Ali Haydar Haksal, Sezai Karakoç Eleğimsağmalarda Gökanıtı, İnsan Yayınları, 152 Sayfa.
“Üstad Sezai Karakoç bu yüzyılın ışıltılı sesi, soluğu. Söze anlam katan söz, ruh veren ses. Konuşma vaktine erdiğinden beri, dalgaların hırçınlaştığı bir zaman diliminde zorluklara kulaç attığından beri, yabancılığın ruhlara egemen olduğu ruhun aydınlatılması, ruhun ışıklarının yakılması çırpınışından beri… Gönüllere ve topraklara ölü toprakları serildiğinden, insan ruhunun toprağı çölleştiğinden, ışıksızlık hayatın bir parçası olduğundan ve umutların kesilmesinden beri… Edebiyatın manevi gücü ve soluğuyla…” diye anlatıyor üstad’ı Ali Haydar Haksal.
“Sezai Karakoç Eleğimsağmalarda Gökanıtı” kitabında Karakoç’un şiiri ve şahsiyeti ele alınıyor. O’nun geleneğimize ait olduğuna, ondan beslendiğine ve onu beslediğine vurgu yapılıyor.
“Sezai Karakoç, öz şiirin ruh damarında durur. Köklü bir soydandır o… Bir yanıyla Hassan bin Sâbit’e, bir yanıyla Hızır’a ve asıl özü ve ruhuyla, Sevgililer Sevgilisi’ne dayanır soyu.”