
Allâh’ın cömertlik tecellîsinin tezâhürü, fakirlerdir. O fakirler ki, ancak kerem sâhiplerine mürâcaat ederler. Dertlerini onlara açarlar. Böylece hamiyetli zenginler için saâdet yollarını hazırlarlar. Yani yoksullar, Hakk’ın cömertlik aynalarıdır. Varlıklı olanlar, kendi cömertliklerini orada seyrederler.
Az ya da çok, sâhip olduğu şeyleri kalbinde taşıyan ya da onların esiri olanlar ise, bedbahtlar ve âhiret fukarâlarıdır. Bu insanlar, gönülleri Allâh’tan uzak düşen gerçek zavallılardır. Zâhirî varlıkları ise, bedbahtlıklarının cansız bir nakşı, solgun bir resmidir.
Zenginler, hayır ve infak yoluyla yoksul ve muzdarip gönüllerde taht kurup kendilerine karşı sevgi ve merhamet filizlerinin tomurcuklanmasına vesile olurlar. Bu yüzden zenginlere düşen vazife, çevrelerindeki gerçek fakirleri bulup, onlara yapacağı yardımları usûlüne uygun ve bir teşekkür edâsıyla yapmaktır.