
Üniversitede “İşletmeye Giriş” dersi alıyoruz. Okulda ilk haftamız. Ders planı dağıtıldı. Her hafta bir konu işlenecek. Sıralama birinci hafta birinci bölüm, ikinci hafta ikinci bölüm diye gidiyor. Üçüncü hafta dördüncü bölüme atlanmış, dikkatimi çekti. Kitapta üçüncü bölümün hangi konuyu işlediğini merak ettim. Kitabı temin ettiğimde ilk baktığım yer burası oldu. Hangi konu dersiniz? Atlanan konu “etik” konusuydu.
Bilgi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Rıfat Sarıcaoğlu “Sosyal Ağ” filmini seyretmiş ve Facebook’un hikâyesini anlatan bu filmden kendine göre bir ders çıkarmış. Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg’in projenin fikri mülkiyetini okul arkadaşlarından çalması konusuna ilişkin Sarıcaoğlu şunu söylüyor: “…Çok zeki çocukları erken yaşta tespit etmeli ve kendilerine en başta etik değerleri öğretmeliyiz. Gelecekte işveren olma potansiyeli taşıdıklarını düşünerek onlara işletme temel derslerini vermeli ve aynı zamanda da fikri mülkiyetin çalınmasının adi bir hırsızlıktan çok daha kötü olduğunu öğretmeliyiz.”
Biraz naif kaçsa da sevindim doğrusu. “Demek ki, dedim, bundan sonra kitaptaki etik konusu atlanmayacak.” Aslında işin şakası bir yana yıllarca köşe dönmeciliği, yolu ve yöntemi ne olursa olsun para kazanmayı en matah iş olarak takdim edenler, sahtekarlığın ve düzenbazlığın bugün geldiği düzeyi tahmin edebilirler miydi acaba? İş artık “etik” denilerek halledilemeyecek kadar bitik aslında. Daha ciddi ve temelli çözümler düşünmek şart. Ne gibi mi? Ahlak ve karakter eğitimi gibi... Dini değerleri ciddi anlamda bir eğitim ve öğretim konusu yapmak gibi…