04.04.2021 11:26

Genel

1989

Ramazan gibi Ramazan olması için Allah’ın (cc) emri, Peygamber Efendimiz’in (sav) sünneti, zamanın ve şartların ötesindedir.

Uzunca bir süredir İstanbul’un yeni yerleşim, site semtlerinden birinde oturuyoruz. Birkaç yüz metrekare alanda yan yana, üst üste dizilmiş tahammülsüzlüklerimize rağmen yine de iyi idare ediyoruz hamdolsun. Dayanışma, kardeşlik, yardımlaşma gibi güzellikler hâlâ mevcut, elbette bulmak isteyene.

Yalnız bu yeni mahalle sistemlerinde her kültürü yaşatmak pek de mümkün olamayabiliyor; misal, Ramazan’la özdeşleşen davulcu geleneği. Mânileri pek yanık davulcu kardeşlerimiz güvenlik görevlileri tarafından site içlerine sokulmuyor. “İçeri yabancılar giremez, kural kuraldır.” Hadi bir şekilde girdiler diyelim, onuncu katta oturan adamın çalar saati, apartman içinde davulcudan daha fazla yankı buluyor. Anlayacağınız kimse davulcuyu dikkate almıyor, alamıyor. Davulcular da bunun farkındalar. İyi de ne yapsınlar, görev görevdir, o davul çalınacak.

Üç-beş sene önce balkondan bakıyorum. Davulun sesi, uzaktan hoş geliyor. Davulcu bizim apartmanın önünden geçene kadar şu çayın altını yakayım derken bir an sesi duyuyorum: “Güm be de güm güm be de güm!” Duymamla kısılarak kesilmesi bir oluyor. Allah Allah, bu davulcu uçmadı ya.

Ertesi gün, daha ertesi gün, yine duyuyorum yetişemiyorum. Derken bir gece eşimle bir yerden eve dönerken trafik ışığında karşılaşıyoruz davulcuyla. Hemen yanımızda o da bekliyor ışığı. “Güm be de güm güm be de güm güm!” Davulcu kırmızı ışıkta bekler mi demeyin. Kamyonetin arkasında olunca bekliyormuş. Meğerse bizim davul sesinin açılarak gelmesi ve kısılarak kesilmesinin hikmeti şu eski kamyonetmiş. Davulcu oturmuş kasaya “Güm be de güm!” Mâni falan duymadım. Söylemesi de zaten abes olurdu. Düşünsenize Avcılar’da başlıyor birinci mısraya, gece yol boş, son mısrada Esenyurt’ta. Adamın suçu yok, kazandığı üç kuruşu da benzin yakarak harcadığı için daha teşekkür edilesi.

Geçtiğimiz yıllarda da Kütahya’da, artık kimse davulcuyla uyanmıyor diye bu gelenek kaldırılmıştı. “Vay efendim davulsuz Ramazan mı olur?” diye millet ayağa kalktı. Hatta davulu kaldırılan başka ......................................................................