
Her an her şekilde kavga, savaş içindeyiz. Ama tüm bunların içinde anlatılan bir masal var. Sıradan görünen ama aslında rengârenk karakterlere sahip bir grup insanın elbirliği ile anlattıkları bir masal.Çağan Irmak insanlığı, insan olmayı en sade şekilde anlatmış Prensesin Uykusu’nda! Ve tüm bildiğimiz kahramanların dışında bir kahramanla anlatılıyor her şey. Uçan bir Süpermen’den, ağlarla zıp zıplayan bir örümcek adamdan daha çok seviyorsunuz Aziz’i.
Aziz temiz, tertemiz biri, hayat ile kirlenmemiş. Ama aynı hayat ona öğretmiş... Sevmeyi… Gülmeyi... Mutlu olmayı… Yaşamayı... Ve tüm yazdığı bu masalda uzun bir uykudan yeni uyanmış bir çift bakış ile ağlamayı… Direnmeyi... Bilmeyi... Ve siz Aziz’i çok seviyorsunuz. “Keşke herkes Aziz gibi büyüse” sevginizden oluşan bir dua oluyor filmin sonunda.
Defalarca İzlenecek Bir Masal
İçten, gerçek ve sıcak bir film. Çağan Irmak filmlerinin vazgeçilmez unsuru olan masal, Ulak’ta, Babam ve Oğlum’da olduğu bu filmin de başından sonuna kadar var. Film içindeki animasyonlar kelimenin tam anlamıyla mükemmel oturmuş. Ne fazla ne eksik… Bir çizgi film karesinde duygu yoğunluğunun bu derece yüksek olabileceğini görmek inanın çok sarsıcı. Filmin isim babası saydığımız Redd grubunun gereğinden fazla gözükmesi biraz Redd reklam filmi tadı vermiş. Bu olmasaymış, az olsaymış da olurmuş ama filmde size hatıra kalan müzik için değer diyorsunuz bu ayrıntıya da.
Defalarca izlenecek filmlerden biri aslında bu anlatılan masal… Her izlediğinizde “işte bu” diyeceğiniz, ağlasanız bile inatla tebessüm edeceğiniz bir film.
Yan Salonu Dolduranlar İçin Çok Üzüldüm
Gişede oynayan diğer filmlerin yanında gerçek bir hikâye diyorum ben Prensessin Uykusu için. Sizleri oturduğunuz yerde hatırlattıkları ile rahatsız etmeyi başardığı kadar ağlatabilen ve ağlattığı kadar güldürebilen bir film… Popüler filmlerin olduğu diğer salonlarda olanlar, benim içinde bulunduğum boş olan salonda neler kaçırdıklarının farkında değiller...
Böyle filmlere hep birlikte şahit olmanın mutluluğu ile, masallara uyanın!