
Kamil Yeşil, Yankısının Peşinde, Profil Yayınları, 176 sayfa
"Elime bir kalem, bir kağıt verdiler ve yaz dediler" cümlesiyle "Yankısının Peşinde"ye başlayan Kamil Yeşil, belli ki yazmayı kendisi için bir görev olarak görüyor. Böyledir, ruhunda kıtaları aşan bir dert saklayanlar için o derdi bir gün ortaya çıkarmak kaçınılmaz bir görevdir. Ve sen istesen de istemesen de o, bir gün oradan başını uzatacak ve gün yüzüne çıkacaktır.
Kalemden çıkan bir metin, üzerine yemin edilmiş metin demektir. Bu yeminden yazılana, kaleme ve kağıda olduğu gibi yazara da hisse düşer. Bu yüzden bir söz söylemek hissene düşen yükü omuzlanabilmek de demektir. Omuzlanamayacaksan, sözünün arkasında duramayacaksan söylemeyeceksin. Kamil Yeşil hissesine düşen bu sorumluluğu hissederek yazan bir yazar.
Onu okurken Filistinli ateşböceğini, Ana/dolu’yu, cemaatsiz bir camide kuşlara ve horozlara namaz kıldıran imamın hikayesini dinleyeceksiniz. Tutarsız bir hırsla dört nala koştuğunuz hayatı bir an durdurup, sayfalar arasında kaçırdığınız ayrıntıları kimi zaman pişmanlıkla, kimi zaman özlemle hatırlayacaksınız.