
Hazret-i Mevlânâ buyurur:
“Ey hidâyete çağıran! Bilesin ki, kem gözün ilâcı, iyi gözdür! İyi göz ve güzel bakış, kem gözü ayağı altında ezip yok eder. İyi göz ve temiz nazar; Allâh’ın rahmetinin kahrından daha üstün oluşundandır, rahmettendir. Kem göz ise, kahırdan, yani lânetten ileri gelir. Dolayısıyla güzel bakış Hakk’ın rahmetinden olduğu için, kem göze gâlip olur. Bu hâl, hadîs-i kudsîdeki: «Rahmetim gazabımı geçmiştir.» (Buhârî, Tevhîd, 55.) beyânının bir tecellîsidir. Hem bilesin ki, Allâh’ın rahmeti, her zaman kahrından üstündür. Bu bakımdan her peygamber, kendisine karşı gelen düşmanlarına gâlip gelmiştir…
Öyleyse belâyı gidermenin çâresi, sitem veya zulüm etmek değildir. Onun çâresi affetmek, bağışlamak ve kerem eylemektir. «Sadakalar belâyı defeder. » (Bkz. Tirmizî, Zekât, 28) nebevî îkâzı seni uyandırsın. Artık hastalık ve belâları tedâvi usûlünü iyi anla!..”