
“Önce Şii, sonra Iraklı, sonra Arap, sonra Irak Davet Partisi üyesi…” Türkiye- Irak ilişkilerinin limonileştiği bir dönemde “Türkiye bölgeye felaket ve iç savaş getirmeye çalışıyor” sözleriyle tepkileri üzerine çeken Irak başbakanı Nuri El Maliki, gazetecilerin kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz sorusuna bu şekilde cevaplamış...
Maliki, kendini böyle tanımlıyor da başkaları onu nasıl tanımlıyor?
“Irak’ın yeni diktatörü,” “Yeni Saddam” onu tanımlayan klişeler arasında yer alıyor.
Sadece Sünni kesim değil zat-ı muhterem hakkındaki olumsuz görüşleri serdedenler. Bu suçlamayı Şiilerin önemli bir bölümü de dile getiriyor.
Mesela, Iraklılık paydası altında Şii, Sünni, Kürt ve Hıristiyanları da içinde barındıran Irakiyye grubunun Şii kökenli lideri İyad Allavi. Diyor ki Şii lider onun hakkında; “Hangi normal ülkede, aynı kişi hem başbakan, hem başkomutan, hem savunma bakanı, hem içişleri bakanı, hem milli güvenlik konseyi başkanı, hem istihbaratın başı hem de terörle mücadelenin başı olabilir?
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün son yayınlanan raporu da ABD’nin Irak’tan çekilmesinden sonra geride bir polis devleti bıraktığını vurguluyor, “Yeni Saddam”ın despotik uygulamalarını kastederek.