Harakânî Hazretleri talebelerine şöyle buyurmuştur:
“Tandırdan elbisene bir kıvılcım sıçrasa, hemen onu söndürmeye koşuyorsun! Peki dinini yakacak olan bir ateşin, yani kibir, haset ve riyâ gibi kötü sıfatların kalbinde durmasına nasıl müsâade edebiliyorsun?!” (Harakânî, Nûru’l-ulûm, s. 239)