
Dergimizin editörü Süleyman Ragıp Yazıcılar ile Okur Dergisi Editörü Yusuf Temizcan, her ay bu sayfalarda samimi, gerçekçi ve tatlı sohbetler ediyor. Sıcak bir sohbet kıvamında, uzunca bir nehir söyleşi arzu ediyorlar. Biraz ferahlamak, biraz sıkıcı gündemlerin dışına çıkmak ve biraz da kafa dağıtmak isterseniz güzel bir söyleşinin sizleri beklediğini söyleyebiliriz.
Hazine Avcılığına Talip Olalım
Süleyman Abi, son zamanlarda en büyük hayaliniz, gönlünüzden geçen en büyük arzu nedir diye sorsam? Gündelik bir mesele de olur, geleceğe dair bir tasavvur ya da insanlık için genel bir hissiyat da olur...
GENÇ şu an 14. senesinde. Bu kıymetli birikimi dünyanın çeşitli ülkeleriyle, farklı milletleriyle paylaşacak imkanlar hayal ediyoruz. Özellikle gençliği dert edinen, gönlü zengin, ufku geniş, işbirliğine açık, pratik ittifaklara sıcak bakan, bakışı berrak, kalpleri sevgiyle dolu insanlarla bir araya gelmeyi, ilişki kurmayı, ortak çalışmalar yapmayı hedefliyoruz. İyilikte ve takvada yardımlaşın buyuruyor Rabbimiz, her vesileyi fırsat bilip bu yarışta bayrağı coşkuyla dalgalandırmanın derdindeyiz.
Bizler hikaye avcılarıyız bir bakıma, hayrı, iyiyi, güzeli paylaşmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Dünyayı kelimelerle süslemenin, güzelleştirmenin çabasındayız. Kalem ve kelam ehli gençlerin sayısı artsın, onlarla tüm dünyayı kolaçan edelim, eşsiz ilham verici hikayeler derleyelim istiyoruz. Aynı şekilde, farklı devletlerden ve farklı milletlerden, iyi niyetli ve gayretli insanları burada ağırlayalım, birlikte neler yapabileceğimizi konuşalım diye hayal ediyoruz.
Gönlün muradı hiç biter mi Yusuf, şimdilik “dile gelen ele gelsin inşallah “ diyeyim.
GENÇ’ten söz açılmışken oradan devam edelim biraz daha dilerseniz abi. Genç Gönüllü Hanımefendilerin Üsküdar’da artık yeni bir mekanı var, çok coşkulu bir açılış yapıldı. Genç TV için güzel açılımlar olacak yakın zamanda. Türkiye Gençleşiyor projesi kapsamında “konuşan ve yazan gençlik” hayaliyle her ay çok güzel buluşmalar oluyor. Yazarlık Okulu’nda 60 arkadaşımız çok özel bir eğitim alıyor. Aşina’dan yeni kitaplar geliyor. Yeni ve güzel bir döneme giriyoruz belki de…
Hamdolsun, bereketli açılımlar devam ediyor. Bahsettiğin gibi, GENÇ Mekan ismi verilen yeni merkez, Üsküdar Fıstıkağacı’nda hanımefendiler için yeni bir cazibe merkezi olacak gibi. GENÇ TV’nin merkezini Acıbadem’e taşıma ve ekibi güçlendirme çabasındayız. Türkiye Gençleşiyor projesi İSE dilerim zamanla “Dünya Gençleşiyor” formatına evrilir, inşallah kelam ve kelam ehli insanlar kıtalar aşarak dünya gençleriyle de tecrübelerini paylaşır.
Yazarlık Okulu ilgiyle, özenle, büyük umutlarla takip ediliyor. Katılımcıların motivasyonu bir hayli yüksek. Senin gibi güzel bir ismin genel koordinatörlük yapması ise ayrıca kıymetli Yusuf. Çünkü bu tür çalışmalar belki birçok yerde mevcut, lakin biz dilerim hakkını verenlerden, “yapmış olmak için yapmışlardan” olmayız. Kelimeler cezbediyor, yazmak büyülüyor bizleri. GENÇ’e yolu düşen herkesin, bir şekilde ya yazmasını ya konuşmasını murad ediyoruz. Günün sonunda, her ikisini de yapabilenler çıkarsa, bize şükretmek düşüyor, bahtiyar oluyoruz, çok seviniyoruz.
Alemde geçerli olan kural, “önce ıslah, sonra imkan” şeklinde özetlenmiştir. Buna da delil olarak, İbrahim Peygamberin, mal, evlat ve can imtihanlarından geçtikten sonra, Rabbimizin kendisine “seni insanlara önder/imam seçeceğim” şeklinde buyurması gösterilir. Bu manada, dilerim bizler de önce gayret ederiz, çabalarız, koştururuz, hem içimizi hem de işlerimizi ıslah ederiz, en güzel şekle getiririz. Sonrasında da Allah lütuflarını çoğaltır, ikramlarını ziyadeleştirir, GENÇ ailesi olarak hayırda öncüler olmamızı nasip eder.
Aşk Şehidi Yıkanır mı?
Çoğu zaman kendimizi günlük telaşelere kaptırıp büyük hikayeyi ve yolculuğu unutuyoruz. Ne yapmalı ki geçiciliği, anlamı, aşkla yaşamayı, muhabbeti ve ölümü unutmayalım?
Böyle manalı sorulara nasıl cevap vereceğimi bilemiyorum çoğu zaman, lakin topu taca da atmak istemiyorum. Ortayı bulalım, öğrendiklerimden derlediğim birkaç şey paylaşmış olayım, böylelikle güzel manalar için köprü vazifesi göreyim.
Sabahları Risale-i Kudsiyye okumaya çalışıyorum. Eşsiz eserlerden biridir gönlümdeki. Orada, Mahmud Ustaosmanoğlu Efendi’nin güzel bir cümlesi geçti, paylaşmak isterim:
“İstikbal ne biliyor musunuz? İstikbal mezardan sonra başlar. Dünyanın istikbali için çobanlık edersin, dilencilik edersin, merdiven silersin, yine de bir çare bulursun. Orada bunları yapamazsın. İşte asıl o istikbale çare düşünmek lazım.”
Bir de şunu paylaşayım:
Biz çocukken, 90’ların Esenler’inde, kulaktan kulağa bazı şeyler duyardık. “Filanın babası Topkapı surlarının dibinde hazine arıyor” şeklinde. Kimi arkadaşlarımızın babaları, bir müddet ortadan kaybolurdu. Zannedersem, evlerin hanımları muhtemelen onlara “sen hazineyi bul da, istersen bir ay gelme beyim” bile diyordu o zamanlar. :)
Çok ilginçmiş :)
Öyle sahiden. Şimdi daha iyi yorumlayabiliyorum o yılları. İnsan bir hazinenin varlığını bilirse, arayışı bitmez, mücadelesi sürer, o uğurda fedakarlık yapar, ev halkı ona göre yeni düzen alır.
İslam insanlığın en büyük hazinesi. Allah farkına varmamızı, şuuruna ermemizi nasip etsin. Öyle bir hazine ki bu, diğer hazineler gibi haksız ve gizli bir şekilde elde etmemiz de gerekmiyor. Allah’ın sonsuz lütfu olarak bahşedildi, ikram edildi. Köşe bucak bu hazineyi aramamız, o içli ilahideki gibi “arayı arayı bulsam izini” deyip yollara düşmemiz icap ediyor.
Nasıl bir hazineye sahibiz, bunu anladığımız gün, aşkımız da şevkimiz de artacaktır. Çünkü o hazine bizi bizden alır, hayata anlam ve amaç katar, gözlerimizi fâni dünyadan bâki hayata çevirir, acıyı bal eyler, tarifsiz duyuşlarla içimizi yandırır. Nasıl mı? Yananlardan dinleyelim:
Muhammed Es’ad Efendi Hazretleri, Rasûlullâh’a duyduğu aşkın kavurucu ateşi içinde yanışını şu eşsiz mısralarla ifade eder:
Tecellâ-yı cemâlinden habîbim nev-bahâr âteş!
Gül âteş, bülbül âteş, sünbül âteş, hâk ü hâr âteş!
“Habîbim, senin güzelliğinin tecellî ederek ortaya çıkmasından dolayı, sana âşık olan ilkbahar dahî ateş, gül ateş, bülbül ateş, sümbül ateş, toprak ve diken bile aşk ateşi içinde!..”
Ne mümkün bunca âteşle şehîd-i ışkı gasl etmek?
Cesed âteş, kefen âteş, hem âb-ı hoş-güvâr âteş!
“Bu kadar ateşle aşk şehîdini yıkamak mümkün mü? Cesed ateş, kefen ateş, şehidi yıkayacak tatlı su dahî ateş!..”
Yusuf Soruyor, Süleyman Ragıp Cevaplıyor
Elinizde büyük bir makam ve imkan var. İlk nereye el atardınız, neyi değiştirmek isterdiniz?
Cengiz Anık Hocamızdan sıkça duyduğumuz “medyatik inşa” hususunda zamanın ve zeminin ruhunu şekillendirecek hakikatli eserler, filmler, videolar, belgeseller, TV programları vs. için elimden geleni ardıma koymazdım.
İyi ki tanımışım dediğiniz birinin ismini verin bize.
O kadar çok ki, bir kişiyle nasıl sınırlayacağımı bilemiyorum. Şiirlerimden birinde ifade ettiğim gibi, kalbi sevgi dolu herkesi iyi ki tanımışım.
Kalbi sevgi dolu insanların yanı olsun yerim
Süreyim biraz sefa garazsızlıktan mütevellit
Çocuklarınızla en çok ne yapmayı seviyorsunuz?
Zuhurat gezileri. :) Ve yüz yüze bakıp konuşmayı. Doğrusu onlara miras olarak güzel ahlak bırakabilirsem, bu en büyük bahtiyarlıklarımdan biri olur.
Süleyman Ragıp Soruyor, Yusuf Cevaplıyor
Cumhurbaşkanı ile kısa bir görüşme yapacak olsan, hangi konuyu açardın?
Çok güzel bir fikrim var burada onu söylemeyeyim :) Önce ondan bahsederdim herhalde, vakit kalırsa ülkedeki adaletsizliklerin canımızı acıttığını hatırlatırdım.
İradeni güçlendirmek için özel stratejilerin var mı?
“İşimiz vaktimizden çok” hatırlatmasını sık sık kendi nefsime yapıyor ve imkanları yeterince kullanmazsam vebali olur düşüncesini aklımdan çıkartmamaya çalışıyorum. Bu da nispeten atalete düşmemi engelliyor. Bir de kendime sürekli iş üretmeye gayret ediyorum ki boş kalmayayım. Hayatımın hiçbir döneminde tek bir işle ilgilenmedim Süleyman abi, daima üç dört farklı ana işlerim ve onların onlarca alt başlığı oldu. İrade konusunda bunu önemsediğim için bilhassa buraya not düşmek istedim.
Atakan’la ilgili yorum yapmayan bir sen kaldın, bekliyoruz. :)
Aslında ilk çıktığında twitter’da bir şeyler yazdım, sonra baktım kıvrak zekasıyla değil de ukalalığı ile ön plana çıkmaya başladı, sileyim en iyisi dedim :) Ne diyelim, erken gelen bu “büyük balon şöhretten” ötürü Allah yardımcısı olsun. Çok da şey yapmayalım bence.