22.06.2012 21:35
Genç Haber Merkezi
10092
Cantürk Genç / Genç Haber Merkezi / @canturkg
Birçok büyük fikir insanının kendisini anlatmak için seçtiği yoldur şiir. Politik fikirlerini, hayat görüşlerini, dünyayı nasıl daha iyi bir yer haline getirmek istediklerini dizelerine dökerek anlatmışlardır.
Sadece okul sıralarında müfredattan, hayata atılınca fikir sermayemizi zenginleştiren dizelerden ibaret değil, bin sayfalık bir yazının anlatmak istediğini bir kıtaya sığdıran, duygularımıza seslenip bize insan olduğumuzu hatırlatan, insanın kendi hissettiklerinin başkalarıyla da paylaştığını görmesidir şiir.
Sırf keyif için de şiir okumalı bazen, tekdüze giden hayatlarımıza renk katmak için. Önyargıların zihnimizi ele geçirmesine izin vermeden, şairlerin adlarına, kökenlerine, fikirlerine saplanıp kalmadan… Nazım Hikmet olur etkilendiğimiz şair, kimi zaman Yahya Kemal. Necip Fazıl’ın dizelerinde buluruz kendimizi, bazen Fuzuli’nin sanatına hayran oluruz, Mehmet Akif ortaya çıkarır içimizde yatan cevheri.
Tüm insanlığın kardeşliğini görürüz Nazım’ın dizelerinde:
“Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
Ve bir orman gibi kardeşçesine”
Orhan Veli anlatır herkese yazıya dökemediklerimizi:
“Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum”
Ölümün soğuk nefesini hissederiz Yahya Kemal’le:
“Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.”
Fuzuli’nin gazelleri anlatır bize sevgiyi:
“Hâsılım yoh ser-i kûyunda belâdan gayrı
Garazım yoh reh-i aşkında fenâdan gayrı”
Ataol Behramoğlu doyasıya yaşamak için tutku aşılar:
“Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin”
Ziya Osman Saba öğretir küçük mutlulukların değerini:
“Bahçemiz sulanmış, ıslak her çiçek.
Kapı çalınacak, babam gelecek...”
Nurullah Genç seslenir bize:
“Sesler yankılanınca arkamdan ve önümden
Bir şey koptu ve uçtu semalara gönlümden”
Necip Fazıl hatırlatır dünyaya ne için geldiğimizi:
“Beni kimsecikler okşamaz madem;
Öp beni alnımdan, sen öp seccadem!”
Yavuz Bülent Bakiler gösterir sadece şiir yazmayı:
“Artık benim için ne ekmek, ne su
Sağımda, solumda vehim ordusu”
Attila İlhan’ın dar çerçeveleri kırması:
“gece yarıları
tenhadır buraları
ne in ne cin
kırmızı lambası
sanki kan damlası
demiryolu geçidinin”
İbrahim Tenekeci ve sadeliğin güzelliği:
“içimden dedim gömülü bir ırmağın yalnızlığıdır bu
beraber yürüyelim olur mu…”
Vatan sevgisinin ne demek olduğunu anlarız Mehmed Akif şiirlerinde:
“İş bitti... Sebâtın sonu yoktur! ` deme, yılma.
Ey millet-i merhûme, sakın ye`se kapılma.”
Fikirleriyle büyük kitleleri etkilemiş, onlara hayatları boyunca yol göstermiş büyük insanların duygularına da kulak vermekte fayda var. Hepsi daha iyi bir dünya için değişik fikirlere sahiplerdi, siyasi görüşleri farklıydı ancak hepsi manevi yönlerini anlatmak için şiiri seçti. Sanat toplum için denir genelde ancak sanatın sanat için de olduğunu hatırlamak gerek bazen.