• Reklam
  • Künye
  • İletişim
  • ABONE OL!
  • GENÇ'e Yazı Gönder
  • Atölye Çalışmaları
    • Yazı Atölyesi
    • Fotoğraf Atölyesi
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS
Kısa yoldan ABONE olmak

logo

  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
Anasayfa
  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!
  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!
  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!
  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız
  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!
  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart
  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!
  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!
  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!
  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık
  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!
  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!
  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!
  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var
  • ANASAYFA
  • Gezi - Yorum
  • Sisler Ülkesi

Sisler Ülkesi

23.02.2013 01:06
Gezi - Yorum
4775
Hande Berra

Sabahın beyaz ipliği gecenin siyah ipliğinden ayırt edildiğinde tek bir gözyaşı toprağa düşüyor ve her damladan mor deve dikeni büyüyor. Bu sarayın sahipleri katil kuzeninin torunları oldukça gözyaşı toprakla buluşmaya devam edecek.

Çok tanrılı zamanların bilge kişileri ölüme mahkûm edilirdi. Efsuncu kadın yaşatılmadı. Cadılık gerçekten var mıydı? Yoksa kilisenin oyunu muydu? Ortaçağ’da Jeanned’Arc’ı diri diri yakanlar 1920’de azize olarak kutsarken kendi hatasını kabul etmiş oldu. Yalnız İskoçya’da dört bin cadı öldürüldüğünde, kimi özgürlüğünü isteyen güzel bir dul kimi de ne dediğini bile hatırlamayan kamburu çıkmış kadınlardı.

Edinburgh’tan kutup dairesinin birkaç derece güneyindeki adalara kadar uzanan İskoç toprakları Britanya’dan farklı nefes kesici doğal güzelliklere sahip ve bu çekicilik her zaman başına bela oldu. Norman kralları İskoçya’yı kendi bölgelerinin bir parçası olarak gördü. İngiliz denetimine girdiler. Kraliçeleri Elizabeth tarafından idam edildi. 1999’a kadar parlamentoları bile olamadı ama hiçbir şey onları yıldıramadı. Çünkü Avrupa’nın en sert hava koşullarına alışık İskoçlar savaşçı ruhlarını ve sert yapılarını Britanya’ya esir düşen topraklarından aldılar. Gaydanın sesi hülyalı ve gizemli olduğu kadar disiplinliydi. Ekose eteklerin rengi modaya göre değişmedi. Her klan kendi tartanını* giydi ve Şef arazilerine yanan bir haç gönderdiğinde savaş başlamıştı.

Edinburgh İskoçya’nın kültürel ve idari başkenti. Avrupa’nın en zarif şehrinde yazın güneşin doğuşu ayın batışına karışırken geceye özlem duyarak geziyorum. Gece sokak lambaları yanmıyor. Kediler karanlık köşelere saklanamıyor. Uyuyabilmek için kalın perdeleri kapatıyorum.

Şehri gezerken yemyeşil tepelerde Akropolis’i gördüğümü sandım. Felsefeciler, yazarlar, şairler Edinburgh’u İskoçya’nın Atina’sı yapmak isteseler de sadece on iki sütun dikebilmeye paraları yetmiş. Şehir kendine has büyüsüyle sıra dışı ve çarpıcı, Atina’dan gelen gerdanlığa da ihtiyacı yok.

Kral yolunu ararken çok güzel bir parktan eski İngiliz evlerinin arkasına çıktım. Bakımlı gül bahçeleri biraz vahşi biraz düzenli. Ortaçağ’dan kalma bir kilisenin mezarlığında buldum kendimi. Boynu bükülmüş taşlar, yemyeşil çimlerde yapayalnız ev mezarlar. Bir örümcek rahatça örmüş hamağını en gösterişli kapıda sallanıyor. Yaşlı bir kedi taşların arasında güneşi arıyor. Rüzgâr sesleniyor “Mary, Mary, Maryyyyy…” Talihsiz Mary bu seyahatte hep yanımda.

Yürüyerek kaleye tırmanıyorum. Robert the Bruce ve William Wallace karşılıyor gelenleri. Gözlerine bakıyorum. Taştan vücuttan cesaretle bakan gözlere. Bu özgürlük savaşçılarının isimleri bile İskoçların kanını kaynatmaya yetiyor. Kale esasen Kralın çiftliği. Hayvanlar, işçiler, kilise, mektep, Kralın malikânesi ve çalışanların evleri kısacası yaşam kalenin içinde. Kapılar düşmana kapandığında ve demir sürgüler çekildiğinde hayat eksiksiz devam etmekte. Granit kayalar üstüne oyulan bu kartal yuvasından şehre iniyorum. Olimpiyat halkaları en göz alıcı noktaya yerleştirilmiş. Parkların bazıları sadece üye olanlara açık. Demir parmaklıkları anahtarınla açıp kendini özgürlüğe kilitliyorsun. Natıonal Gallery’de ki Sargent, Botticelli ve Rembrandt’ın unutulmaz tablolarını görsem de esas beni etkileyen şehrin Ortaçağ görüntüsüydü. İnsanlar, sesler, trafik, elektrik telleri bana zamanı hatırlatıyor. Hava Haziran ayında bile serin. Rüzgâr hikâyesini fısıldayıp, sis kulelere değdiğinde, gayda sesi taş duvarlarda yankılanırken şehir Ortaçağ’a geri dönüyor.

Bugün Kraliçe’nin Edinburgh’ta olmaması bizim için şanstı. Odaların birinde Mary’nin esirken işlediği nakışlara rastladım. Kedinin pençelerindeki fare kendisiydi. Elizabeth’in acımasızlığına hapsolmuş şanssız kraliçe. Bir haftalık bebekken babasını kaybedip kraliçe olduğunda şöhretin ve servetin uğursuzluğuna mahkûm olmuştu. İngiltere kraliçesinin kuzeni olmak onu ölüme sürükledi. Mary’nin de yaşadığı bu saray her kraliyet binası kadar gösterişli ve göz alıcı ama duvarlarının dibinde yıkıntıları kalan kilise sırlarla dolu. Gotik kuleleriyle sislerin arasından sinsi sinsi gülümserken Mary’nin hayaleti sütunlar arasında dolaşıyor. Kraliçelerin yönettiği bu adaya kadın hakimiyeti sinmiş. Sarayın bahçesi zarif çiçeklerle bezeli. Bir hafta önce Elizabeth’in İskoç önde gelenlerine verdiği davetin çadırları sökülüyor. Çimlere döşenen kırmızı halının izi silinmemiş. Mary her akşam kalıntıların arasında dolaşırken siyah elbisesinin etekleri yere değmiyor. Sabahın beyaz ipliği gecenin siyah ipliğinden ayırt edildiğinde tek bir gözyaşı toprağa düşüyor ve her damladan mor deve dikeni**büyüyor. Bu sarayın sahipleri katil kuzeninin torunları oldukça gözyaşı toprakla buluşmaya devam edecek. İskoç Kraliçesinin bağımsızca bu sarayda dolaştığı gün boynundan sızan kan duracak. Gözyaşı kuruyup elbisesinin etekleri toprağa karışacak.

*İskoç erkeklerinin giydiği geleneksel etek

**İskoç milli çiçeği

BU YAZIYI BEĞENİN:

Yazar Hakkında

Hande Berra

1971 yılında doğduğu İstanbul hayatının merkezi oldu. Annesinin tuvallerinde renklerle tanıştı. Kalemleri ve çizmeyi çok sevdi. Rakamlar ve renklerden vazgeçemese de Kadıköy İmam Hatip lisesinde fen bölümünün kaldırılması ve Türk eğitim sistemindeki engeller sonucunda Newport davranış bilimlerini bitirdi. Fırçanın büyüsüyle, simetrinin dans ettiği tezhip sanatına gönlünü kaptırdı. Zevk için yap...

Fikrinizi / Yorumunuzu Bizimle Paylaşın...

Son Manşetler

  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart

  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!

  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!

  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık

  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!

  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!

  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  • 13
  • 14
  • Tümü

Benzer Yazılar

Ben-u Sen
Ben-u Sen
Biliyordum bir vakit saki...
Eriza
Eriza
Henüz gökyüzü pembeleşmed...
Siyah Pelerin
Siyah Pelerin
Bento Tren İstasyonu`na ...
Bin Yıllık Çınar
Bin Yıllık Çınar
Ulu Camii`ni Yıldırım Bey...

Genç Dergisi 194. Sayı

POPÜLER YAZILAR

  • Son Eklenen
  • Çok Okunan
  • Haber Merkezi

Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

Kötülere Karşı Farkındalık Şart

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

Genç Dergi Mayıs Sayısı Çıktı! 8431319

Bagamoyo Afrika... 4919180

Kasım Sayımız Çıktı! 3490752

Hangi Filmi Neden İzleyelim? (Özel Çalışma) 1187330

Bkz: Doğu Türkistan 422338

En Güzel Cuma Hediyeleri! 287488

10 Soruda Sen Kimsin? 275896

31.12.2024

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

01.12.2024

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

01.11.2024

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

02.10.2024

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

01.09.2024

GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

31.07.2024

GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

20.06.2024

Dertle Yüzleşince Dertler Yüzleşince

Tüm Videolar

Video GENÇ

En Önemli Yetenek: Sunum!
Takip Edin

GENÇ Twitter Akışı

@gencdergi kullanıcısından Tweetler
TÜM FOTOĞRAFLAR

FOTOĞRAF GALERİSİ

  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
TÜM YAZILAR

GENÇ BİLİM

  • Yazmak Üzerine Bir Swot Analiz
    İnsanlığın tekâmül süreci...
  • Adâb-ı Muâşeret Hastalıkları ve Edebî İyilik Hâli
    Âdâb-ı muâşeret hastalıkl...

GENÇ FACEBOOK AKIŞI

Genç Dergi

İLETİŞİM

Reklam
ABONE OL!
Künye
Yazarlar
İletişim

GENÇ'ten

GENÇ'e Yazı Gönder
Yazı Atölyesi
Fotoğraf Atölyesi
Psikolojik Danışman
Ödüllü Test










GENÇ Bilişim © 2006 - 2025 . Tüm Hakları Mahfuzdur.
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS