Ayşenur Sever ile…
Evet Demeden Önce 1
Konuşan: Hanife Palta
Eş adayı seçilirken nelere dikkat edilmesi gerekir? Eş adayında hangi özellikleri aramalıyız?
Beyazid Bistamî Hazretleri "Arayanlar bulamaz ama bulanlar hep arayanlardır." buyurmuştur. Arayarak mı bulunur, yoksa bulması mı beklenir dersiniz? Genellikle evlenecek çağa gelen gençlere bu soruyu sorduğum zaman beklentilerini gayet rahat sıralıyorlar. Ancak aynayı onlara yönelterek; "Peki, bu özelliklere sahip biri neden seni seçsin? Hangi özelliklere sahipsin?" dediğimde derin bir suskunluk olabiliyor. İşe önce kendimizi tanıyarak başlamalı. "Kendini bilen Rabbini bilir."
İslâm hukukuna göre denklik konusu göz ardı edilemez bir gerçektir. Hayata yüklediğiniz mana, öncelikleriniz, vizyonunuz, olmazsa olmazlarınız aynı amaca mı hizmet ediyor, bu konular çok hassas. Rasûlullah (s.a.v) "Evlenen dininin yarısını tamamlar, kalan yarısı için de Allah`tan korksun!" buyurmuştur. Bu hadis-i şerif aslında ne aramamız gerektiğini çok net belirtiyor. Dinimi kemâle erdirecek bir yol arkadaşı...
Evlilik kriterleri nasıl olmalı?
Bir konuya dair sınırlarımız olabilmesi için, o konuya dair olgunluğa ulaşmak gerekir. Evlilikte kadın; evine hizmetle cihad sevabına, erkek; ailesinin ihtiyaçlarını karşılamakla sadaka sevabına erişeceği şuurunda olmalı. Bugünün genç hanımefendileri maalesef ki; ev hanımı olmayı, çocuk yetiştirmeyi "pasiflik" olarak anlamlandırıyor. Oysaki kadın neslin devamını sağlayan "Rahim" sıfatının tecelligâhıdır. Erkek ise kavvam; yani koruyan, yöneten, muhafaza edendir. Öncelikli olarak kadın ve erkek fıtratını keşfetmeli ve evlilikle ilgili neye talip olduğunu idrak etmeli. Her konuya dair kriter belirlemenin en şaşmaz yolu; "Allah razı olur mu?" sorusunun cevabında gizlidir.
Evliliğin olmazsa olmazı nelerdir?
"İman ettim" diyen bir mümin, hadisin belirttiğine göre elinden ve dilinden emin olunan kimsedir. Efendimiz (s.a.v) münafıklığın âlâmetlerini sayarken, emanete ihanet eder buyurmuştur. Veda hutbesinde de "Kadınlar size Allah`ın emanetidir." buyurmuştur. O halde karısına iyi davranmayan erkek emanete ihanet etmiştir. Evliliğin olmazsa olmazı bu bağlamda; saygı ve merhamettir diyebiliriz.
"Kendimi evliliğe hazır hissetmiyorum" sözünü sıkça duyar olduk. Evliliğe ruhen, bedenen ve zihnen nasıl hazırlık yapılabilir?
Evliliğe hazırlık, aslında hayatın akışında var olmak demektir. Yetişkinlik çağına eren gencin algılarını her alanda diri tutması gerekir. Baba erkek çocuğa, anne kız çocuğa ilk rol modeldir. Gençlerin günlük akışta var olması gerekir. "Nasılsa annem yapar, babam halleder." mantığı yerine "Ben ne yapabilirim?" diye düşünen, hayatı hisseden genç kendi hayatını imar etmeye başlar. Sorumluluklar tecrübe kazanma fırsatıdır. Her şey ilk deneme ile başlar yani "Ben daha önce hiç yemek yapmadım, yapamam." değil, "İlk yemek deneyimimi yaşıyorum, bir sonrakinde nasıl daha iyi olur?" diye düşünmek gibi.
Sorumluluktan kaçmak ve hayat akışında rol almaktan geri durmak demek, seyirci konumunda kalmak demektir. Kendi romanını yazmak isteyen genç önce hayal kurmalı, sonra hayallerini hedefe dönüştürerek gerçekleştirme yolunda çabalamalı. "Hazır hissetmiyorum!" demek yerine "Hazır hissetmek için neye ihtiyacım var?" sorusu ile kendi iç dünyamızı harekete geçirmeliyiz.
Evliliğin dinimizdeki hükmü nedir?
Evlenmek sünnettir diyoruz sorulunca kısa yoldan ama belli durumlarda hükümler farklılık gösterir.
1. Evlenmediği takdirde zinaya düşeceği kesin olan kimsenin -mehri verecek ve eşinin geçimini sağlayacak durumda ise- evlenmesi farzdır. (Vehbe Zuhayli, İslam Fıkhı, 9/29) 2. Yine evlenmezse zinaya düşme tehlikesi bulunan kimsenin -mehir ve nafakayı sağlayacak durumda ise- evlenmesi vacibtir. Hanefiler dışındaki çoğunluk farz ve vacib arasında bir ayırım yapmaz (İbnül-Hümâm, Fethu`l-kadir, II/342; el-Kâsânî, el-Bedâyî`, II/260 vd.).
3. Evlenince, eşine zulüm yapacağına kesin gözüyle bakılan kimsenin evlenmesi haramdır.
Yani evlilik öncesi ahlâkî alt yapının sağlam bir zemine oturtulması gerekli. Bu da ancak hayatın merkezine "sünnet" hassasiyetini almakla mümkün...
Evlilik öncesi gerçekçi olmayan yüksek beklentiler, evlilik aşamasında hayal kırıklığına sebep olabiliyor. Bu sebeple genel olarak evlilikten beklentiler neler olmalı?
İnsan önce neye talip olduğunu bilmeli. Evlilik kusursuz bir hayat demek değildir. Çıkan her aksaklığı beraber aşacağınız, mutluluğunuzu paylaştığınız, yeri gelince konuşmadan anlaştığınız yoldaşın elini tutup ebediyete yürümektir. Hayatı zorlaştıran lüks beklentiler nedeniyle erkekler evlilik konusunda adım atmaya cesaret edemezken, kızlar maddi noktada gösterişe kaçan masraflarla mutluluğu yanlış yerde arıyor. Evinin aslî ihtiyaçlarını karşılamak, israftan uzak, eşyaya köle olunmamış ve eşyanın insana hizmet ettiği bir hayata adım atmaya niyet etmeli. Evliliğin amacı; neslin devamı, hayat yükünün paylaşımı, ihtiyaçların karşılanması ve huzurun teminidir. Bu idrak ile yola çıkılmalı.
Bir hanımefendi ve beyefendinin evlilikteki sorumlulukları nelerdir?
Fıkhî yönüne girmeden konuşalım bu kısmı. Din hassasiyeti olanlar güvenli kaynaklardan kadın ve erkeğin birbirine karşı vazifelerine ulaşabilir. Genel hatları ile "sorumluluklar karşımdakinin, haklar benim" bencilliğine hayatımızda yer vermemek gerekir. Evliliklerde "Ben haklıyım!" diyerek güç ispatı çekişmeleri, muhabbetin baş düşmanı. Haklı olmak için değil mutlu olmak için evlendik, öyle değil mi? Kadın; erkeğin kavvamlık vasfını köreltmek yerine o gölgede huzuru bulmayı, erkek ise; kadının kırılgan ve hassas ruhuna/bedenine göre davranmayı öğrenip, onda sükûnet bulacağını hep zihninde taze tutabilmeli. En güzel ve değişmez sorumluluk; saygıdır. Yabancı birinin yanında yapmaktan imtina ettiğiniz hiçbir şeyi eşinizin yanında yapmamak, ilişkinin kaliteli bir düzeyde kalmasına yardımcı olur.