
Şefika Ayar
Görmek, konuşmak, hareket etmek, duymak, anlamak, düşünmek... Bize saymakla bitiremeyeceğimiz bir çok yetenek bahşedilmiş. Bütün bu işlevler ise tek bir merkezden, beyinden kontrol ediliyor. Bu yüzden bilim dünyası, insanın davranışlarının nasıl ortaya çıktığını anlamak için beyni çözmeye çalışıyor.
Şimdiye kadar bulunan bilgilerle, beynin her bir bölgesinin farklı görevi olduğu ortaya koyuldu. Görme merkezi, işitme merkezi, konuşma merkezi... Bütün fonksiyonlar için beynimizde özel bölgeler olduğunu anlamış olduk. Artık meraklar farklı bir alana yönelmiş durumda: bu merkezler arasındaki bağlantılar.
Bu bağlantıları ortaya çıkarmak için yeni kullanılmaya başlanan bir yöntem diğerlerinden farklı bir özelliğe sahip. Bu yöntemle ilk defa bir canlının beyni durdurulup rahatsız edilmeden görüntülenebiliyor. Bilim adamları zebra balığını, DNA`sına GFP (green fluorescent protein) adı verilen proteini kodlayan bir gen ekleyerek klonladılar. Balığın sinir hücreleri kendi proteinleriyle birlikte GFP`yi de üretiyor, sinir hücresi uyarıldığında ise içeri giren yoğun kalsiyum iyonları bu proteinin yeşil renk vermesini sağlıyor. Böylece beynin o an aktif olan sinirleri belirlenebiliyor. Üstelik zebra balığı şeffaf olduğu için başka hiç bir teknik kullanmadan sinyal iletimini dışarıdan izlemek mümkün. Araştırmacılar bu yöntemle, zebra balığı avlanırken görme ve hareket merkezlerinin arasında nasıl bir ilişki kurulduğunu gözlemlemeyi amaçlıyorlar.
Tahmin edeceğiniz gibi çözülmeyi bekleyen daha çok bağlantı var. Örneğin hareketlerimizi etkileyen sadece gördüklerimiz değil. Düşüncelerimiz, duygularımız, anılarımız, tecrübelerimiz... Beynimizden çıkacak her bir hareket emri için ne kadar karmaşık devreler kurulduğunu hayal edebiliyor musunuz` Beyin hücreleri arasındaki bu yoğun istişare olmasa anlamlı ve amacına uygun davranışlar sergileyemezdik. Bizi donattığı yetenekler kadar aralarındaki kusursuz uyum için de Rabbimize hamdolsun!
Kaynak: Carrie Arnold, What Is Your Fish Thinking`, ScienceNow, 31.01.2013