Türk sinemasının en uzun soluklu ikilisini oluşturan ve Muhsin Bey, Eşkiya, Gönül Yarası, Kabadayı gibi hafızalara kazınan yapıtlara imza atan Yavuz Turgul ve Şener Şen, Av Mevsimi ile bir kez daha seyircinin huzuruna çıkıyorlar. Fakat bu sefer filmi cazip kılan bir unsur daha var: Cem Yılmaz.
Dram - Polisiye yapımı Av Mevsimi 2010 yılının en çok izlenen 2. filmi olarak izleyici rakamlarında hızla yükselirken, New York’ta Beş Minare filminde olduğu gibi eleştirmenleri kaliteli yapım tartışmasında ikiye bölerek hararetli tartışmaların içine sürüklüyor.
Senaryonun yoğunluğuna nazaran gereğinden uzun sayılabilecek bu filmi izleyenler, artık yaşlanmış ve sinema cazibesini kaybetmeye başlamış bir Şener Şen ile karşılaşacaklar. Son dönem filmlerinde artık komediyi tamamen terkedip ‘Ağır Abi’ rollerinde yer alan Şener Şen bu yapıtlarında büyük takdir toplarken Av Mevsimi’nde düşük performansıyla seyirciyi doyuramıyor.
Gerilimin dozajı filmin fragmanında ve başlangıcında yer alan göl sahnesinden ibaret olan Av Mevsimi’nde polisiye örgüsü oldukça zayıf. Maalesef cesur bir yapım ortaya konulamamış. Dikkatli seyirci olayı polisten önce daha filmin ilk yarısında çözüyor. Cinayetin oluşu mantık hataları ile dolu ve işaretler katil zanlısını ilk gösterdiğinde film, heyecan ve temposunu yitirmeye başlıyor.
Filmde başından sonuna kadar kaliteli oyunculuğuyla Cem Yılmaz seyirciyi gülmekten kırıp geçiriyor. ‘Hayde’ parçasını okuduğu sahne seyirciyi keyiflendiriyor. Fakat burada da ortaya filmin yapısına uymayan bir tezat çıkıyor. Zira dram ağırlıklı bir polisiye olan filmde Cem Yılmaz gereğinden fazla komik kaçıyor. Seyirci bir yerden sonra Cem Yılmaz’ı ekranda gördüğü her an gülmeye başlıyor. Filmin finaline doğru Cem Yılmaz’ın ölüm sahnesinin biraz uzun sürmesi seyircinin dikkatini dağıtıp gülüşmelere sebep oluyor. Oysa yönetmen Yılmaz’ı senaryo icabı öldürerek hüzünlendirmek istiyor izleyenleri. Takdir edilmekten uzak basit bir senaryoya dayanan bu yapım Cem Yılmaz’ın performansıyla seyirciyi yine de filmin sonuna kadar oyalıyor.
Not: Başlıkta ne demek istediğimizi filmi izleyince daha iyi anlayacaksınız.