İbrahim Fevzi
Tenkitler…
Medine sahnesinde, Sahabe Efendilerimizi temsilen koyulan karakterler, eminim ki çoğu Müslümanı rahatsız etmiştir. Karakterlerin konuşmalarında heyecansız tavırlar, sinematografik etkiyi de epey bir düşürdü. Bu sahnede, canla başla, manevi manada rolünün hakkını vermeyi amaçlayan karakterler olsaydı, filmin etkisi daha çok artacaktı.
En önemli sahnelerde, ordunun toplandığı, kuşatmanın başladığı sahnelerde filmde Macar top ustası Urban’ın kızı ile Ulubatlı Hasan’ın “aşkının” devamlı araya sokulması, izleyicideki görkemli atmosfer havasını düşürdü. Bu bir tür “olumsuz dengeleme” etkisi yaptı. Bu Hollywood’un bir oyunudur. Ama bayat bir oyundur. Oradaki görkemi, “şahısların duygularıyla beslemek” artık itici gelmeye başladı sinemada. Çünkü esas büyüye yönelmek, oradaki görkemi tam manasıyla yaşamak istiyor seyirci. Yavaşlayan, heyecanı kesen bir sahne olmasın istiyor.
Ulubatlı Hasan karakteri de, filmin neredeyse yarısında üstü çıplak dolaştı. Ortaya bir erkek seksapalitesi konulmuş adeta. Ayrıca, pazuları dışarıda, uzun ve ıslak saçlarıyla, dağınık sakalıyla, bu kişi, ne kadar Ulubatlı Hasan’ı yansıtıyordu? Ayrıca da, top ustası Urban’ın kızıyla yaşadığı gayr-i ahlaki ilişki de (zina) filmin en çok eleştirilmesi gereken noktasıdır.
İyiler…
Filmin birçok yerinde kullanılan animasyonlar gayet başarılı ve gerçekçi idi. Herhangi bir yapaylık havasına mahal vermeyecek derecede profesyonel hazırlanmıştı.
İki yerde, Fatih’in kılıç eğitimi ve filmin sonundaki Ulubatlı Hasan’ın Şovalye Justiniani ile hesaplaşma sahnesi teknik açıdan çok başarılıydı. Nefesleri kesen, heyecanı artıran birkaç dakika yaşattı bu anlar seyirciye…
Macar top ustası Urban’ın topları döküm sahnesi, sonrasında Fatih’in huzuruna toplarla birlikte çıkışı, o sahnede oluşan hissiyat ayrı bir derinliğe sahipti.
Son kuşatmanın öncesinde, on binlerce askerin başına imam olarak geçen Sultan Fatih’in kıldırdığı namaz sahnesi, gözleri yaşartmaya aday bir görüntü oluşturdu.