• Reklam
  • Künye
  • İletişim
  • ABONE OL!
  • GENÇ'e Yazı Gönder
  • Atölye Çalışmaları
    • Yazı Atölyesi
    • Fotoğraf Atölyesi
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS
Kısa yoldan ABONE olmak

logo

  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
Anasayfa
  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!
  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!
  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!
  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız
  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!
  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart
  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!
  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!
  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!
  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık
  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!
  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!
  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!
  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var
  • ANASAYFA
  • Genç Haber Merkezi
  • Selâmlar Askıda Kalmasın!

Selâmlar Askıda Kalmasın!

27.05.2013 17:23
Genç Haber Merkezi
8317

Ayhan Işık

Vakitlerden birinde, vaktin en güzel diliminde, güneş doğmamış daha. Şafak sökmek üzere ama evden çıkıp “bakalım kısmet neymiş” diye besmele ile sokaklara dalınca birisinin hareketlerindeki tedirginlikten huylanıp şahsı takip ettiğimde geçtiği yerlerdeki araçların kapılarını zorladığını görünce, telefonumu almadığımı fark ettim. Adımlarımı hızlandırıp bulduğum ilk açık bakkal sahibine – ki artık o vakitte açık bakkal bulmak da nasip işi. - durumu bildirip polisi aramasını ricâ edip ayrıldım. Devamını bilmiyorum. Bakkal polisi aradı mı? Polis geldi mi? Ya da sonrası...

Zaten anlatmak istediğim de bu değil benim. Anlatmak istediğim, nasibim neymiş günden yana niyetiyle dışarı çıktığım o günün sabahında, bu kez dönüş yolunda yaklaşık yine aynı bölgede, elinde bastonu ile bir başka kapalı bakkalın akşamdan dışarıda bıraktığı tabureye oturmuş, bastonunu dizlerinin arasına almış, alnını bastonunun üzerine üst üste birleştirdiği ellerine bırakmış dedemin hâli. “Acaba bir sıkıntısı mı var, rahatsızlandı mı?” diye hiç bir hareketin, kimsenin olmadığı o sokakta yanına yaklaşıp selâm verdikten sonra “Dedem” dedim. “İyi misin?” Yavaşça başını kaldırdı. Duruşunu dikleştirdi. Yüzünde derinliği olan selâm verilmenin minnettarlığı ile o muhteşem yumuşacık bir gülümseme. “ Şükür evlâdım” dedi. “Rabbime binlerce şükür. Buna da çok şükür.”

Herhangi bir sabah. İki insan, iki ayrı dünya. İki ayrı ruh. İki ayrı âlem. Ve iki ayrı duygu. Babam çok söylerdi. “Oğlum! Sokakta karşılaştığın insanlara, tanıdık olsun olmasın selâm ver. Bak selâm vermiyorsun.” diye. Ben de kızardım. Bu zaman o zaman değildi çünkü. Bu zaman da tanıdık olmayan insanlara selâm verilir mi? Ne demiş Fuzulî “Selâm verdim, rüşvettir diye almadılar” “Burası köy mü?” gibi bir adına şimdilerin psikoloji diye tanımladıkları ruh hâliyle bir yığın serzenişte bulunurdum.

Sonra dünya döndü, gün geldi yolumuz Avrupa’nın ülkelerinden bir kaçına düştü kısa süreliğine. Ne gördün? Ne öğrendin derseniz size iki şeyi çok açık çok net söyleyebilirim. Birincisi; insanları çok erken kalkıyor. Gecenin sabaha döndüğü vakitlerde çarşı pazar hareketleniyor. Çok az uyuyorlar. İkincisi ise kalabalık olmayan ortamlarda, sokaklarda, bire bir ya da küçük guruplar halinde karşılaştığınızda mutlaka selâm veriyorlar kendi dillerinde. Ve ben “burası köy mü baba” diye sitemlenirken onlar burası Türkiye mi? Dercesine inat yabancı olduğumuzu bile bile selâm veriyorlar, gülümsüyorlar, gözümüzün içine bakıyorlar, selâm bekliyorlar. Gel de Üstâd’ı anma. Gel de Âkif’i hatırlama. Gel de yaptığı tespiti beğenme, küçümse. Ne diyor Üstâd, “Dinleri var, yaşantımız gibi. Yaşantıları var, dinimiz gibi.” Ey Üstâd “Ne büyüksün ki, kanın kurtarıyor Tevhîd’i...”

Bende dönüm noktasıdır, “Selâm” konusu o gün bu gündür. Bir selâm her şeyi değiştiriverir mânevî gücüyle. Artık ben her sabah ve her ortamda selâm vermeye selâm almaya çalışırım. En çok yaptığım îkazlardan birisidir genç arkadaşlarıma fırsat buldukça.

Öyle tepkiler alırım ki selâmlaşmalarım da? Bazıları “Hayırdır hemşerim bir şey mi istiyorsun.” Der gibi bakar yüzüme. Bazıları bir şey isteyecek diye duymazdan gelir. Kimisi gönülsüzce, kafasındaki konulardan kopardım diye kızarak alır selâmımı. Çok azı bekler selâm vermemi veya selâm verir yüzüme bakarak, “ya selâmımı almazsa” diye endişeli. Ara sıra bazıları da, beni fark ettiği andan itibâren kendinden emin, yürekten bir selâmla geçer gider yanımdan. Zaman zamanda selâmların birlikte verilip alındığı olur. Çakışır havada. Ha birde öyle selamlaştığım insanlar var ki. Küçük olduğum için önce benden bekler selamı. Beklediği karşılığı bulunca bir “Allah senden razı olsun.” Duasını ekler selâmının sonuna. Selâma muhtaç ama hiç beklemediği, fark etmediği, dalgınlığına geldiği anda selâmımı duyan amcalar, dedeler denk gelir bazen de. Bunlar öyledirler daha çok. Gençlerde göremezsiniz bu tür tepkileri. Selâmımı duyunca öyle bir karşılık verirler ki size, sarılıp öpecek sanırsınız. İşte ben sonu dua ile biten ya da selâmımın karşılığında boynuma sarılıp öpecek sandığım bir hissiyatla karşılaştığımda “ya Rab... Binlerce şükürler olsun” derim. Bildiğim en azından günü kurtardık. Sonrasında Sen ne nasip edersin bilemem ama ben bu günü kurtardım İnşallah. Şüphesiz Senin mülkün geniştir. Sebebe de ihtiyacın yoktur.” Dua ederim. Yürüyüşüm değişir, dikleşir, yere daha bir sağlam basarım.

Yukarıda ki konuda bahsi geçen kişiler, yaşıtlarım ya da benden daha yaşlı büyük olanlardır. Yaşça benden küçük olanlar yani gençler mi? Çok ender olarak zaman zaman tanımadığım gençlerden selâm alırım. Böyle olduğunda da selâmın sonuna dua eklemeyi ihmâl etmem hiç bir zaman. “Allah, selâm verenlerini artırsın, iş rastlığı, baht açıklığı versin.” diye. Ama birçoğu, hattâ maalesef pek çoğu boyunlarından giysilerinin içerisine girip orada kaybolan kulaklık kablolarının ucundaki nesnelerden gelen seslerle mest olmuş vaziyette, etraflarından kopuk ya da inanılmaz serî hareket eden başparmakları ile telefonlarının ekranlarında kaybolup gitmişlerdir. Sizi duymazlar. Görmezler, fark etmezler. Selâmınız havada asılır kalır. Kimse alınıp gücenmesin... 

BU YAZIYI BEĞENİN:

Yazar Hakkında

GENÇ

Adımız GENÇ. Aylık olarak çıkan bir alan dergisiyiz. Genç olan herkese ulaşmak istiyoruz. Ama bizim gençten anladığımız biyolojik tasnifin biraz ötesinde. Biz genç dendiğinde, yüreğindeki gücün farkında olan, yüreği genç olanı anlıyoruz. Ümidini kaybetmemiş, gözlerindeki ışıltıyı hep korumuş, biraz muzip, biraz öfkeli, biraz muhalif, biraz ele avuca sığmaz, ama hep heyecanlı, hep dertli, yüreği kocaman, g&o...

Fikrinizi / Yorumunuzu Bizimle Paylaşın...

Son Manşetler

  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart

  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!

  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!

  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık

  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!

  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!

  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  • 13
  • 14
  • Tümü

Benzer Yazılar

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!
GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!
GENÇ Dergi`nin Ocak sayıs...
GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!
GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!
GENÇ Dergi`nin Aralık say...
GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!
GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!
GENÇ Dergi`nin Kasım sayı...
GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!
GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!
Gençliğin nabzını tutan d...

Genç Dergisi 194. Sayı

POPÜLER YAZILAR

  • Son Eklenen
  • Çok Okunan
  • Haber Merkezi

Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

Kötülere Karşı Farkındalık Şart

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

Genç Dergi Mayıs Sayısı Çıktı! 8431812

Bagamoyo Afrika... 4919575

Kasım Sayımız Çıktı! 3502586

Hangi Filmi Neden İzleyelim? (Özel Çalışma) 1188279

Bkz: Doğu Türkistan 482137

En Güzel Cuma Hediyeleri! 287911

10 Soruda Sen Kimsin? 276643

31.12.2024

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

01.12.2024

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

01.11.2024

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

02.10.2024

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

01.09.2024

GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

31.07.2024

GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

20.06.2024

Dertle Yüzleşince Dertler Yüzleşince

Tüm Videolar

Video GENÇ

En Önemli Yetenek: Sunum!
Takip Edin

GENÇ Twitter Akışı

@gencdergi kullanıcısından Tweetler
TÜM FOTOĞRAFLAR

FOTOĞRAF GALERİSİ

  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
TÜM YAZILAR

GENÇ BİLİM

  • Yazmak Üzerine Bir Swot Analiz
    İnsanlığın tekâmül süreci...
  • Adâb-ı Muâşeret Hastalıkları ve Edebî İyilik Hâli
    Âdâb-ı muâşeret hastalıkl...

GENÇ FACEBOOK AKIŞI

Genç Dergi

İLETİŞİM

Reklam
ABONE OL!
Künye
Yazarlar
İletişim

GENÇ'ten

GENÇ'e Yazı Gönder
Yazı Atölyesi
Fotoğraf Atölyesi
Psikolojik Danışman
Ödüllü Test










GENÇ Bilişim © 2006 - 2025 . Tüm Hakları Mahfuzdur.
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS