
Katar, 1,5 milyon nüfusu, İzmir kadar yüzölçümü ile Arap Yarımadası’nın mini minnacık ama kişi başına 84 bin dolarlık milli geliri ile dünyanın en zengin ülkelerinden biri. Monarşi ile yönetilen bu tipik Körfez ülkesinin Emiri Hamid bin Halife El Sani, sanki o mini minnacık ülkenin değil de Kuzey Afrika’dan Ortadoğu’yu tüm bölgeyi tanzim etmeye oynayan, bölgesel güç olma iddiasındaki güçlü bir ülkenin lideri.
Hamed Bin Halife, Tunus’tan, Mısır’a, Libya’dan Suriye’ye Arap Baharı’nın estiği tüm coğrafyalarda inanılmaz proaktif bir performans sergiliyor. Emirliğinin yanı sıra ülkesinin Dışişleri Bakanlığı görevini de deruhte eden Hamed Bin Halife, Arap Baharı’nın ilk kıvılcımının ateşlendiği Tunus’ta devrimin başarıya ulaşmasında, Mısır diktatörünün devrilmesinde, ülkesinin medarı iftiharı olarak takdim ettiği ve en etkili silahı olarak kullandığı El-Cezire kanalı ile çok büyük rol oynadı. Libya lideri Kaddafi’nin devrilmesinde NATO ile birlikte yine başat rol oynadı. Suriye’deki Baas diktatörlüğünün devrilmesi için uluslararası arenada var gücüyle çalışıyor… Suriye muhalefetinin sesini dünyaya duyuruyor. Ciddi manada maddi destekte de bulunuyor.
Bu kadar mı? Hayır. Uluslararası her krizde ama aracı ama taraf olarak Katar’ı ve onun Emiri Hamed Bin Halife’yi görmek mümkün. Son olarak Afganistan’ın Taliban’la barış görüşmelerine başlamasını sağlamak amacıyla örgütün Katar’da temsilcilik açılmasına izin verdi... Hamas’ın Suriye’deki bürosunun kapatmasının ardından Hamed Bin Halife, ülkesi Katar’ın kapılarının kendilerine sonuna kadar açık olduğunu belirtti.
Katar’ın şimdilerde el attığı son ülke ise Pakistan. Pakistan’ın Belucistan bölgesi hakkında haber yapan El Cezire televizyonu, bölgedeki halkın Pakistan’dan ayrılmak istediğini haberleştirdi.