
Tefehhümü müşkil metinler kaleme aldığım, bahusus cümle tahrir ameliyemin eski(mez) kelimata ve terettübata temellük ettiğine binaen “dinazor” nam olunan eslafa mensup olduğum, binaenaleyh kalemimin faydadan hali olduğu şeklindeki i’tiraz kulağıma çalınmıştır. Hakşinas kaarilerimin bu me’nus tecahüme müteyakkızane mukabelelerine medyun-u şükranım. Haddızatında bu, mühim bir mesele değildir; vaki i’tirazın da bir sadme-i Osmaniyeye bile tahammül edebileceği meşkukdur. Mamafih, “yılanı küçükken ezmeli” fehvasına binaen muhtasar da olsa cevap vermeyi arzu iderim. Amma kim melun muterizlere değil ve fakat itirazın asıl hedefi masum gençlere şunu dimek isterim kim:
Ey gözlerindeki pırıltılar ile ısındığımız, gönlümüzün süruru, atimizin mimarı genç! Muhteşem bir mirasın varisi olduğunu zinhar unutma! Sana bunu unutturmak isteyenlere en güzel cevabın bu satırları tefehhüm etme gayretine masadak olmaktır. Anlayabildiğin mikyasta takdir edecek, takdir edebildiğin mikyasta taakkul edeceksin. Taakkulun, muhabbeti tevellüd edecek ve sen ecdadın ve eslafın ile muhabbetkarane müftehir olacaksın. İşte o dem fakirin şükür demidir. Beni bu şükürden mahrum etmeyeceğini ümid ederim. İzaha muhtaç yerleri sual etmekten hazer etme! Gözlerinden öperim.