Ayşegül Genç - Sami Yaylalı
İslâm’ın En Kapsamlı Ansiklopedisi
Yirminci yüzyılın başında Hollanda’nın Leiden Üniversitesinde 4 + 1 cilt olarak ilk İslam Ansiklopedisi üç farklı dilde çıkmış. Bu İslam Ansiklopedisi Türkçe’ye ve Arapça’ya çevrilirken kitaptaki bilgi eksikliğinden kaynaklan, müsteşriklerden ve israiliyattan ilavelerin yer aldığı fark edilince öncelikli olarak bu ansiklopediyi düzeltme çalışmaları başlatılmış. Düzeltme çalışmaları kapsamında hazırlanan yeni ansiklopedinin orijinal ansiklopedinin boyutlarını ikiye katlayacağı fark edilince sıfırdan yeni bir ansiklopedi hazırlanması gerektiği anlaşılmış. Bunun üzerine 1983 yılında Türkiye Diyanet Vakfı yeni bir İslam Ansiklopedisi çıkartmak için çalışmalara başlamıştır. Yaklaşık iki bin yazarın ve bir o kadar da araştırmacının samimi çalışmalarıyla ilk cilt 1988 yılında çıkartılmıştır. Bu cildin ilk maddesi Abı Hayat’tır. İslam Ansiklopedisi İslam ilimleri, İslam ülkelerinin tarihi coğrafyası kültürü medeniyeti hakkında telif yazılarla birlikte Müslümanların diğer dinler ve kültürlerle ilgili bilmesi gereken maddeleri de içermektedir. İslam Ansiklopedisi bugün itibarı ile 42. cildini çıkarmış olup ortalama altı ayda bir cilt çıkarma geleneğini uzun yıllar boyunca bozmamıştır. İslam Ansiklopedisi 44. ciltle birlikte tamamlanacaktır ve tamamlandığında İslam dünyasının en değerli kaynaklarından biri olacaktır.
Ana Britannica ve Temel Britannica
İngilizlerin uzun çalışmalar sonucu oluşturduğu ve tüm sömürgelerinde öğrenilmesi gereken temel eser gibi sunduğu için dünyanın çoğu ülkesinde tarihi ve içtimai konular yanlış öğrenilmiştir. Bu ansiklopedide İngilizlerin tüm sir(sör)lerine baronlarına yer verildiği için zannedersiniz ki İngilizlerin tamamı önemli adamlar. Türkiye’de Ana Britannica ve Temel Britannica isimleriyle çıkan bu eser internet çıkana kadar gazetelerin en büyük reklam kaynağı olmuş insanlar kupon biriktirerek bu ciltleri edinmişler ve evlerinin misafi rlerinin görebileceği bir yerine yerleştirerek kültürel seviyelerini güya ispat etmişlerdir. Çoğu evde bulunmasına rağmen hiç okunmayan bu ansiklopediler annelerimizin toz alırken sık sık babalarımıza kızmasına sebebiyet vermiştir.
Rehber Ansiklopedisi
Ülkemizde Britannicalar yaygınlaşmaya başlayınca Müslüman kesim Britannicalar’ın açtığı bilgi yarasını Türkiye Gazetesinin verdiği Rehber Ansiklopedileri ile kapatmaya çalıştı. Rehber Ansiklopedilerinin en güzel yönü dini, tarihi, milli, kültürel mirasımıza yönelik maddelerin bol resimli olarak yer almasıydı. Çocukluğunda bu kırmızı ansiklopediyi alıp resimlerine bakmamış ya da az biraz okumamış pek az yaşıtımız vardır. Bendeniz de Türkiye’deki önemli tarihi eserlerin resimlerini rehber ansiklopedisinde görerek öğrenmiştim.Türkiye Gazetesi bir de İslam Tarihi ansiklopedisi vermiştir.
Ansiklopedistler
Dünyaya çok karamsar bakan Fransız düşünürlerin biraraya gelip “bu dünyanın başına bir şey gelse insanlığın çoğu yok olsa kalanlar her şeyi yeniden nasıl inşa eder? Bazı bilgiler yok olmaz mı?” kaygısıyla 17311777 yılları arasında “encyclopedie”yi çıkarmaya karar vermişler. Bu Fransızların arasında kimler yok ki? Başta Diderot sonra Jean Rousseau, Montesgue, Grimm gibi Fransız ekabirler Afrika, Asya gezileri sonrasında din diye bir şey olmadığını ancak insani erdemlerin doğal din olabileceğini ve bunun için de (haşa) bir ilah gerekmeyeceğini iddia ettiler. Kendileri öldüler, yazdıkları 17 ciltlik ansiklopedi de tahrif olarak yok olup gitti. Dünya yoluna devam ediyor.
Tabakat mı Dediniz?
Ansiklopedi, eski Yunanca’daki “dairesel eğitim” veya “genel eğitim” anlamındaki bir kelimeden gelmektedir. Bilgiye başlamak anlamında kullanılmaktadır. İslam kültüründe ansiklopedi karşılığında Külliyat, Dairatülmearif, Muhitülmearif, Kamus, Mevdua, Tabakat ve Mevsu’at gibi isimler kullanılmıştır. Özellikle Tabakatü’l Kübra eseri evliyaların hayatları ile ilgili bilgiler sunan en revaçtaki ansiklopedidir.
Dünden Bugüne İstanbul
Örneğine az rastlanır bir ‘kent ansiklopedisi’ olan “Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi”, İstanbul konusunda en zengin, en kapsamlı ve en sistematik kaynak olması planlanarak hazırlanmıştır. Kuşe kağıda baskı tekniğiyle basılan ve 4608 sayfadan oluşan ansiklopedide 10.000 madde, 4300 renkli ve siyah beyaz fotoğraf, harita, kroki yer almaktadır. Temelde alfabetik olmakla birlikte geniş tematik maddelere de alfabetik sıra içinde yer veren ansiklopedi, Bizans ve Osmanlı dönemlerinin ve bu dönemlere ilişkin konu ve maddelerin ağırlığına rağmen bu kentin çok daha gerilere giden tarihine de eğilmektedir. Bunun yanı sıra aile yaşamından alışveriş merkezlerine, arsa spekülasyonundan bahçe sinemalarına, bankacılık sektöründen eğlence hayatına, ekonomiden enerjiye, gecekondulardan seyyar satıcılara güncel İstanbul’un ve gündelik yaşamın hemen her yönüne dönük maddeleri de içermektedir. Ayrıca bugüne kadar önemsenmemiş, ele alınmamış, yazılmamış ama İstanbul’u İstanbul yapan kimi gelenekler, tipler, olaylar, artık kaybolmuş çevre ve mekanlardan da yeri geldikçe bahsedilmiştir.
Sanal Ansiklopediler
İnternet sayesinde ansiklopediler artık eskisi gibi revaçta olmasa da sanal alemde görsel olarak hazırlanan ansiklopediler en çok ziyaretçi kabul edenlerdir. Örneğin, wikipedia, “özgür ansiklopedi” sloganı ile yola çıkmış ortak katılım ile maddeler oluşturmuş bir sitedir. Ayrıca kendi özgün ansiklopedinizi yapmanız için wikidot’u oluşturmuştur.
Osmanlı Döneminin İlk Ansiklopedi Yazarı
Taşköprülüzade Ahmet, Osmanlı döneminde ilk ansiklopedisttir. Taşköprülüzâde, Kanuni Sultan Süleyman devri ulemasındandır. Osmanlı devletinin kuruluşundan itibaren her padişahın dönemini bir “tabaka” olarak ele alarak, Osmanlı uleması ve eserleri ile ilgili ulaşıp kaydedebildiği bütün bilgileri on tabakadan oluşan eserinde derlemeyi başarmıştır.
“Miftah-üs-saade ve misbah-üs siyade” adlı eseri, o dönemdeki bilimlerden ve her bilim dalıyla ilgili eserlerden ve yazarlarından söz eder. 1500 sayfa tutan ve Arapça yazılan bu kitap, yazarın oğlu Kemaleddin Mehmet tarafından “Mevzuat-ül-ulum” adıyla Türkçe’ye çevrilmiştir. Kitapta, tıp, kimya, botanik, zooloji, matematik ve fizik gibi bilimlerin o günkü durumları hakkında çok değerli ve aydınlatıcı bilgiler bulunmaktadır. Dr. Adıvar, bu eseri, Osmanlı Türklerindeki ansiklopedilerin en önemlilerinden biri olarak nitelendirmektedir. “Şakaik-ı Numaniye” adlı eseri ise Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan 16. yüzyıl ortalarına kadar olan dönemdeki Osmanlı bilginlerinin hayat hikayelerinden söz eder. Fatih devri ilim hayatı ve uleması ile ilgili en çok bilgi veren kaynaktır.
Kendi İçine Düşenler Ansiklopedisi
Yazar Selman Bayer’in Okur Kitaplığı Yayınları’ndan çıkan ilk romanıdır. Yazar kendine has üslubu, esprili dili ile okuyucuyu hemen yakalamaktadır. Bir memurun hayatından yola çıkıp bürokrasi ile hesaplaşan yazar sıradan bir hayatı sıra dışı anlatmaktadır. Ayrıca şu sözü ile kalbimizi kazanmıştır: “Karanlığa küfr edeceğine kalk iki rekat namaz kıl...”
Yorgun Ansiklopedi
42 yılda vücuda geldiği için “yorgun ansiklopedi” olarak da bilinen bu ansiklopedinin İlk 4 cildi “İnönü Ansiklopedisi”, 5. ciltten itibaren “Türk Ansiklopedisi” adıyla yayınlanmıştır. Demokrat Parti ve CHP arasındaki çekişmeden bu ansiklopedinin adı da nasibini almıştır. Milli Eğitim Basımevi tarafından 1943’te fasiküller halinde yayınlanmaya başlanmış ve 1985’te tamamlanabilmiştir. Tamamı 33 ciltten oluşmaktadır. Birinci cildin basım tarihi 1946 olarak görülür, bu da sadece birinci cildin tamamlanmasının 3 yıl aldığını göstermektedir.
Vitrin Süsleri
Doksanlı yıllarda gazete kuponları ile her evde bir ansiklopedi seti yer almaya başlamıştır. Fasikül fasikül inen bilgi, çocukları heyecanlandırmış hatta ansiklopedi oyunu diye oyunlar türemiştir. Salt bilgi herkesi heyecanlandırsa da bilginin yorumlanması ve hikmete dönüşmesi mümkün olmamış, pek çok kitap seti vitrinlerde dekor olarak yerini almıştır. Bana “ansiklopedik bilgilerle gelme” sözü bir tabir haline gelerek bilmek ve olmak arasındaki farka dikkat çekmek için kullanılmıştır.