
Muhalifler zemin mi kaybediyor?
Özgür Suriye Ordusu’nun, Esed güçleri karşısında ilerlemesi durdu mu?
Son bir aydaki gelişmelere bakıldığında dünya kamuoyunda böyle bir algının oluştuğu söylenebilir. Ancak şunun altını çizmek gerekiyor bir cephede bir de medyada yürüyen propaganda savaşı söz konusu. Kimin hangi cephede nereye ne denli hakim olduğu tam olarak kestirilemiyor dolayısıyla...
Geçen ay BM Genel Kurulu’nda, Suriye hakkındaki karar taslağı 12 ret oyuna karşın 107 oyla kabul edildi. Oylamada 59 ülke ise çekimser kaldı. Dünya ülkelerinin büyük bir çoğunluğu Esed rejiminin halkının katlettiğini söyledi ve kınadı. Esed’in doğru yolda olduğunu söyleyen ülkelerin sayısı ise sadece 12. Onun da bir bölümü esamisi okunmayan ülkelerden oluşuyor.
Şimdi bu kadar güçlü uluslararası kamuoyuna, dünya ülkelerinin çok büyük bölümünün Esed’in karşısında ancak çok küçük bölümünün Esed’in yanında olduğu gerçeğine rağmen, Suriye’den üç yıldır süren bu zulüm neden durdurulamıyor?
Cevap çok net; Çünkü dünyanın o çok büyük bölümünü oluşturan ülkeler sadece konuşuyor ve olan biteni seyrediyor. Esed’in yanında duran o çok az sayıdaki ülke ise Baas diktatörünün iktidardaki ömrünü uzatmak için maddi, manevi, lojistik, silah bütün imkanlarıyla seferber olmuş durumdalar.
Rusya, İran bitmek tükenmek bilmeyen lojistik destekleriyle… Hizbullah milisleri ise Esed güçleriyle ele ele vermiş bir halde bizzat cephede savaşıyorlar. Zaten adil olmayan güç dengesinin muhalifler lehine bozulmasına engel oluyorlar.
Bakın sadece İran o da ambargo sebebiyle zor durumda olmasına rağmen şimdiye kadar eli kanlı Suriye rejimine 20 milyar dolar yardımda bulunmuş. Rusya önceden vardığı anlaşmaları bahane ederek füzeler ve diğer ağır silahlar olmak üzere Suriye’ye silah sevk etmeye devam ediyor.
Batı dünyasının; “verdiğimiz silahlar ‘radikal unsurların’ eline geçer, Esed giderse ‘İslamcılar’ gelir” kaygısıyla Suriye’deki katliama seyirci kaldığı sürece Esed rejimi, ele ele verdiği Hizbullah milisleriyle Suriye’de kan dökmeye devam edecek.