Çocukken “çiçek ol” dediklerinde oturur, susardık. Susmak ve çiçek olmak eş değer kılınmıştı gözümüzde. Sustuk, sustuk, sustuk… Bazımız çok güzel bir çiçek oldu; suskunluktan dalları gövdesini saran. Bazıları ise ne çok konuştu, büyüyemeden soldu. Öyle olmalıydı belki de.Her çiçek kendine özeldir ya, o da kendine biçilen kaderi yaşamıştır herhalde.
İnsan, çiçek metaforuna ne güzel uyar değil mi? İkisinin de çok ortak noktası vardır: Açmak ve solmak en bilinenidir mesela. İnsan da çiçek gibi yerini bulduğunda, sevgiyle dolduğunda renk verir, paylaşır zenginliklerini. Bulamadığında ise solar, yapraklarını döker, içine döner adeta. Biz hasta deriz, halbuki yastadır. Kendini gerçekleştirememenin hüznü doldurur gözlerini de biz ağlıyor deriz, psikolojisi bozulmuş deriz… Olabilecek en saçma noktaya indirger öylece hüküm veririz.
Halbuki insan koca bir muamma. Hatta muammayı mücessem kıl deseler insan çıkar ortaya. Dehlizlerle, kuyularla, mağaralarla dolu insan. Bir de içinde barındırdığı muhteşem imkanlarla. Öyle ki kışın kupkuru dallar, soğuk rüzgarlara eşlik eder. Yapraklarını bırakır ağaçlar, mateme çalan türkü söyler.
Baharda işler değişir, imkanlar dile gelir. Açar çiçekler, şenlenir kâinat. Her şeyden daha çok tıpkı çiçekler gibi insanın içi şenlenir. Kalp diyarı sakinleri; rüzgarın, ağaçların, çiçeklerin ve sıcak iklim kuşlarının senfonisine ortaklık eder. Bahar gelmiş, ortalık renklenmiştir. Ne güzeldir bahar, yeşiliyle, turuncusuyla, mavisiyle…
Söyleyecek çok şey var, bitiştirecek, tutuşturacak çok kelime. Mana içimizde olgunlaşıyor, açmayı bekleyen çiçek misali. Dalları sabırsızlanıyor, iklimini bekliyor. Erken açarsa donar, geç kaldığında ise yanar. Tam vaktinde ortaya çıkmalı, kendisini anlayan, besleyen, büyümesine yol açan kişilerle birlikte.
Bu yazdıklarım romantik kuruntular ya da teorik safsatalar değil. Her birimizin hayatında biraz az biraz fazla tecrübe ettiği durumlar. İnsan eğer çiçekse de son sözü şöyle söylemek en güzeli: Her çiçek dalında güzeldir. Kırmadan, koparmadan öylece dalında, kendine has dokusu ve kokusuyla…