Sümeyra Ağaoğlu
Şimdiye kadar kim "hayır" diyebilmişti ki. Biz de diyemedik. Ne tuhaf, sırf sen evleniyorsun diye evleniyordum. Bir an öfkelenir gibi oldum sana. Ama sen de ben evlendiğim için evleniyordun sonuçta.
O gün kendime en yakın hissettiğim insandın belki de sen! Karşılaşma anı geldiğinde, tüm çaresizliğin isyan gözyaşları olmuş; dökülmüştü yanağına eminim. Yüzün kapalıydı ama biliyordum; sen de tıpkı benim gibi ağlıyordun. Ya da kaskatı kesilmişti çehren. Kirpiklerin dakikalardır değmemişti birbirine. Donup kalmıştın. Her nasılsa... Kesin olan tek şey var; mutlu değildin! Birbirinin mezarını kazan iki ölü gibiydik. Ama şimdiye kadar kim "hayır" diyebilmişti ki. Biz de diyemedik. Ne tuhaf, sırf sen evleniyorsun diye evleniyordum. Bir an öfkelenir gibi oldum sana. Ama sen de ben evlendiğim için evleniyordun sonuçta.
Arabaları değişip de yola koyulunca gözlerim karardı. Ölüyorum sanıp gülümsemişim. O an annemin yüzü belirdi önümde. Yıldızlı bir Urfa gecesi... Damda, başımı onun dizlerinde dinlendiriyorum. Yaşım 9. Beş sene sonra büyüyeceğimden habersiz konuşuyorum; evleneceğm insanı bu gece rüyamda görmek istediğmi söylüyorum ona. Vücudunu bir titreme alıyor. Yattığım yerden göremesem de yüzünün ince bir hüzünle gerildiğini biliyorum. Ne zaman hayallerimi anlatsam böyle oluyor çünkü. Dili varmıyor söylemeye ama gözleri yalvarıyor: "Hayal kurma kızım!" diye... O zamanlar anlayamıyorum şimdi anladığımı ve bilmiyorum hayallerinin gerçekleşmediğini.
Buralarda Analar Kızlarıyla Aynı Kaderi Paylaşırlar
Çoğu Zaman! Karanlık dağıldı. Pembe, saten duvağımın altından baktığım dünyam hiç de benzemiyor pembeye. Araba taşlı yollarda sallana sallana ilerliyor. Ben "yavaşlasın" diye tekrarladıkça içimden, o daha da hızlanıyor. Seni düşünüyorum. Yerinde olmayı istiyorum. Yani annemin yanında... Sen de benim yerimde olmak istiyorsun. Yani annenin yanıda...Gözlerin karardı mı merak ediyorum.
Küçükken de çok kararırdı benimkiler. Abim gelirdi sessizce arkamdan, kapardı elleriyle. En çok o güldürürdü beni. Ne çok masal bilirdi. Büyüyünce gözlerimi kapamaz sanıyordum. Sandığım gibi olmadı. Bugünden sonra ebediyyen gözlerimin üstünde olacak elleri!.. Böyle olsun istemezdim. O da istemezdi biliyorum.
Vazgeçtim. Artık arabanın hızlanmasını istiyorum. Aniden karşısına bir otomobil çıksın ve tutmasın frenler. Yokluğumun, ölümümün acısını dağıtıyorum tüm sevenlerime. Sebep olanlar ağlasın istiyorum en çok.
...
Araba sallanmıyor. Motor sesi kesildi. Film koptu anlaşılan. Buraya kadarmış. Kusura bakmayın ama artık yaşayamayacağım. Bu rol hiç bana göre değil. Oynayamayacağım. Film koptu. Ebediyyen hayal kurmayacağım bir evdeyim. Çok soğuk. Titriyorum. Birileri gelsin istiyorum. Gelip halimi sorsun. Bir "nasılsın" desin. Diyeceğim çok şey var!
Ayak tıkırtıları... Geliyor işte! Uzun mu kısa mı, çilli mi benli mi, güler mi gülmez mi, kızgın mı sakin mi, kaba mı naif mi, ne sever ne giyer, ne yer ne içer?.. Bilmediğim kocam geliyor! Azrail`i ondan önce göndermesi için yalvarıyorum Allah`ıma.
Kapı gıcırtısı... İşte orada dikilmiş bakıyor bana. Berdel yazıyor gözlerinde. Alnında, ellerinde, her yerinde berdel yazıyor. İçimden bizim buralarda kadınların hiç söyleyemediği iki kelimeden birini haykırıyorum:
Hayır! Hayır! Hayır!