10.09.2012 17:29

Genç Haber Merkezi

5237

Hasan Fehmi Erdoğmuş / Genç Haber Merkezi

Tweet ingilizcede “cıvıldamak, ciklemek” fiilini ifade eden bir kelimedir. Twitter adlı sosyal paylaşım sitesi bu fiilden hareketle, kuşların güzel cıvıltılarını insanlardan duymak gayesiyle kurulmuş bir site olsa gerek. Kuş cıvıltılarının insana verdiği güzel duygulardan ve oluşturduğu tefekkür atmosferinden şüphemiz yok ancak aynı durumun insanlardan vaki olacağını düşünmek çok gerçekçi değil. Zira kuşların cıvıltıları Yaratıcıyı zikretmekken, insanların her sözü zikir olmadığı gibi her cıvıltısı da kulağa hoş gelmemekte hatta kimi zaman kulak tırmalamaktadır. Yine de bu güzel canlıların eylemlerini insana teşmil ederek bir sosyal paylaşım sitesi kurmak akıllıca bir fikir olmuş.

Şayet siteden haberdar olmayanlar varsa kısaca özetleyeyim. Sitenin mantığı çok basit; size verilen 140 karakterlik alana o an meşgul olduğunuz işi, bulunduğunuz yeri yazıyorsunuz. Sizi takip eden takipçilerinizde sizin neyle meşgul olduğunuzu, nerde olduğunuzu hemen öğrenmiş oluyorlar. Site ilk kurulduğu zamanlarda 140 karakterlik kutucukta "What is happening?" yani “Şu an ne oluyor?” yazıyor ve sizi yeterince zeki olup 140 kraterle kendinizi ifade etmeniz isteniyordu.

Dünyayı sallamam ama sallarım

Aslında soru içinde ciddi bir ironi barındırıyor çünkü modern insan eylemlerinden, yaptıklarından kimseye hesap verme ihtiyacı duymadığı iddiasındadır. Üstelik kimse umurunda da değildir, kendisi dışında kimse ilgisini çekmemekte, zira o bir “avatar”dır. Ancak aynı insan bu iddialara rağmen bilinip, takip edilmek istenmekte, her davranışını dünyaya duyurmak istemektedir. Bu fenomeni "dünyayı sallamam ama sallarım" diye özetleyebiliriz.

Bu site, diğer ego merkezli siteler Facebook, Myspace ve kişisel bloglar gibi insanların ben merkezli olmalarını daha da tetiklemektedir. Yanlış hürriyet anlayışı olan “Arzu ettiğin sefihliği, rezilliği yapabilirsin. Yeter ki başkalarına zararın dokunmasın” koca bir gençliği ve toplumu tehdit etmektedir. Bu hürriyet anlayışı Üstad’ın ifadesi ile “Sefahet ve rezaletteki hürriyet, hürriyet değildir. Belki hayvanlıktır, şeytanın istibdadıdır. Nefs-i emareye esir olmaktır.”

Cool tavırlar

Bu ve benzeri siteleri tamamen kötülemek niyetinde değilim, elbette bu sitelerin iyi şekilde kullanılması ve hizmete vasıta kılınması mümkün ve aşağıda bunu örneklendireceğim ancak genel kullanım ciddi bir tehdit oluşturuyor. Örneğin Twitter birçok yazar, siyasetçi ve haber sitesini aynı anda takip etme rahatlığını, günlük gelişmeleri izleyebilme kolaylığını bir tarafa bırakırsak bu sosyal paylaşım sitesi insanların "cool" (İngilizcede tavır, davranış ve tarzıyla özgün olan birini ifade etmek için kullanılan kavram) tavırları altında nefretlerini, empatiden uzak tavırlarını gözler önüne seriyor. Başkasına hayat hakkı tanımayan düşünceler çabucak yayılıyor.

Önce cıvıltının hizmete vesile olmasına bir örnek verelim: Twitter sitesinde “TT” başlığıyla konular açılmakta ve herkes bu başlık altında fikrini beyan etmektedir. TT “Twitter Topic” muhtemelen Twitter konu başlığı kavramını ifade eden bir kısaltma. Bu TT’lerden biri “Arakan diye bir yer var” (#ArakandiyeBiryerVar); bu konu başlığı da Myanmar’ın Arakan bölgesinde Müslümanlara yönelik katliama dikkat çekmek için kullanılıyor ve dünyada hakkında en çok Tweet atılan konu başlıkları arasına giriyor. Böylece bu site vesilesiyle bir farkındalık oluşturuluyor.

Yazdıklarından sorumluluk duymayan gençliktir

Ancak bu gibi güzel örneklere karşın onlarca olumsuz örnek mevcut. “En iyi Kürt ölü Kürttür”den tutun “Atası olmayanın atasözü olmaz”a kadar sorumsuz, haddini bilmez yüzlerce ifade. Elbette bu duruma karşı çıkan kardeşleri unutmamak lazım ancak bu tavrın sebebi tek başına Kürt düşmanlığı değil, kanaatimce modern çağın ürettiği davranışından, sözlerinden, yazdıklarından sorumluluk duymayan gençliktir.

Başkaları hakkında hüküm verirken bu kadar rahat davranan insan, ahlaki olarak sorun yaşadığını haykırmaktadır. İnsan her davranışından sorumludur, hele hele yazı gibi kalıcı bir eylemi icra ederken çok daha dikkatli olmak zorundadır. Ancak ne yazık ki bu siteler firavunluğa, egosantrik, bencil, narsist bireylerin ve toplumun gelişmesine sebep oluyor. Bu krizi aşmanın yolu insana yapılan İlahi ihtarı hayat düsturu yapmaktan geçmektedir. “İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanır!” (75/36)

Bugün itibariyle ne yazık ki özellikle gençler yine bir sosyal paylaşım sitesinde akıntıya kapılıp gitmektedir.