İbrahim Refik
"Biz de Osmanlı`nın bir parçasıyız. Kendimizi asla sömürge gibi görmedik. Güçlü ve hoşgörülü Osmanlı düzenine her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.
Osmanlı`nın bıraktığı boşluk doldurulamadı. Osmanlı düzeni yeniden ihya edilemez mi? İngiltere eski sömürgeleriyle Commonwealth`i kurdu, düzeni devam ettiriyor. Niye biz Osmanlı`yı devam ettirmeyelim?
Güçlü ve hoşgörülü Osmanlı anlayışını yeniden hâkim kılmayalım. Osmanlı`yı ihya etmek, tarihi ihya etmektir."
Bu sözler, yakın bir tarihte Dışişleri Bakanımızı ziyaretinde Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülaziz Buteflika’nın ağzından çıkan ifadeler. Aynı Buteflika ülkesini ziyarete gelen Nicolas Sarkozy’den, Cezayir’i işgal edip birbuçuk milyon insanı katlederek soykırıma uğrattıkları için Fransa’nın özür dilemesini istiyor.
Fransa ise, “Babanın hatası için oğuldan özür dilemesi istenmez!” diyerek işin içinden yüzsüzce sıyrılmaya çalışırken bir taraftan Ermeni meselesinde kanun çıkarıp “Böyle bir soykırım olmamıştır” diyenleri hapse tıkmaya çalışıyor. Öbür taraftan da kendi yağmacılığını örtbas etmek için Cezayir’de devamlı “Osmanlı sizi sömürdü!” propagandasını yapmaya devam ediyor.
Fransızların bu çirkin propagandalarına rağmen Kuzey Afrika’nın bu şirin ülkesinin sakinleri, bugün Osmanlı`yı minnetle anıyor, Türkleri çok seviyor ve Türkiye`yi önemsiyorlar. Osmanlı idaresinde yaşadıkları 300 yılı aşkın süreyi (1516–1830) bağımsızlık dönemi olarak adlandırıp "Modern Cezayir Devleti Osmanlı idaresi buradayken başladı" itirafında bulunuyorlar.
Bütün bu iftiralara en anlamlı cevaplardan birini de, Fransız sömürgeciliğine karşı savaşan, Cezayir Kurtuluş Hareketi liderlerinden Albay Muhandul Hacc’ın şu çok anlamlı hatıratında buluyoruz:
“Her şeyi; hatta millet oluşumuzu Türklere borçluyuz. Osmanlılar geldiği zaman bizler korsandık. Yüzlerce kabileden müteşekkildik. Osmanlılar başımıza bir paşa getirdiler. Dağınık aşiretleri bir araya topladılar. Onları kavim haline koydular. Bu kavim, 300 yıl merkezi Türk idaresinde kaldı, birliğin kudretini öğrendi. Türkler sayesinde millet haline geldik.”