
Maymundan geldiklerini, yani maymun olduklarını savunan Emin Gürsoy, Levent Üzümcü, Erkan Can ve müzisyen Nejat Yavaşoğulları, internette dolaşan malum videoda cahil, yani dindar nesilleri yönetmenin kolay olduğunu, o yüzden iki yüz yıl önce kanıtlanmış evrim teorisinin kasıtlı olarak yok kabul edildiğini söylüyorlar. Demek ki maymunluk asi bir ruhu beraberinde getiriyor.
Türkiye’de açıkça din düşmanlığı yapılamaz, genelde dinin, bilimle sözde çatışma alanları bulunarak buradan din anlayışı, dindarlar ve din eğitimi vurulmaya çalışılır. Bilimi put edinenler için, din (ed-din, yani İslam) evrimi kabul etmediği için bilimle çatışır. Kabulü din adına her şeyi yerle yeksan etmek demek olan evrim teorisi, mezkur düşmanlığı kaşıyarak nemalanmaya çalışanlara, öfke nöbetlerini Müslümanlardan ve İslam’dan çıkarmak isteyenlere her daim can simididir. Dindar nesil karşısına bilimsel nesil çıkarmak gibi boş bir inadın peşinde, öfkeli, gülünç ve cahil bir grup televizyon tanınmışı, “evrimi savunuyorum” adlı bir grup kurmuşlar. Maymundan geldiklerini, yani maymun olduklarını savunan Emin Gürsoy, Levent Üzümcü, Erkan Can ve müzisyen Nejat Yavaşoğulları, internette dolaşan malum videoda cahil, yani dindar nesilleri yönetmenin kolay olduğunu, o yüzden iki yüz yıl önce kanıtlanmış evrim teorisinin kasıtlı olarak yok kabul edildiğini söylüyorlar. Demek ki maymunluk asi bir ruhu beraberinde getiriyor. Hele birisi ortaokulda masanın üzerine çıkıp namaz kılmayı reddettiği için sınıfta kaldığını söylüyor ki karnesi bulunsa din dersi notu biyoloji notundan yüksek çıkar. Bunlara göre “bir nesil, doğanın ve insanın tarihini öğrenmeden büyüyecek.” Bu önermeye göre insanın tarihi eşittir maymunların tarihi. Evrim karşıtlarının profilini de şöyle tanımlıyorlar: Gerici meczuplar, cemaatler, «dindar nesiller yetiştirmek» isteyen iktidarlar. Bir zamanlar ders kitaplarında yer alan hayalî bir takım yarı maymun, yarı insan canlıların çizimleriyle, sırf propaganda yoluyla ayakta tutulmaya çalışılan insanın evrimi senaryosu bir masaldan ibaret. Bazıları bu masalın eleştirilmesini bilime saldırı olarak göstermeye çalışmaktadır. Materyalist felsefeye körü körüne bağlı olanlara göre, cansız, bilinçsiz madde hayatı yaratmıştır, bir yaratıcı fikri asla kabul edilemez. İlahî bir açıklamanın sahneye girmemesi için her türlü maymunluk sergilenmektedir.
İnsanlık tarihini maymunların tarihi olarak gören bu zevatı daha yakından tanımak için ansiklopedik bilgiye ihtiyaç vardır. Şimdi vereceğim bilgiler ışığında bunları televizyonda, tiyatro sahnesinde, konserde, sinema filminde nerede görürseniz hemen tanıyacaksınız. Maymunlar memeli hayvanların birtakımına verilen genel bir addır. Birkaç türün dışında hepsi ağaçlarda yaşar. Çok çevik ve zeki hayvanlardır. Kuyruklarını, sarılma, kavrama, sallanma, tırmanma ve yiyecek toplamada üçüncü bir el gibi kullanırlar. Düşen yavrularını kurtarmada ve bir ağaçtan diğerine geçmede kuyruklarından maharetle istifade ederler. Bazı türlerin kuyruk uzunluğu boylarından fazladır. İki beyin yarı küresinden biri kuyruğu, ötekisi de diğer vücut olaylarını yönetir. Koku alma duyuları çok zayıf olmasına rağmen, görme ve işitmeleri güçlüdür. Çoğunlukla gündüz faaldirler. Hepsi otçul memelidir. Ağaç filizleri, yaprak, çiçek, tohum ve meyveler başlıca yiyecekleridir. Bunun yanında böcek, yumurta ve leş yiyenleri de vardır. Çoğu gruplar halinde tecrübeli bir erkeğin başkanlığında yaşar. Maymunlarda zekâdan çok taklit içgüdüsü gelişmiştir. Yaşlandıkça huysuzlukları artar ve zekâları azalır.