Anadolu, Grekçe Anatolia’dan bozma olan bir kelimedir. Kadim halkların yaşadığı ve 2000 yıl önce Romalılara ev sahipliği yapan bu topraklar, 1000 yıldır Müslüman Türklere ev sahipliği yapmaktadır. Büyük Selçuklu Devleti kurulmadan başlayan akınların Malazgirt Zaferi’ni takip etmesinden sonra Anatolia, peyderpey, Anadolu olmaya başlar. Sangaryos Sakarya, İkonyum Konya, Kayser Kayseri, Nikea Bursa, nihayetinde Konstantinapolis İstanbul olacak ve tarihe bu isimlerle kazınacaktır. Kurduğu cihan devletinin yıkılmasından sonra kavl-i kadar eden Anadolu’nun son sakinleri, Milli Mücadele ile cihana, kıyamete kadar bu topraklarda kalacaklarını ilan etmişlerdir. Ancak, Anadolu’ya sakin değil de sahip olmak isteyen, bereketinden değil de stratejik özelliğinden, sömürülmesi mümkün zenginliğinden fayda bekleyenler bu topraklar için hala plan yapmaktalar.
Katledilen Diplomatlar
Sözde Ermeni meselesini uydurarak içerisinde ASALA terör örgütünü çıkarmak da bu planın bir dönem işlediği bir cephesidir. ASALA terör örgütü Anadolu’nun doğusunu sözde Ermeni yurdu saymaktan hareketle, Osmanlı’nın bekasını korumak için ifa ettiği Tehcir’i bahane görerek, genellikle Türk büyükelçilik çalışanlarını hedef almayı eylem pratiği olarak benimsemiş bir terör örgütüdür. Onlarca Hariciye mensubumuzu şehit etmiştir. Talat Paşa’yı da katledenlerin devamı olan ASALA, 22 Ekim 1975 ayında Viyana Büyükelçimiz Hüseyin Daniş Tunalıgil’i şehit eder. Beş gün sonra da Paris Büyükelçimiz İsmail Erez ve şoförü de Ermeni militanlarca şehit edilir. Geçtiğimiz günlerde Irak’ın kuzeyinde şehit edilen personelin katledilişi ASALA’yı çağrıştırmaktadır. Anadolu’yu Anatolia’ya çevirmeye yönelik planlar, bu suikast ile de anlaşılmıştır ki hala devam etmektedir. Bölücü terör örgütü üzerine böyle bir yapıyı diriltmeye çalışmak, Türkiye’nin yürüyüşünü kesmeye yöneliktir. Ama biz inanıyoruz ki Anadolu, kıyamete kadar şimdiki sakinlerinin yeri ve yurdu olmaya devam edecektir.