• Reklam
  • Künye
  • İletişim
  • ABONE OL!
  • GENÇ'e Yazı Gönder
  • Atölye Çalışmaları
    • Yazı Atölyesi
    • Fotoğraf Atölyesi
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS
Kısa yoldan ABONE olmak

logo

  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
Anasayfa
  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
  • Seninle İki Şartla Evlenirim Ey Ömer!
  • Yitik Hikmet
  • Düşerek Büyüyen Bir Çiçeğiz
  • Eğer Ölürsem Benden Başka Kimseyle Evlenme!
  • Ölümün Hikâyesi
  • Yetim: İnsanlığı Yetiştiren İnsan
  • Gönül Elçileri Konuşuyor!
  • Ringelmann Etkisi: Bireyin Psikolojik ve Fizyolojik Süreci
  • Rahmet Dolu Misafir
  • Her Kesrette Bereket Var Mıdır?
  • Yeni Dünyanın Ebabilleri
  • Bu Da Geçer Ya Hu
  • Tüm Mutluluklar Yürekte
  • Dünya Yine De Yaşamaya Değer Bir Yer
  • Ecdada Vefa(!)
  • Deliriyor Muyuz Yoksa Işıklar Mı Kısıldı?
  • Bireycilik Tufanı
  • Kendine Merhamet Etmeyi Unutan İnsan
  • ANASAYFA
  • Genç Haber Merkezi
  • Gubar-ı Gam ve Birtakım Sesler

Gubar-ı Gam ve Birtakım Sesler

03.02.2021 14:42
Genç Haber Merkezi
1548
Burakhan Doğan

"Ana gibi yâr olmaz, Bağdat gibi diyar olmaz" demişti atalar, dedeler. Bağdat’ın masallar diyarı olduğu zamanlardan bir hikâyeyi anlatacağım sizlere bugün. Hoş, uzun vakit olmuştu kelimelerle iki kelam hoş muhabbet etmeyeli... 

Bağdatlı fakir bir adama büyük bir miras kalır. Adam onca malın, mülkün içeresinde yarınlar yokmuşçasına har vurup harman savurur. Gün gelir, elde avuçta hiçbir şey kalmamıştır. Varlık yerini yokluğa bırakmıştır. Adam pişmanlık içerisinde Allah’a yalvarmaya başlar.
 
“Allah’ım, bana para verdin, mülk verdin. Ben ise değerini bilemedim, hepsini tükettim. Ya bana bir geçim yolu daha göster ya da canımı al da kurtar beni...”
 
Adam o gece bir rüya görür, rüyasında Allah’ın dualarını kabul ettiği, Bağdat’tan Mısır’a gitmesi gerektiği ve oradaki defineyi bulması söylenir. Adam uykusundan uyanır uyanmaz rüyasındaki definenin peşine düşer. Issız çölleri aşar, kavurucu sıcakların altında definenin hayaliyle serinler. Uzunca bir yolculuktan sonra Mısır’a bitap halde varır. Aç ve susuz bir şekilde Kahire sokaklarında dolaşmaya başlar. Parası olmadığı için yiyecek bulamamıştır ve dilenmeye karar verir ancak gururuna yediremez, gece olmasını bekler. 
 
O sıralarda Mısır’da iyice artan hırsızlık olaylarından dolayı Halife geceleri sokağa çıkmayı yasaklamıştır. Bekçiler sıkı sıkı tembihlenmiş, kimi sokakta görürlerse anında cezalandırmaları emredilmiştir. Ferman bu ya bekçiler de dört gözle şehri kolaçan ediyorlardır. 
 
Bizim Bağdatlı kimsesiz sokaklarda dilenecek birilerini gözlerken bekçilere yakalanır. Bekçi feleğin çemberini hatırlatırcasına adamı döver. Adam bir yandan dayak yerken bir yandan da “Sokakta bu saatte ne işin var? Hırsızlık mı yapıyorsun? Kılık kıyafetin de pek yabancı. Kimlerdensin?” sözlerini işitir. Adam sözlerin ardından yalvarmaya başlar. “Ben buraların yabancısıyım, Bağdat’tan geldim, açım. Kimselere görünmeden dileniyordum.” deyince bekçi adamı dövmeyi bırakır. Sorar: 
 
“Deli misin sen? Bir insan Bağdat’tan dilenmeye buralara mı gelir? Neden geldin? diye sorar.
 
Bunun üzerine adam rüyasında gördüğü defineyi bekçiye anlatır, onu aramaya geldiğini söyler. Bekçi adamı dinlerken kahkahalarla gülmeye başlamıştır. Adam sözünü bitirdiğinde bekçi:
 
“Sen bir düşe kapılıp tâ buralara kadar gelmişsin. Belli ki akılsız birisin. Ben de yıllardır aynı düşü görür dururum. ‘Bağdat’ta falan mahallede filan evin bahçesinde şöyle bir define var, git onu al’ derler de gidip almam. Aklım başımda benim, senin gibi aptal değilim” der. 
 
Adam yediği dayakların acısını unutmuştur, çünkü bekçinin Bağdat’taki tarif ettiği ev adamın kendi evidir. Adam günün ağarmasını beklemeden aç ve susuz yollara düşer. Aştığı tepeleri yeniden aşar, kavurucu güneşin altında ilerlerken defineyi anımsayıp serinler ve evine varır. Evine vardığında defineyi bulur ve arzusuna kavuşur. 
 
Mevlâna “Nasipse gelir Çin’den Yemen’den, nasip değilse kayar gider elinden” der. Varsa nasibinde dayak yerken bulursun aradığını, zira odun yanınca kül, insan yanınca kul olur. Belki ayağımızın dibinde olanı fark etmek için, önce çölleri aşmak, ateşinde kavrulmak gerekir, aç kalmak, susuz kalmak, gam çeken derviş misal yol gitmek gerekir. Nimete kavuşmak için külfet çekti Bağdatlı. Ayağa batan dikenler gülün habercisidir, müsterih olunuz. Selametle...

BU YAZIYI BEĞENİN:

Yazar Hakkında

Burakhan Doğan

1999 yılının sıcak bir yaz akşamında Karaman’da dünyaya geldi. “Benim İstanbul’da bankalarım, şirketlerim var” diyerek babasının sabrını zorladığı çocukluk zamanlarında hayalindeki şehirde, İstanbul’da okula başlayacağını bilmiyordu. Okuma-yazmayı öğrendiğinde, okuyup yazmayı fazla sevmiş olacak ki bunu hayatının sonuna kadar yapmayı kendine düstur edindi. Haydarpaşa Lisesi’nden mezun olduktan sonra kendini Bursa’da makin...

Fikrinizi / Yorumunuzu Bizimle Paylaşın...

Son Manşetler

  • Seninle İki Şartla Evlenirim Ey Ömer!

  • Yitik Hikmet

  • Düşerek Büyüyen Bir Çiçeğiz

  • Eğer Ölürsem Benden Başka Kimseyle Evlenme!

  • Ölümün Hikâyesi

  • Yetim: İnsanlığı Yetiştiren İnsan

  • Gönül Elçileri Konuşuyor!

  • Ringelmann Etkisi: Bireyin Psikolojik ve Fizyolojik Süreci

  • Rahmet Dolu Misafir

  • Her Kesrette Bereket Var Mıdır?

  • Yeni Dünyanın Ebabilleri

  • Bu Da Geçer Ya Hu

  • Tüm Mutluluklar Yürekte

  • Dünya Yine De Yaşamaya Değer Bir Yer

  • Ecdada Vefa(!)

  • Deliriyor Muyuz Yoksa Işıklar Mı Kısıldı?

  • Bireycilik Tufanı

  • Kendine Merhamet Etmeyi Unutan İnsan

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  • 13
  • 14
  • 15
  • 16
  • 17
  • 18
  • Tümü

Benzer Yazılar

Seninle İki Şartla Evlenirim Ey Ömer!
Seninle İki Şartla Evlenirim Ey Ömer!
"Birincisi: Bana asla ser...
Yitik Hikmet
Yitik Hikmet
Yitirilmiş hikmeti yenide...
Düşerek Büyüyen Bir Çiçeğiz
Düşerek Büyüyen Bir Çiçeğiz
Peki doğan ne? Elbette ke...
Eğer Ölürsem Benden Başka Kimseyle Evlenme!
Eğer Ölürsem Benden Başka Kimseyle Evlenme!
Hz. Abdullah (ra) öyle bü...

Genç Dergisi 189. Sayı

POPÜLER YAZILAR

  • Son Eklenen
  • Çok Okunan
  • Haber Merkezi

Seninle İki Şartla Evlenirim Ey Ömer!

Yitik Hikmet

Düşerek Büyüyen Bir Çiçeğiz

Bir Selam Bin Kelam Doğurur, Bakarsın Kalpleri İslam`la Yoğurur

Eğer Ölürsem Benden Başka Kimseyle Evlenme!

Ölümün Hikâyesi

Yetim: İnsanlığı Yetiştiren İnsan

Genç Dergi Mayıs Sayısı Çıktı! 8021401

Bagamoyo Afrika... 4913563

Kasım Sayımız Çıktı! 3348683

Hangi Filmi Neden İzleyelim? (Özel Çalışma) 1163409

En Güzel Cuma Hediyeleri! 281586

10 Soruda Sen Kimsin? 261677

Leyla ile Mecnun Fuzuli mi? 161954

15.08.2022

Seninle İki Şartla Evlenirim Ey Ömer!

11.08.2022

Yitik Hikmet

07.08.2022

Düşerek Büyüyen Bir Çiçeğiz

01.08.2022

Eğer Ölürsem Benden Başka Kimseyle Evlenme!

01.08.2022

Ölümün Hikâyesi

31.07.2022

Yetim: İnsanlığı Yetiştiren İnsan

29.07.2022

Gönül Elçileri Konuşuyor!

Tüm Videolar

Video GENÇ

En Önemli Yetenek: Sunum!
Takip Edin

GENÇ Twitter Akışı

@gencdergi kullanıcısından Tweetler
TÜM FOTOĞRAFLAR

FOTOĞRAF GALERİSİ

  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
TÜM YAZILAR

GENÇ BİLİM

  • Yazmak Üzerine Bir Swot Analiz
    İnsanlığın tekâmül süreci...
  • Adâb-ı Muâşeret Hastalıkları ve Edebî İyilik Hâli
    Âdâb-ı muâşeret hastalıkl...

GENÇ FACEBOOK AKIŞI

Genç Dergi

İLETİŞİM

Reklam
ABONE OL!
Künye
Yazarlar
İletişim

GENÇ'ten

GENÇ'e Yazı Gönder
Yazı Atölyesi
Fotoğraf Atölyesi
Psikolojik Danışman
Ödüllü Test










GENÇ Bilişim © 2006 - 2022 . Tüm Hakları Mahfuzdur.
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS