
Afrika’nın batısında, ismini pek de duymadığımız bir ülke var. Mali. Bu ülkeden bahsedecek olmamın sebebi ise birçoğumuzun hayatında ilk kez duyacağı Djenné şehrindeki cami.
Bu cami sıradan bir cami değil. Tam 730 yaşında. Temeli 1280 yılında Nijer’in taşkın yatağında kurulan Djenné’nin en büyük ve en eski yapısı. Ancak bu camiyi diğer camilerden ayıran farklı bir özelliği var.
Djenné şehrinde her şey çamurdan. İnsanların evleri, evlerinde kullandıkları kap kacakları, okulları, her şeyleri ve camileri çamurdan. Evet, burası Nijer’in yatağında çamurdan bir şehir.
Peki, nasıl oluyor da çamurdan bir yapı, 730 yıldır ayakta?
Bu sorunun cevabı oldukça etkileyici. Yağmur mevsimi geldiğinde, tam da kum fırtınaları ile yağmurların başladığı zamanın arasında, çamurlaşmış Nijer’in kollarını pirinçle mayalayan Djennéliler, elde ettikleri çamurdan harç ile camilerini sıvıyorlar. Bütün şehir birlik olup çamur taşıyor, duvar ustaları, sabit olarak yerleştirilmiş palmiye kütüklerine tırmanıp sıva yapıyorlar. Böylelikle Djenné Cami’si yağmurlara karşı bir yıl daha korunmuş oluyor.
İnsanlar arasındaki bu birliğin sebepleri çok. Çünkü Djenné Cami’si sadece bir ibadethane değil. Şehir halkının sevinçlerini ve hüzünlerini bir arada yaşadıkları yer.
Aşağıda Djenné Cami’sinin kısa bir belgeseli var. Tefekkür ve hayretle izleyeceksiniz. Buyrun: