İlme, çalışmaya yanaşmayan tembeller, rejimi değiştirdi mi sihirli değnek ellerine geçecektir, çalışıp kafa yormaya gerek yoktur. Herkesin istediği kadar çalışıp, istediğini dilediği kadar aldığı bir düzen hayali ile yaşıyor sosyalistler. Tabiat-ı eşya dile gelse o bile gülecek şu muhteşem nizama!
Karl Marx’a göre insanın tarihi, iktisadî menfaat peşinde koşan çeşitli sınıfların, birbirleriyle devamlı bir mücadelesinden ibarettir. Bu mücadele kapitalist toplumda en yüksek noktasına erişir ve oradan sosyalist cemiyete geçildiği zaman her türlü menfaat mücadelesi tamamen kaybolur. Sırf mideden ibaret primitif! (ilkel) sosyalistler kalkınmanın ilim ve tekniğe değil, siyasî ve iktisadî rejime bağlı olduğunu söylerler. İlme, çalışmaya yanaşmayan tembeller, rejimi değiştirdi mi sihirli değnek ellerine geçecektir, çalışıp kafa yormaya gerek yoktur. Herkesin istediği kadar çalışıp, istediğini dilediği kadar aldığı bir düzen hayali ile yaşıyor sosyalistler. Tabiat-ı eşya dile gelse o bile gülecek şu muhteşem nizama! Ferdî mülkiyetin her şeklini ortadan kaldırmak isteyen komünistlerden, bunu tamamen arzu etmemekle ayrılan sosyalistler bugün her nasıl oluyorsa işçi sınıfında olmayan, üretmeyenler! tarafından savunulan ayrıcalıklı bir düşünce sistemine dönüşmüştür. Sosyalizm Türkiye’de bir sınıf mücadelesinden ziyade kimlik mücadelesi oldu. Kur’an-ı Kerim’deki “Onlar o kimselerdir ki mallarında isteyen ve yoksun olanların haklarını ayırırlar” (Mearic 24-25) mealindeki ayetleri, Ebu Zer’i kullanan bir grup, bu yıl 1 Mayıs’ta sosyalistlerle, anarşist vandallarla aynı safta yürüyerek sol jargonun yıllardır kullandığı emek, özgürlük gibi kavramların yanına “Allah” ismini koymayı uygun gördü. İslam’ın sanki önüne arkasına bir sıfat getirmeye ihtiyacı varmış gibi. İki yüz yıllık bir tarihe sahip sosyalist düşünce, 1400 yıllık vahyin ışığına sıfat yapılmaya çalışılıyor. Ne uğruna? Antikapitalist olduğunu vurgulamak uğruna. Gönüllü olarak vermeyi emreden bir dinin temsilcileri olarak, el koymayı emreden şaşar beşerlerin sistemine gerçekten tahammül edebilir misiniz, Ey Antikapitalist Müslüman Gençler?