
Muhammed Kutub, Kur’an’ı Nasıl Okuyalım? İşaret Yayınları, 112 Sayfa.
“…Kur’an’ı nasıl okuyalım? Onu sırf okumak için mi okuyalım? Onu, ahireti hatırlamak, ölümü anmak, mahşer ve hesabı yadetmek için mi okuyalım? Kur’an’ı belâgatına hayran olalım, üslûbunun güzelliğiyle şenlenelim diye mi okuyalım? Yoksa araştırma ve incelemeler yapmak için mi? Veya ekonomik, sosyal, psikolojik ve terbiyevî nazariyeler tesis etmek için mi okuyalım Kur’an’ı?”
Nüzulünden beri Kur’an, bu amaçlardan birçoğu için okundu. Okunması da gerekir. Ama aklımızdan çıkarmamız gereken bir şey var: “Kur’an insanın bu hayattaki gezi rehberidir.” Nasıl gezi rehberi, yolcuya, yolun nerede başladığını, nerede ayrıldığını ve nerede son bulduğunu bildirirse, Kur’anda insana yürüdüğü yolda rehberlik eder. Nasıl bir seyahate çıktığımızda yanımızda gezi rehberi varsa onu elimizden düşürmezsek, seyahatine çıktığımız şu dünyada da menzile varana kadar Kur’an’ı elimizden düşürmemeliyiz.
“…Kur’an okumanın, Kur’an dinlemenin Kur’an’dan etkilenmenin ve hûşu ile kendini ona vermenin yegâne amacı hidayete erişmektir… Allah’ın kitabında indirdiği hayat yolunu benimseyip ona uymaktır… Bir başka ifadeyle, dinlenen ve okunan kitabın bir hayat görüşü hâline dönüşmesidir.”
Muhammed Kutub, “Kur’an’ı Nasıl Okuyalım?” isimli hacmi küçük, faydası büyük kitabında Kur’an’ı “okurken ibadet edilen” kitap olduğu şuuruyla okumamız gerektiğine vurgu yapıyor.