08.09.2012 14:16

Genç Bilim

4370

Hanife Çetinkaya

Her zaman ki günlerden biridir. Arkadaşlarınızla oturur havadan sudan konuşursunuz. Sonra bir arkadaşınız “falancanın annesi vefat etmiş biliyor musun?” diye lafa başlar. Hayret ve Şaşkınlık içinde “ALLAH taksiratını affetsin. Mekanı cennet olsun İnşALLAH ”der ve vefat sebebinin ne olduğunu sorarsınız. Aldığınız birçok cevapla aynıdır. KÖTÜ HASTALIK

Aldığınız birçok cevapla aynıdır diyorum çünkü günümüzde beslenme şekillerimizin sunileşmesi ve yaşam biçimimizdeki yanlışlıklar sonucu kanser hastalığı çok sık görülmeye başlamıştır. Ve gerçekten üzerine düşülmesi gereken bir problem haline gelmiştir. Kanser hakkında birçok tedavi yöntemi üretilmeye çalışılmasına rağmen tamamen bu hastalığı zarar vermeden yenebilecek bir yöntem geliştirilmiş değildir. Belki de gerçekten kanserle savaşta umut vaat edecek bir yöntem var ama biz bundan haberdar değiliz.

Bu tedavi yönteminin temeli bor bileşiğine dayanmaktadır. BNCT tedavisinde Bor bileşiği vücuda enjekte edildikten sonra seçici olarak kanserli hücreye gitmektedir. Ve bu bölgeye nötron bombardımanının yapılması ile de Bor, He ve Li partiküllerine dönüşür. . Bu yüksek enerji yüklü parçacıklar çok uzağa hareket edemezler ve tümör hücresine tüm enerjilerini bırakırlar, böylece direkt DNA’ya zarar vererek hücrelerin yeniden üremesine engel olurlar. Bu sayede sadece kanserli hücrenin zarar görmesi sağlanmış olur. Günümüzde kanserle savaşmada en çok kullanılan tedavi yöntemlerinden biri olan kemoterapi ise sağlıklı hücrelere de kanserli hücrelere de zarar vermektedir. Ama kanserli hücrelere daha çok zarar verdiği için tedavi yöntemi olarak kabul görmektedir. Aklınıza “ BNCT bu kadar başarılı ise neden hala ülkemizde kullanılmıyor?” gibi bir soru gelebilir.

 BNCT için proton hızlandırıcının maliyeti yaklaşık olarak 4 milyon dolar civarındadır.Ve bu tedavide nükleer reaktörler kullanılacağı için gerekli mercilerden izin alınması bu tedavinin kullanılabilirliğini zorlaştırmaktadır.

Bununla birlikte ülkemiz de BNCT tedavisine katkı olarak yürütülen çalışmalar ise Borun uygun bileşikle birleştirilip sadece kanserli hücreye gitmesini sağlamakla ilgilidir.

Unutmamalıyız ki ‘Yüce ALLAH şifasını vermediği hiçbir hastalık yaratmamıştır.’(Buhari,tıp hadis 7/12)