• Reklam
  • Künye
  • İletişim
  • ABONE OL!
  • GENÇ'e Yazı Gönder
  • Atölye Çalışmaları
    • Yazı Atölyesi
    • Fotoğraf Atölyesi
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS
Kısa yoldan ABONE olmak

logo

  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
Anasayfa
  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!
  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!
  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!
  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız
  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!
  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart
  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!
  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!
  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!
  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık
  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!
  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!
  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!
  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var
  • ANASAYFA
  • Genel
  • Önce İnsanlık

Önce İnsanlık

21.03.2013 18:58
Genel
6615
Sinan Özgenç

Maksat; Suriye vb. konularda mezhepsel yakınlık hisleri ile hareket edenlere, aslında böyle bir şeyin hiç mi hiç var olmadığını izah etmek… Diyelim ki; başka herhangi bir yerdeki, herhangi bir zulüm düzeniyle; dini, mezhepsel, ideolojik vb. bir yakınlığımız var… Buna dayanarak zulmün yanında mı yer alacağız? Yoksa insanlığımıza dayanarak hak ve adaletin yanında mı?..

Arap Baharı’nın “şimdilik” son halkası olan Suriye devrimi nedeniyle; hayatımıza daha önce pek sık duymadığımız yeni bir kelime girdi: Nusayrilik. Halihazırda Suriye’de; aslında azınlıkta olan Nusayriler, Esedlerin yönetimindeki Baas rejiminde Sünni çoğunluğa tahakküm etmekteler. Nitekim ağırlıklı olarak Sünni unsurların ön plana çıktığı Suriye direnişinde, ülkede baskı gören diğer dini veya etnik grupların aksine; Nusayriler, Esed rejimini desteklemeye devam ediyorlar. Nusayrilerin rejimle kurmuş oldukları kader birliği nedeniyle kendilerinden beklenen ve kendi içinde tutarlı bir tavır. Ancak bir de Türkiye’de Esed rejimine destek verenler var. Bunlar iki kısım. Açıktan destekleyenler; kendilerini, Türkiye Alevilerinin temsilcisi gibi gösterme derdinde olan bir siyasal partinin yöneticileri. Onlar kadar açıktan olmasa da Türkiye’de Esed rejimini destekleyen ikinci grup ise İslamcı kesim içinde “İrancılar” olarak da tanımlanan küçük ama etkin bir topluluk. Bu ikinci grubun derdi mezhep istismarcısı partide olduğu gibi doğrudan iç politik hesaplar değil; İran’ın duruşu. Çünkü İran, Esed rejiminin en büyük hamilerinden biri ve rejime verdiği desteğin sebebi; Türk kamuoyunun çoğunluğunun sandığı şekilde mezhebî yakınlık değil, uluslararası ilişkilerde yaşanan güç mücadelesi. Çünkü İran, Suriye’yi; kendisine karşı Batı ve İsrail’den gelebilecek müdahalelere siper olarak kullanıyor ve bu kaleyi kaybetmek istemiyor. Zaten Şii dünyanın lideri İran, aslında zannedildiği gibi “Arap Aleviliği” olarak da tanıtılan Nusayriliği, hak mezhep olarak bile görmüyor. Ki bu; Nusayriliğin inanç esasları incelendiğinde kendileri açısından gayet sağlıklı bir yaklaşım. Asıl problemli olan Türk kamuoyunun bu konudaki algısında. Çünkü feci şekilde yanıltılıyoruz. Türkiye’de mezhepsel aidiyet hisleri nedeniyle bu rejimi destekleyenler hiç de zannettikleri gibi Nusayrilikle yakın değiller birbirlerine. Öyle sanmalarının nedeni maruz kaldıkları propaganda.

Bu inancın; Anadolu Aleviliği’nin “Ehli Beyt” sevgisiyle uzaktan yakından alakası yok. Nusayrilik tarihi incelendiğinde; Hasan Sabbah’ın inanç mühendisliğine benzer bir yapıyla karşı karşıya bulunulduğu gözden kaçacak gibi değil. Nusayrilik, İsmâilîlik, Dürzîlik ve Hıristiyanlığın; Şiîlik mezhebi çatısı altında harmanlanmasıyla ortaya çıkmış bir inanç. Kurucusu Abu Şu’ayb Muhammed bin Nusayr. Zaten inanç da adını kurucusundan alıyor. Dünyadaki yaklaşık 3.000.000 Nusayrî’nin 2.500.000’inin Suriye, 100.000’inin Lübnan ve 350.000’inin Türkiye’de yaşadığı sanılıyor. Nusayrîler, Suriye nüfusunun sadece % 11’ini oluşturuyorlar.

Nusayriler, Kur’an-ı Kerim’im yanı sıra “Kitâb el-Mecmû” islimli bir “çalışma”yı da kutsal kitapları kabul ediyorlar. Ancak Kuran-ı Kerim’i; kendilerini bir şekilde İslam’la ilişkilendiren bütün Batınî inanç grupları gibi kendilerince yaptıkları “Batınî” yorumlara göre uyguluyorlar. Nusayrilik, İslam’ın yanı sıra o bölgede taraftar bulmuş; Hıristiyanlıktan Mitra dinine kadar hemen her inançtan bazı öğeler almış. Mesela Nusayrilikte; antik bir din olan «Mithra» inancından günümüze ulaştığı sanılan bir “saklı öğreti / sır” anlayışı mevcut. Ali, Muhammed, Salmân-ı Fârisî isimlerinin baş harflerinden oluşan Ayn-Mim-Sin harfleri Nusayriliğin inanç şifreleri kabul ediliyor ve «Sır» adı verilen bu bilgi, sıradan Nusayrilerce dahi bilinmiyor. Zaten Nusayrilerle, çoğu zaman mutedil bir ehlibeyt sevgisinden ibaret olan Anadolu Aleviliğini ayıran en temel nokta da (yani işin sırrı) burada. Buna göre: “Nusayriler; “Allah’ın bazen insan sıfatıyla ortaya çıktığına ve dünyaya en son geldiği zamanki sıfatının Hz. Ali olduğuna” inanıyorlar. Yani kısacası diyorlar ki (Haşa) “Hz. Ali tanrıdır”. “Ne doğurmuş ne doğrulmuştur. Yerler ve göklerin yaratılmasından önce de var olmuştur sonra da var olacaktır”. Bu bağlamda şehâdet kelimeleri dahi: “Ali’den başka ilâh bulunmadığına şehâdet ederim” şeklindedir. Hz. Ali, kendi nurundan(haşa) Hz. Muhammed’i (s.a.v.), O da Hz. Selman’ı yaratmış, sonra her üçü birlikte bütün kâinatı yaratmışlardır.” Hıristiyanlıktaki teslis inancına göndermeler içeren bu “sır” Nusayrilerce; sadece Nusayri olmayanlardan değil, ehil olmayan sıradan Nusayrilerden dahi saklana gelmiştir. Çünkü sırrı bilmek için “ermek, eve giden yolda olmak” şeklinde ima edilen farklı hususiyetlere sahip olmak gerekiyor. Nihayetinde bu “sır” 19. yüzyılın sonlarında, Nusayrilikten Hıristiyanlığa geçen; Adanalı Süleyman Efendi’nin, Nusayriliğin kutsal metni kabul edilen Kitab-ul Mucmu’yu yayınlamasıyla öğrenilebilmiştir. (Sırrı ifşa eden Süleyman Efendi ise bu suçundan dolayı Nusayrilerce Tartus’da feci şekilde öldürülmüştür.)

Keza; Nusayriliğe göre Güneş; Hz. Muhammed’i (s.a.v.) Ay; Hz. Ali’yi temsil ediyor. Bu yüzden Nusayriler Ay’a sövmeyi ve Ay’a gidildiğine inanmayı günah sayıyorlar. Erkek, 8-10 yaşından büyük ve ölümle karşı karşıya kalsa bile sır saklayabilecek nitelikte olmak, Nusayrîliğe giriş için gerekli şartlar. Nusayrilikte bu “sır tutma” meselesi o kadar önemli ki sır tutmayı bilmediklerini savundukları için kadınları, mezheplerine tam olarak kabul dahi etmiyorlar. Kadınların ve hayvanların ruhunun olmadığına inanmaları da bir başka gerekçe. Zaten Nusayriliğe göre; şeytanlar, insanların günahlarından; kadınlar da şeytanların günahlarından yaratılmışlardır. Nusayriliğe göre; şarap uluhiyyetin sembolüdür. Bu sebeple şarap ve şarabın aslı olan üzüm asmaları Nusayriler için kutsaldır. Nusayrilere göre; cennet de cehennem de bu dünyadadır ve erkekler reankarne (yeniden dünyaya gelme) olurlar. İlk üç halife ile birlikte Hz. Ayşe, Talha, Zübeyr, Muâviye, Yezîd ve Haccâc da İblis’in sembolleridir ve lanetlidirler… Nusayrilik’te namaz var(!). Ancak; abdest, secde, rükû, kıbleye yönelmek gibi şartlar aranmaz ve öğleden önce güneşin doğduğu, öğleden sonra güneşin battığı yöne dönülerek gerçekleştirilir…

Daha pek çok örnek var; yukarıda sayılanlara benzer. Ancak maksat; Suriye vb. konularda mezhepsel yakınlık hisleri ile hareket edenlere, aslında böyle bir şeyin hiç mi hiç var olmadığını izah etmekten ibaret. O yüzden bu kadarı kâfi. Ancak şunu da vurgulamadan geçemeyeceğim: Hadi diyelim ki; Suriye veya başka herhangi bir yerdeki, herhangi bir zulüm düzeniyle; dini, mezhepsel, ideolojik vb. bir yakınlığımız var… Buna dayanarak zulmün yanında mı yer alacağız? Yoksa insanlığımıza dayanarak hak ve adaletin yanında mı?.. Kişi insan olmadıktan sonra Müslüman, Hıristiyan, Sünni, Şii, Nusayri… olsa ne yazar? Sonuçta; insan olmayana din teklif edilmedi!..

BU YAZIYI BEĞENİN:

Yazar Hakkında

Sinan Özgenç

1979 İstanbul doğumlu. İ.Ü. Pazarlama ve M.Ü. Gazetecilik mezunu. Evli. 1996-2006 yılları arasında çeşitli ajanslarda Reklam Yazarı olarak çalıştı. 2006’dan itibaren Genç Dergi Yazı İşleri’nde. Yazılarını bilgisayarda yazar. Ama kalem takıntısı vardır. Elindeki; sahip olup da kullanmadığı kalem sayısı, kütüphanesindeki “ileride okurum” deyip de okumadığı kitap sayısıyla yarışmaktadır. Hayatta en çok gü...

Fikrinizi / Yorumunuzu Bizimle Paylaşın...

Son Manşetler

  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart

  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!

  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!

  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık

  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!

  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!

  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  • 13
  • 14
  • Tümü

Benzer Yazılar

Sahra-yı Kebir`i Nasıl Geçtim
Sahra-yı Kebir`i Nasıl Geçtim
Yorularak okunacak 500 kü...
"Erbakan da Aramızda Allahu Ekber…"
Önce tekbirler yükseldi k...
Kağıt Kokulu Yıllar
Kağıt Kokulu Yıllar
Dergimizin dosya konusunu...
Antigone
Antigone
Herhâlde tragedyanın başa...

Genç Dergisi 194. Sayı

POPÜLER YAZILAR

  • Son Eklenen
  • Çok Okunan
  • Haber Merkezi

Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

Kötülere Karşı Farkındalık Şart

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

Genç Dergi Mayıs Sayısı Çıktı! 8431363

Bagamoyo Afrika... 4919217

Kasım Sayımız Çıktı! 3496856

Hangi Filmi Neden İzleyelim? (Özel Çalışma) 1187387

Bkz: Doğu Türkistan 480119

En Güzel Cuma Hediyeleri! 287519

10 Soruda Sen Kimsin? 275983

31.12.2024

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

01.12.2024

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

01.11.2024

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

02.10.2024

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

01.09.2024

GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

31.07.2024

GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

20.06.2024

Dertle Yüzleşince Dertler Yüzleşince

Tüm Videolar

Video GENÇ

En Önemli Yetenek: Sunum!
Takip Edin

GENÇ Twitter Akışı

@gencdergi kullanıcısından Tweetler
TÜM FOTOĞRAFLAR

FOTOĞRAF GALERİSİ

  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
TÜM YAZILAR

GENÇ BİLİM

  • Yazmak Üzerine Bir Swot Analiz
    İnsanlığın tekâmül süreci...
  • Adâb-ı Muâşeret Hastalıkları ve Edebî İyilik Hâli
    Âdâb-ı muâşeret hastalıkl...

GENÇ FACEBOOK AKIŞI

Genç Dergi

İLETİŞİM

Reklam
ABONE OL!
Künye
Yazarlar
İletişim

GENÇ'ten

GENÇ'e Yazı Gönder
Yazı Atölyesi
Fotoğraf Atölyesi
Psikolojik Danışman
Ödüllü Test










GENÇ Bilişim © 2006 - 2025 . Tüm Hakları Mahfuzdur.
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS