Hayatla ve hayatta bulmamız gereken sırla alaka kurduran, verimli okumalar kalitelidir. Kaliteli okumalarda, bizi yerimizde duramaz hale getiren satırlarla buluşuruz.
Okumakla ilgili bir derde düşüp liste arayışına girenlere bir uyarım var: Yanlış yerden başlıyorsunuz. Herkes kendi listesini kendisi yapar, çünkü herkesin listesi kendi kadar özgün olmak durumundadır. Hepimiz kendi listemizi okuma denen o adam olma sürecimizle eş zamanlı giden yolculukta oluştururuz. Yolculukta doğru başlanacak yer, niyettir. Liste ile başlanmaz, niyet ile başlanır. Liste kendiliğinden zaten oluşacaktır, yeter ki niyet düzgün olsun.
Niyet okuma yolculuğuna çekilen besmeledir. Niye okuyorsun; Bu soru herkesin kendisine sürekli sorması gereken bir sorudur. Benim bu dünyada niye bulunduğuma, bu kadar insan içerisinde neden +1 olarak yaratıldığıma dair o zor soru ile alaka kuramadığım her okuma faydasız okumadır. Okumak öyle tehlikeli bir fiilidir ki adamı dönüştürür. Velev ki yarım saat bile olsa girdiğin gibi çıkamazsın. Nasıl birisi olmaya niyetleniyorsun? Bu yapılırsa okuma da kendiliğinden bir kalite çıtasına kavuşur, çünkü sahih niyet her kitabı kaldırmaz.
Niyetini bu şekilde tashih eyleyenin önüne, muradına uygun kitaplar muhakkak çıkar. Çünkü muradını kovalayan ne aradığını ve niye aradığını hiçbir zaman unutmaz. Her kitap onun niyet adlı mihenk taşından “okunabilir” onayı almak zorunda kalır. Bu da her kitabı “seçkin” kılar. Seçkin kitaplar, bize kendisi gibi seçkin kitapları işaret eder. Her seçkin kitap, kendisinden sonra sırası gelen kitabı duymasını bilen kulağa fısıldar. Böylece bir seçkin kitaplığı oluştururuz.
Seçerek oluşturduğumuz kitaplık ancak bizim kadar seçkin, ancak bizim kadar özgün bir kitaplıktır. Parçalara ayrılmış bir yapbozun tekrar bir araya gelmesi gibi, bu kitaplıkta şu dünyada farklı gönüllere, farklı zihinlere ve farklı yerlere dağılmış “bizim” cümlelerimiz bir araya gelir. O cümleler bize muradımızı izah eden cümlelerdir. İçinde bize ait cümlesi olmayan kitaplar seçkin olamaz, biz zaten onunla buluşamaz, oradan kendimize ait bir mânâya eremeyiz.
Seçkin ve doğru kitaplar kendisi ile yol alınan kitaplardır. Onlarla geçen vakitlerimiz kaliteli vakitlerdir. Çok okumak değil kaliteli okumak amaçtır. Kaliteli okumak az da olsa bizi harekete geçiren okumadır. Hayatla ve hayatta bulmamız gereken sırla alaka kurduran, verimli okumalar kalitelidir. Kaliteli okumalarda, bizi yerimizde duramaz hale getiren satırlarla buluşuruz. Böyle satırları bulmak nasip işidir. Bulup anlamak da öyledir, anlayıp gereği ile amel etmek de…
Tekrar edelim, okumak derdine düşenin liste araması gereksizdir, o, önce niyetine, sonra ilk kitaba yoğunlaşsın. Okumak, kendi yolunu açan bir süreçtir. Her kitap, duyan kulağa kendisinden bir sonrakileri fısıldar. Sonrakiler, bize ait murat ile ilişkili bir liste anlamına gelir. Bu anlamda herkesin kendisi kadar özgün bir kitap listesi vardır. Kendi kitap listesini oluşturmaya başlayan ve niyetini her okumada tashih eden birisi kendine ait özgün yolda yürümeye başlamış demektir. Varılacak yerin ışıltısının artık o kişinin sureti ve siretinde görülmeye başlayacağını umabiliriz.