03.04.2012 10:25

Dünya Gündemi

2951

İsrail, kendisi için en büyük tehdit olarak gördüğü İran’ın bir an önce durdurulmasını istiyor da Ortadoğu’da Sünni – Şii ayrışmasının hat safhaya çıktığı şu günlerde İran’ı kendileri için tehdit olarak gören birçok ülke ve çevre İran’ın vurulması konusunda ne düşünüyor acaba?

Küçük bir anekdot ile başlayalım. 2006 yılında İsrail’in, Lübnan’a saldırdığı günlerdi. İsrail, Hizbullah Örgütü ile giriştiği savaşta Lübnan’a ağır bir bombardımana tutmuştu.

İsrail uçakları Lübnan’ı yerle bir ediyordu. O günlerde Suudi Arabistanlı din alimi bir zat ile beraberdim. Sivil insanların katledilmesinden duyduğu üzüntüyü dile getirmişti. Ama aynı zamanda Hizbullah’ın verdiği zayiattan dolayı da memnuniyetini ifade etmişti.

Suudi Arabistan’daki Şii nüfusu tahrik ettiği ve daha pek çok gerekçeyle Suudluların, İran ve Şii dünyaya karşı tutumu bilindiği için çok da şaşırmamıştım ama bu kadarını da beklemiyordum doğrusu.

O günden bu güne köprünün altından çok sular aktı. Sünni dünya ile Şii dünya arasındaki uçurum çok daha derinleşti ne yazık ki. Irak’taki mezhep kavgasının geldiği nokta ortada. Irak, mezhep kökeninde bir bölünmenin eşiğine gelmiş durumda.

Bugün Suriye’de kelimenin tam anlamıyla bir insanlık dramı yaşanıyor. Özgürlük isteyen halkı Nusayri/Alevi yönetimindeki Baas diktatörlüğü tanklarla, toplarla, palalarla saldırarak katlediyor. Suriye’nin pek çok şehri Bosna savaşındaki Srebrenitsa görünümünde adeta.

Bu vahşet karşısında başta İran ve onun vesayeti altındaki Irak yönetimi, Lübnan’daki Hizbullah Örgütü mezhebi ve siyasi gerekçelerle zalimin yanında yer almayı tercih ediyor. Eli kanlı bir diktatörün yanında yer almak şöyle dursun “İslamcı teröristlerle” savaştığını söyleyen Beşşar Esed’e maddi manevi desteğini esirgemiyor. Hiç kuşkusuz bu durum Sünni dünyada büyük bir öfkeye neden oluyor.

Acı ama gerçek şu ki dün Lübnan-İsrail savaşında o Suudlu profesörün durduğu noktaya bugün hiç de azımsanmayacak oranda ülke ve çevre gelmiş durumda. Ne yazık ki mezhebî bölünmüşlük bu kadar ciddi bir boyut kazanmış bulunuyor İslam dünyasında…