Elif Karasu
Biz kolay yapmadık hafızlığı… Ne imtihanlardan geçti yüreğimiz, ne hendekler atlatmaya çalıştık, her sayfamızda acımız vardır bizim, gözyaşlarıdır şifrelerimiz.
Çıkmaya çalıştık her yuvarlandığımızda, umudumuzu yitirdiğimiz anlarda, tekrar kazanmaya and verdik, her zorluğun karşısında direndik, yüreğimiz yaralansa da, her yanımız sızlasa da, Hedefimiz için mücadele etmekten kaçınmadık.
KOLAY YAPMADIK BİZ HAFIZLIĞI!!!
Her ayette dolmuştur gözlerimiz, her harfinde vardır emeğimiz, her sureyi yüreğimize işlemişiz, kelamı, kalbimize nakşetmişiz.
Ne karanlık gecelerin ürpertisinden geçti yüreğimiz, imtihanlar ile yoğruldu hisli kalbimiz. Anlaşılmayı beklesek de, her vakit sonunda, anlaşılmamayı da aklımıza işlemişiz.
Evet! Zordu hafızlık, emek istiyordu, ama yettiğinden fazlasını gösterdik, engellere takılmadan, yolumuza devam etmesini öğrendik, dişimizi değil, canımızı taktık tırnaklarımıza, kazıyarak ulaşmaya çalıştık, her basamağın sonuna. Bittik desek de kimi zaman, bitmediğimizi öğrendik, Sona yaklaşmak kolay değildi bizim için, son bir başlangıçtır aslında. Bizler sona varmadan her seferinde, yeni başlangıçlarla başladık.
KOLAY YAPMADIK BİZ HAFIZLIĞI!!!
Ne gecelerin siyahına aydınlık oldu gözlerimiz, kaç inci taneleri ile süslendi dersimiz. Her dolan gözde, her ayetin sancısını çekmişiz. Her verilmeyen derste, ömrümüzden bir gün daha heba etmişiz. Kaç sabahın, serin rüzgarlarında titredi kelam tutan ellerimiz.
Soğuk değildi derdimiz, dert derstir EY HAFIZIM demesini öğrendik. Sıcak değildir dert, yalnızlık değildir, Gurbet değildir derdimiz, ‘EY HAFIZ’ demesini de yazdık aklımıza, Hafızın derdi derstir, ders olur dedik her düştüğümüzde, umutsuzluğun en zor noktasında, umut nedir, nerededir, demedik, umudumuz, direncimiz, aşkımız içimizdedir kaybetmedik deyip doğrulduk.
Her ders sonrası, iyi bitmedi bizim için. Kah ağlayarak çıktık, kah boğazımıza düğümlenen sözlerin acısıyla, Kimi zamanda, suskunlukla çıktık yarı evimiz olan sınıfımızdan. Bazen gülerek çıktık, bazen yarım ağız tebessümle. Sevindik bazen, dağ misali ağır yükümüzün karşısında, savamadık çoğu zaman, sert sözlerin kamçısını yüreğimizden,
Her yeni gün yeni ümittir, ‘EY HAFIZ’
Her doğan gün aydınlık olur.
Ağladıkça yeşerecek dağlar dedik ne zaman gözlerimiz dolsa, ‘LA TAHZEN’ dedik birbirimize, Fakat bunu söylerken, buruktu içimiz,
KOLAY YAPMADIK BİZ HAFIZLIĞI!!!
Hem de hiç kolay yapmadık. Kolay olsaydı zaten, dünya da hafız olmayan bir kişi dahi kalmazdı. Biz zor ama kainatın en sevimli ilmini seçtik, üzüntülere kalkan olamasak da bazen, Boyun büküp bir köşede sessizce ağladık. Her sabah yeline şunu söylerken bulduk kendimizi; ‘BEN ENİNDE SONUNDA HAFIZ OLACAĞIM’ Ve yeni bir gün gelecek, o sabah yeline ‘BEN HAFIZ OLDUM’ da diyeceğim, dedik. Her yeni gün, yeni ilim kapıları açar bize ve o gizemli ilim kapılarını, Kuran-ı Kerim hikmeti ile açarız inşallah.
Hafızlık, sabır gerektiren tatlı bir ilimdi, avuçlarımızı sıkarak, güçlenmeye çalışarak sonuna geldik, son bir başlangıçtır aslında, her yeni başlangıçlar, yeni zaferlere gebedir ve biz yeni yeni zaferler elde etmek için, hala bu yolun uzun zamandır yolcusuyuz.
NE GÜZEL BİR YOLDUR BU YOL VE NE GÜZEL BİR YOLCULUKTUR BU YOLCULUK...