
Hayatımızdaki birçok hal ve hareketin çelişkili olduğu, bir konu hakkında karar verme durumunda kaldığımızda hangi kaynağı kıstas alacağımızı bilemediğimiz şu zaman diliminde, biraz duralım, derin bir nefes alıp düşünelim, derim.
Şimdi devam ediyoruz, gözlerimiz açık olduğu halde beynimizin kapanmış olmasından kaynaklanan kötü hallerimizi ortalığa serip, bu vesileyle, biraz utanıp sıkılmayı umarak düşünmeye.
Çelişkide, Çevrim dışı Kalmak...
Sanal alemin hayatın merkezine oturması ve toplum gündeminin dışında aile gündemimizin de bu alem tarafından belirlenmeye başlanmasıyla gerçek hayatta çevrim dışı kaldık. Paylaşım sitelerindeki arkadaşlarımızın, profillerinde sıklıkla karşıma çıkan bir hal, beni bu konu üzerinde düşünmeye sevk etti ve klavyenin başına geçmeme sebep oldu.
Beğenilen siteler arasındaki tezatlık, yukarıda da bahsettiğimiz düşünmeme halinin en somut şekli olarak karşımıza çıkmakta. Kişi aynı anda hem Müslüman, hem Kur`an, hem de Bir Kadın Bir Erkek dizsinin sitelerini beğenerek oralardan gelecek verilere kendini açmış oluyor. Özellikle bu iki kişilik oyuncu kadrosuna sahip diziyi yazmamın bir sebebi var.
Adı geçen dizi bu sezona kadar uydu kanallarından Türk Max`ta yayınlandığı için yaygınlık alanı daha dardı. Dizi bu sezon Star TV`ye transfer oldu. Bu değişimle birlikte kendine daha geniş bir yaygınlık alanı bularak, halkın özüne, kalbine, ruhuna daha yakın bir mekana yerleşmiş oldu.
Dizi genel yapı itibariyle İslam dinine bırakın uzak olması, bu dine düşmanlık yaptığını söylememize sebep olacak bir yayın politikası yürütmekte. Ama, maalesef Türk İslam diye var olan söylemden uzak olduğunu söyleyemeyeceğim. Çünkü, yıllarca bu halkın tanıtım filmlerinde ikonlaşan tablo: sahilde manzaraya karşı rakı sofrasıydı.
Edep Ya Hu!
Ailemizin, edep sınırlarını zorlayan bu dizi karşısında ben klasik savunmalara girmeyeceğim. Yani ne RTÜK`ü göreve çağırıyorum, ne de devletin başka bir kurumunu. Çünkü, devletin dinsiz olduğu bir yerde devletten dini kurallara uygun olmayan yayınları, kaldırmasını talep etmek gibi bir tezatlığa düşmek istemiyorum. Benim, burada derdim düşünen beyinlere, gören gözlere, ölmemiş olan kalplere acizane seslenmektir. Bu işlevleri yerine getirmeyen organların bir yük olmaktan başka işe yaramayacağını akıl ettiğimiz taktirde, derhal harekete geçeriz veya manası ölmüş ruhun bedeninin cesetleşmesini bekleriz.
Arsızlığa Dur De...
Abiler, amcalar, babalar anneler düşünün sadece düşünün. Kızınızla, oğlunuzla, gelininizle, torunlarınızla bu diziyi seyrederkenki hâlinizi düşünün, o anda onlarla göz göze geldiğinizi düşünün. Sanırım ilk başta bakmıyormuş gibi yaparsınız, sonra biraz kızarır, biraz utanırsınız. Her bölüm sonrası bunlar azalacak, olay normalleşecek ve bir bakmışsınız o ar perdesi aradan kalkmış olacak. En hafif anlamıyla arsız olmuş olacaksınız.
İtiraf...
Uyanık olalım, dizi gözümüze soka soka rezil şeyler yaptığını ve bizleri de bu rezilliğe davet ettiğini resmi internet sitesinden duyuruyor. Sevgililer Günü dolaysıyla yarışma düzenleyip bizlerin de hikayelerini bu dizide oynayabileceklerini vaat ediyorlar. İlan aynen şöyle:"Aaa aynı ben!", "Tıpkı bizim ilişkimiz gibi!" dedirten dizi 1Erkek1Kadın, sizin sevgililer günü hikayelerinizi, mutluluklarınızı & rezilliklerinizi, sürprizlerinizi & klişelerinizi, özetle özel olduğunu düşündüğünüz anılarınızı bekliyor’’.
Bir toplum, rezillikleri, ahlaksızlıkları alkışlamaya ve mahremiyeti bu kadar ifşa etmeye başlamışsa o toplumun geleceğinden korkmamız gerekir. Bu hal çok geçmeden, aile kavramını yozlaştırarak ortadan kaldıracak ve gayri meşruluğu artıracaktır.
Kendi dilleriyle rezil olduklarını itiraf eden bu programın izlenmemesi ve izlenmesinin engellenmesi için daha fazla söze gerek var mı?