslümanlar gibi…