A. Yasin Demirci
Başbakan Erdoğan’ın, Davos’ta İsrail Cumhurbaşkanına hak ettiği dersi verdiği gün Ortadoğu kamuoyu bayram ilan etmişti. Her Davos zirvesinde bu tarihi gün büyük bir keyifle yad edilecek. Türkiye’nin İsrail ile yaşadığı “alçak koltuk” krizinden sonra İsrail’e bir kez daha “diz çöktürülmüş” olması ise Arap medyasının yakıştırmasıyla Erdoğan’ı Ortadoğu’nun “sultanı” yaptı.
Davos’tan sonra “alçak koltuk” krizi vesilesiyle İsrail kalesine gönderilen bu ikinci gol Ortadoğu kamuoyuna inanılmaz derecede keyif verdi. Gerçi bu sefer golü İsrail kendi kalesine atmış sayılırdı ama önemli olan golün İsrail kalesine girmiş olmasıydı...
Ancak aynı keyfi birçok Arap yönetimlerinin yaşadığını söylemek pek mümkün değil. Hatta Türkiye’nin bu çıkışlarından, ifade edemeseler de en az Tel Aviv kadar rahatsızlık duyduklarını söylemek pekala mümkün. İsrail gibi bölgenin antidemokratik rejimleri de, Türkiye’nin bölgede ve dünyadaki yeni rolünden rahatsız, sivilleşmesinden, demokratikleşmesinden, şeffaflaşmasından rahatsız...
Çünkü böyle bir Türkiye bölge halklarına kötü örnek oluyor! Bölge halklarının Türkiye’ye gıpta ile bakmalarına neden oluyor. Onların keşke bizde de adil, hilesiz hurdasız seçim yapılabilse türünden arzu ve isteklerini depreştiriyor.