
Ayşegül Genç - Sami Yaylalı
Afrikalılardan Norveçlilere Kalorifer Yardımı
Fakir ve açlıkla boğuşan Afrika ülkelerine yapılan yardımlar çoğu zaman birçok ülke için reklam vesilesi oldu. Kimse yapılan eşya yardımlarının içeriğinde ne olduğunu göstermedi şimdiye kadar. Yardım amacıyla gönderilen eşyaların arasında en çok kalın montlar, kazaklar eldivenler atkılar olduğunu bu yardımlardan payını alan Afrikalılardan öğrendik. Hiç kışın yaşanmadığı çoğu Afrika ülkesinde bu tip yardımlar hakaret özelliği taşıyor. Bu duruma binaen Afrikalı bir grup genç ironik bir klip hazırlamışlar. Bu klipte Norveç’e kalorifer yardım kampanyası duyurusu yapılıyor. Norveç yardıma muhtaç bir ülke değil ama eğer bir yardım yapılacak olsaydı bu elbette ısınmayla ilgili yapılmalıydı. Afrikalı gençler ironiyle de olsa coğrafyayı ön plana katarak yardım yapılması gerektiğini anlatıyorlar.
Bir Gemi de Sen Olabilir Misin?
Resûlullah ile birlikte sefere çıkıldığında, bazı sahabiler yüklerinin fazlalığından şikâyet ederlerdi. Büyük bir fedakârlık örneği sergileyen Hz. Sefîne, onların yükünü de omuzuna alırdı. Kendisinin de bizzat ifade ettiği gibi, yükü bir devenin yükünden fazla olurdu. Resûlullah Efendimiz (a.s.m.) onun hâlini görünce, “Bu kadar yükü ancak bir gemi taşıyabilir; sen bir gemisin.” buyururlardı. Resûlullah’ın kendisine bu iltifatından sonra artık ismi “Sefîne” olarak kaldı. Ayrıca Hz. Sefine’nin ( hadis kitaplarında yer alan) arslan ile konuşması vardır ki Allah’ın yardımından zerre ümitsiz olmadığının göstergesidir:
“Deniz yolculuğuna çıkmıştık gemi parçalandı. Onun tahtalarından birisine bindim. Dalgalar beni bir ormanın kıyısına sürükledi. Orada bir arslan parçalamak maksadıyla bana yöneldi. “Ey Ebe’l-Haris! (arslanın künyesidir) Ben Rasûlullah’ın azadlısıyım”dedim. Bunun üzerine arslan başını eğdi ve bana doğru geldi. Beni omuzlarıyla iteledi ve beni ormandan çıkararak yola bıraktı. Sonra bir şeyler der gibi sesler çıkardı. Bana veda ettiğini tahmin ettim. Sonra uzaklaştı bir daha onu görmedim.” Rabbim bize de tüm zorluklar karşısında ümitsizliğe düşmeden, şaşmadan, başka tarafa yönelmeden “ben Allah’ın kuluyum, ancak ondan yardım dilerim” diyebilmeyi nasip etsin.
Hızır ve Ladikli Ahmet Ağa
Yardım denilince akla Hızır (a.s) gelir. Hızır denilince ise akla Konyalı Ladikli Hacı Ahmed Ağa gelir. 1389 Seferberliğinde cepheden cepheye koşan Ahmed Ağa, Gazze şehri civarında, İngilizlerle harp ederken yaralanır. Bütün arkadaşları şehit olmuştur. Bulunduğu mevki esas birliğe üç günlük yoldur, tam yardım ve kurtuluş ümidini kesmişken bir atlı ona su verir onu alıp birliğine götürür. Ladikli Ahmet ağa Hızır (a.s) dan hocam diye bahseder. Bu vakadan sonra hocasının 12 yıl gelmediğini, kendisini üzüntü ve kederden dağlara vurduğunu sonrasında ise hocası ile her gün buluştuğunu anlatır. Bir başka ilahi yardımdan ise şöyle bahseder.
“Yine bir gün sıkıntımdan, üzüntü ve kederimden ne yaptığımı, ne yapacağımı bilmez bir halde iken, Aşkın galebesi ile dağlara çıkıp gittim. Bir kış günü idi, her taraf kar kaplı. Bir de baktım ki, on bir tane kurt arkama düştüler. Durumlarından aç oldukları belli idi. Korkup olduğum yerde durdum, onlar da durdular.
-Yaa Rab..! Sen muhafaza eyle.! diyerek, Rabbıma niyaz ettim.
Tam o sırada, semadan kurtların üzerine beyaz, koyun kuyruğu şeklinde bir şey indi. Hemen kapışıp yediler ve birazını bırakıp gittiler.
Onlar gittikten sonra, o şeyin düştüğü yere varıp;
Acaba bir parça kalmış mı? diye bakarken ufacık bir parça buldum. Hakikaten kuyruk şeklinde beyaz ve yumuşak bir şeydi. Bu parçayı aldım yedim. Günlerce açlık hissetmedim..!
İsrail’in Yardım Yaptığı Ülke
İsrail ve yardım kelimeleri bir araya getirildiğinde anlatım bozukluğu yapıldığına dair bir izlenime kapılmış olabilirsiniz. İlginç ama doğru 64 yıllık İsrail devleti tarihinde ilk kez 2006 yılında El Nino kasırgasında dünyanın süper gücü ABD’ye yardımda bulunmuş. Yaptığı yardımda sadece Yahudilere diye bir şerh düşüldüğü Hıristiyan ve Müslümanlar arasında uzun zaman konuşulmuştur.
Yardım İçin Soyunmak
Genelde bir sansasyon oluşturmak için ünlülerin takındığı tutumdur. Soyunarak insanların dikkatini çekmek ve daha sonra istedikleri mesajı vermek olarak tanımlanır. Beden ve çıplaklık üzerinden sonuç almaya çalışmak; kafa yormaktan, fikir üretmekten daha basit olduğu için tercih ediliyor olabilir. Bunların belki en kabul edilebilir olanı Beşiktaş çarşı grubunun Van depremine yardım için gerçekleştirdiği soyunma eylemidir. 20 Kasım 2011 Beşiktaş- Galatasaray maçının 65. dakikasında kazaklarını çıkararak empati yapan grup “Van üşüyor biz de üşüyoruz” mesajı vermiş, herkesi yardıma çağırmıştır. Ayrıca maç esnasında Beşiktaş taraftarları kaşkol, atkı, bere, eldiven, kaban gibi depremzedeleri soğuk kış şartlarından koruyacak giyim eşyalarını sahaya fırlatmış, bu eşyalar maç sonrası toplanarak Van’a gönderilmiştir.
Su kuyusu, Hastahane, Yetimhane
Afrika kıtasında yaşayan ve yoksulluk çeken insanların en çok ihtiyaç duydukları şeyler. Çevremde araba ya da ev almayı düşünen herkese şunu diyorum; 10 milyar daha ucuz bir araba ya da ev al o 10 milyarla Afrika’da bir kuyu aç. Rahat rahat binersin, huzurlu bir yuvan olur. Bu benim kendimce bir tavrım gibi görülebilir ama bu bir gerçek. Orada kardeşlerimiz aç, susuzken bizim keyif sürmemiz ne kadar doğru? (Sami)
Feryadname
Endülüs’ü Frenkler işgal ettiğinde Osmanlı Devleti’nin başında Sultan İkinci Bayezid vardı. Endülüs’lü şair Osmanlı’nın yardımını istemek için bir feryadname yazdı.
Dünyanın efendisiydi bu millet, şimdi dünyanın kölesi.
Neler çekiyorlar? Yüzleri bile tanınmaz hâle geldi.
Yarabbi ne kaderdir bu!
Kendi yurtlarında bey idiler, şimdi küfr ülkesinde uşak.
Ululuğun doruğundan eziliş uçurumuna yuvarlanan bu halka acıyan yok mu?
Dizeleriyle Sultan Bayezid’e haykıran Ebu’l-Bekâ Sâlih b. Şerîf’in feryadnamesini günümüz Türkçesine Sezai Karakoç 1985 yılında İslam’ın Şiir Anıtlarından kitabıyla çevirdi.
Osmanlı Devleti o dönemde Endülüs’e yardım gönderecek kadar büyük çapta bir donanma gücüne sahip olamadığı için bu yardım çağrısına karşılık verememişti. Ve Ecdadımızın asırlarca üzüntüsünü yaşadığı bu durum maalesef Avrupa’nın İslamlaşamamasında en büyük neden olarak görüldü.
Van’a Kolilerce Bayrak Gönderildi
23 ekim 2011 tarihinde Van’da meydana gelen şiddetli depremin ardından Anadolu’nun her yerinden yardım gönderildi. Ancak bu yardımların örgütle ilişkisi olan Kürtlere yapıldığı yönünde bir takım dedikodular çıkaran ulusalcı zihniyetler Van’a koli koli Türk bayrağı gönderdi. Bu şekilde bir anlamsızlığa karşı tepki birçok kesimden geldi.
SOS
Açık denizlerdeki uluslararası yardım sinyali olan sos’un hiç bir anlamı yoktur. Mors alfabesinde, bu harfler 3nokta 3cizgi 3nokta ( ... --- ...) şeklinde ifade edilir. Amaç anlamdan ziyade kolaylık ve anlaşılırlıktır.
Açeliler Misyonerlerin Yardımlarını Kabul Etmedi
2004 yılında Endonezya’yı vuran Tsunami felaketinde en çok kayıp Açe bölgesinde yaşandı. Bu bölgeye dünyanın dört bir yanından yardım gönderildi. Ancak Açe’liler gayrimüslimlerin yardımlarını kabul etmediler. Bundaki gerekçelerinde son derece haklıydılar. Çünkü bu gruplar içerisine karışmış misyonerler özellikle öksüz ve yetim kalmış çocukları kendilerine çekme çabası içerisine girmişlerdi. Açe’de Türk Bayrağını gören Müslümanlar çok büyük sevgi gösterdiler. Bölgeye giden ilk başbakan, bizim başbakanımızdı.
Yardımın Böylesi Film Olur
Yardımın şeklini, kişilere göre anlamını çarpıcı bir şekilde sunan Guguk Kuşu filminde, dostunu öldürerek ona yardım ettiğini düşünen bir deli vardır. Çünkü o deliye göre özgür olmak için ve beraber olmak için hayatta veya ölü olmak önemli değildir.
Özgün adı One Flew Over the Cuckoo’s Nest olan 1975 ABD yapımı Oscarlı filmin yönetmeni Milos Forman’dır. 1962’de Ken Kesey tarafından yazılan aynı isimli romandan sinemaya uyarlanmıştır. “Guguk Kuşu”, 1993 yılında Amerika Birleşik Devletleri Kongre Kütüphanesi tarafından “kültürel, tarihi ve estetik olarak önemli” filmler arasına seçilerek HYPERLINK ABD Ulusal Film Arşivi’nde muhafaza edilmesine karar verilmiştir. İzlemeyi düşünenler için filmde oyuncuların üstün performans sergilediğini lakin rahatsız edici sahnelerin de olduğunu hatırlatalım.
Yardımın Sanalı mı Makbul?
Google’da yardım kelimesi arandığında 119 milyon sonuç çıkıyor. Düşünün aşk kelimesi bile 95 milyon... :)
Yardım kelimesinin bu kadar çok sonuç vermesinin sebebi, forumlarda ve sosyal medyada insanların her konuyu yardım adı altında çözümleme arzusudur. Sanal alemde “yardııım ediiiin arkadaşımın tweter hesabını nasıl ele geçirebilirim” den “lütfen yardım musluk nasıl tamir edilir” sorusuna kadar, “kekim kabarmıyor acil yardım”dan “oyun sitesinde online olamıyorum acil yardım lütfen”e kadar pek çok konuda yardımlaşma tavan yapmıştır. Sanal alemdeki bu yardım seferberliğinin gerçek aleme de yansımasını cân-ı gönülden niyaz ederiz.