Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden oluşan Körfez Arap Ülkelerinin İşbirliği Konseyi ülkeleri işbirliklerini bir adım öteye taşımaya karar vermişler. Bölünmüşlüklerine bir son verip birleşmeyi düşünüyorlarmış…
Haber, ümmetin parçalanmışlığına son vermek adına güzel bir adım gibi duruyor.
Ama durum biraz farklı. İşin aslı hiç de göründüğü gibi değil.
Körfez Arap Ülkelerinin İşbirliği Konseyi ülkelerinin, şayet başarabilirlerse, iç işlerinde bağımsız, dış ve ekonomik sahada birlikte hareket etmeyi öngören bu birleşme projesinin en temel hedefi; İran, Irak ve Hizbullah eksenindeki “Fars-Şii tehdidine” karşı “Arap ortak cephesi” oluşturmak!
Çünkü, başta Suudi Arabistan olmak üzere Körfez ülkeleri için şu sıralar birinci tehdit; “yayılmacı, “tahrik edici” ülkelerindeki Şii nüfusu “ayartıcı güç” diye tanımladıkları İran. Milyar dolarlık silah anlaşmalarının yapmaları da İran’ın bu “yayılmacı” politikasına karşı almaya başladıklarının tedbirlerin bir parçası!
Yani İslam dünyasının devletçikleri birleşiyor ama kendi içinde yaşanması muhtemel bir savaşta daha güçlü olabilmek adına. Acı olan bu...