
Mohaç Savaşı’nda (1528) Türklere esir düşen ve daha sonra 1535’de kaçarak kurtulan Macar asıllı Bartholomeus Georgievic, 1544 yılında yazdığı Türklerin Gelenek ve Görenekleri isimli eserinde Türklerin savaş gelenekleri ile alakalı olarak şöyle yazar:
“Savaş zamanında öyle sıkı bir disiplin vardır ki, hiçbir asker adaletsiz bir şey yapmaya cesaret edemez. Adaletsizlik yapan, hiç acımaksızın cezalandırılır. Gözcüler ve düzen sağlayıcılar vardır… Geçip gidilen yolların kıyısındaki bağ ve bahçelerde sahiplerinin izni olmaksızın, bir elma bile koparılamaz.”
Yine Macar asıllı Bartholomeus aynı eserinde:
“Türkler ve Hristiyan halkın hakimleri aynıdır. Müslümanlar arasından seçilen bu hakimler ayrım gözetmeksizin herkese aynı adaleti uygularlar.
Birini öldüren veya hırsızlık yapana cezası neyse o uygulanır. Pazarda sütünü satan bir kadının sütünü içip de parasını ödemeyen bir yeniçeriye de aynı kaide uygulanır. Onların bir ayrıcalığı söz konusu değildir. Ben buna Şam’da şahit oldum” diye yazmıştır (Bk. Onur Bilge Kula, Alman Kültüründe Türk İmgesi, Ankara 1993, s.164- 165)