
Fatma Betül DİNÇASLAN
Evrendeki nizamdan dünyaya doğru inersek her şeyin yerli yerinde olduğunu görür ve yıkma konusunda fazlaca istekli davranan insanoğluna yani kendimize kızarız belki. Bu sünnetullahın bedenimizin içinde de an be an cereyan ettiğini ve ayrıntılar deryasından böyle harikulade bir bedene çıktığımızı hiç müşahade ettik mi`
Bir grup bilim insanı vücudumuzda birtakım hormonların salınımı olsun, gerekli diğer uyarıcıların sağlanması açısından olsun beyinde, sinir sisteminde önemli görevleri olan ‘seratonin’ in hiç beklenmeyecek derecedeki, ilaçlarla aralarında olması gereken anahtar-kilit uyumunu kuracak olan kristal yapısını keşfettiler.
Özellikle iki tür seratonin reseptörünün arasındaki makro düzeyde küçük, fakat mikro düzeydeki kelebek etkisiyle tüm bedeni, depresyona götürecek kadar etkileyecek nanofarkı X-Ray cihazı ile tanımlayarak uygun ilaç üretimi ve ilaçların yan etkilerinin azaltılması adına büyük bir keşifte bulunuldu.
Araştırmada yer alan bilim insanlarından biri diyor ki ‘Keşke bir reseptörün faydalı ya da zararlı olduğunu söylemek o kadar kolay olsaydı…’. Bize kaos olan bu hayretfeza düzen, belki de ebedi kalmak isteyen ruhumuzu oyun ve oyalanmacadan ibaret olan dünyaya çekmeye çalışmamız sonucundaki bulanık bakıştan kaynaklandığını ve böylece ‘Güzel düşünen, güzel görür…’ ‘ den uzaklaştığını fark edememiş olabiliriz. Durup, tefekküre dalmak ve ‘Güzel gören, hayattan zevk alır..’ ‘daki ‘zevk’ i yakalamak için geç kalmış sayılmayız. Hala nefes alıyorsak geç değil. ‘Dengesiz’ olmayıp, ‘Denge sizsiniz.’’i keşfe çıkalım öyleyse…
KAYNAK: Frood, A. "Serotonin receptors offer clues to new antidepressants" Nature | 21/03/2013