
Hz. Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, hayatı boyunca özünde, sözünde ve davranışlarında müstesnâ bir güzellik ve mükemmellik sergilemiştir. Dolayısıyla her insan, kendisine örnek alabileceği davranışların en güzelini ve mükemmelini Resûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in şerefli hayatında, bulabilir. Onun hayatı, bütün çeşitleriyle birlikte en müstesnâ güllerden derlenmiş bir bukete benzer ki, arayanlar, kendileri için güllerin en güzellerini o bukette bulabilirler. O, Cemiyetin birbirine zıt noktalarında bulunanlara dahî en mükemmel örnektir. Meselâ, bütün ömrü yokluk içinde kıvranmakla geçen bir fakîrin hâli, varlık içinde yüzen bir zengine nümûne olamaz. Fakat Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in hayatı ise, her iki tarafa da örnek sunar. Zîrâ, Cenâb-ı Hak, O’nu insan topluluğu içinde acziyet bakımından en altta bulunan “yetim çocukluk”tan başlatarak, kudret ve salâhiyet bakımından en üst nokta olan peygamberlik ve devlet reisliğine kadar yükseltmiştir. Yani O’nu, hayâtın bütün kademelerinden geçirmiştir. Bu sebeple O’nun hayatı, bütün insanlara kendi güç ve kabiliyetleri nispetinde taklit edebilecekleri mükemmel bir örnek teşkil etmiştir.