
Teknolojik gelişmeler ve insanların merakı, fotoğraf makinalarının fiyatlarının çok uygun hale gelmesi, iletişim ve internetin getirdiği görsellik fotoğrafa olan ilgiyi, merakı, bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de artırdı. Bunun sonucu olarak, dergimize gönderilen fotoğraf sayısı da oldukça artmış durumda. Hepsine bu sayfamızdan cevap vermemiz şimdilik mümkün görünmüyor. Çoğunlukla bireysel cevaplar da yazmamız mümkün olmuyor. Birçok okuyucumuz haklı olarak ‘Niçin benim fotoğrafım da yayınlan mıyor?’ diye soruyor. Bu aydan itibaren, köşemizde daha fazla fotoğrafa yer verebilmek için, kısa değerlendirmeler eşliğinde daha çok fotoğrafa yer vermeyi düşünüyoruz. Haydi hayırlısı deyip başlayalım!
Uzaklardan, Roma’dan Sahra Merve Duman’ın gönderdiği fotoğraf ilk fotoğrafımız olsun. Fotoğraf daha geniş bir kadrajla çekilen bir fotoğrafın kesiti olarak bize gönderilmiş. Acaba orjinali nasıldı diye insan merak ediyor. Fotoğrafta sabit konu ile, hareketli konunun (arabalar ve ışıkları) bir arada çekilmesinden oluşuyor. Görselliği, renkleri, hareket hissini iyi vermesi bakımından güzel bir çalışma. Doğal ışık kadar yapay ışıklar da kullanarak güzel fotoğraf çekilebileceğin bir örneği olmuş. Ama biraz daha uzaktan, araba ışıklarının daha çok göründüğü bir fotoğraf derinliği, bu kareye daha çok yakışırdı diye düşünüyorum. Böylece sanki bir ışık ırmağı hissi vermemiz de mümkün olurdu. Ayrıca arabaların biraz daha görünür olması tercih edilebilirdi.
İsa Demir’in gün batımı fotoğrafı genel hatlarıyla güzel bir fotoğraf. Dik kare seçimi hem güneşin aslının ve yansımasının daha çok görünmesini sağlamış hem de yakın plandaki küçük çalılardan arkadaki ağaçlara doğru giden bir ilgi merkezi oluşmasını sağlamış. Karede sol üstten giren ağaç dalı bu haliyle fazlalık gibi duruyor. Eğer öyle bir ek yapacaksak bunun biraz daha fazla kareye girmesi gerekirdi. O zaman fotoğrafımıza ciddi bir katkısı olurdu. Bu haliyle çok iğreti duruyor.
Arif Akkaya’ın bu ilk fotoğrafları. Bu sebeple çok ayrıntıya girmeden, daha geniş düşünmesini, küçük ayrıntılara dikkat etmesini, bir de memleketine gittiğinde (bu arada Erdemlili oluyor kendisi) geniş zamanda daha çok fotoğraf çekmesini tavsiye ediyorum…
Gün batımı fotoğrafı çekmek bir çok fotoğrafçının favori çalışmalarındandır. Çünkü çok risk almadan manzara ve şartlar iyi olursa genelde güzel fotoğraf çekme şansınız olur. Meltem Güzeltepe’de bize eylül ayında çektiği bir gün batımı fotoğrafı göndermiş. Ama öyle bir yerde, bir çok ayrıntıya dikkat ederek neredeyse tablo gibi bir fotoğraf çekip bize ulaştırmış. İyi de yapmış. Fotoğraf net, ışık ayarı uygun, kayalıkların, güneşin konumu yerli yerinde seçilmiş. Ayrıca kadrajda gökyüzü tepe siluetlerine göre daha geniş bırakılarak siyah zeminin fazla yer kaplamasına izin verilmemiş. Ellerine sağlık diyoruz.
Seyfullah Kumru sık sık fotoğraf gönderen sıkı takipçilerimizden birisi. Gönderdiği fotoğrafların bir çoğunda ciddi bir emek harcayarak çektiği zaten belliydi. Ama bu fotoğrafları gönderdikleri içinde en iyisi olanlardan birisi. Düşük estantane ayarıyla çektiği su değirmeni fotoğrafı hareketi göstermesi ve genel atmosferi itibariyle güzel bir çalışma olmuş. Belki fotoğrafı akan su tarafından çekmek bir miktar daha zenginlik katabilirdi.
Ayşe Toker’de ilk defa fotoğraf gönderen okuyucularımızdan birisi. Toroslar’ın bir köyünde öğretmenlik yapıyor. Gönderdiği fotoğraflardan anladığım kadarıyla çok fotojenik bir yerleşim yerinde bulunuyor. Evleri, sokakları, çocukları, büyükleri, manzarası hatta hayvanları bile fotoğraf için güzel poz veriyorlar! Fotoğrafları genel olarak belli bir çizgiyi tutturmuş durumda. Ama bakış açısını değiştirip bir kademe atlaması gerekiyor. Mesela bu pencereden görünen köy evleri o kadar güzel bir şekilde dizilmişler ki, adeta fotoğrafçılar için özel yapılmış. Pencereden bakarak bir kare oluşturma fikri de oldukça iyi. Ama bunun gibi pencere, kapı, aralık gibi yerlerden
fotoğraf çekerken burada olduğu gibi yarım değil de, pencerenin tamamını alarak sanki arkadaki manzara fotoğrafının doğal bir çerçevesi gibi kullanmamız gerekiyordu. Bu fotoğrafta birkaç adım geriden, pencerenin tamamının içine alındığı, belki biraz da yükseğe bir sandalyenin üstüne çıkarak çekeceğimiz bir fotoğraf tablo gibi bir çalışma olurdu. Eğer öyle bir fotoğraf çekmişsen, ya da çekersen, hemen gönder… Bir de burası tam olarak neresi, belki biz de fotoğraf çekmeye geliriz!..