
Diğer bilim dallarından insan ve toplumu anlamaya çalışmasıyla ayrılan sosyal bilimler, doğası gereği hep tartışmaların odağında olmuştur. Bunun en büyük nedeni de yorumlanan hadisenin sebep-sonuçlarının değiştiği durumlarda bugünü etkileyen dünün de ‘değişeceği’ fikridir. Sosyal bilimler arasında ise bu yoruma en çok uyan, aslında en çok uyduğu düşünülen ilim dalı ise hiç şüphe yok ki tarihtir. Tarih, özetle insana dair her şeyi içerisine alan insana dair aranan şeyleri ortaya çıkaran bir cevher mesabesindedir. Sosyal bilimlerde genellikle mezkûr ilme veya yaklaşımına tenkit getirilirken tarihte bu durum bambaşkadır. İlmin usulüne, tarihçiye veya tarihçinin usulüne tenkit getirmek bazı ‘başı dertlilerin’ işidir. Genel olarak anlayan/anlamayan, bilen/bilmeyen, geçmişe dair fikir söyleme zorunluluğu hisseden herkes, tarihin yaşanmışlıklarına ‘laf-söz’ getirir. Falanca hadisenin sebeplerini irdelemek yerine ‘şöyle olsaydı’ veya ‘böyle olmamalıydı’ fikirleri havada uçuşurken tarihin acı-tatlı sayfalarının tozları kaldırılır. Bu bakımdan tarihçinin de tarihin bizzat kendisinin de işi zordur. Bu kesinlikle bir zihniyet veya yaklaşım meselesi olmakla beraber hakikatin karşısında durmak demektir.
Tarih Bize Neyi Öğretir?
Öncelikle şunu bilip kabul etmek gerekiyor: Tarihi; acısı ve tatlısıyla, iyisi ve kötüsüyle bir bütün olarak irdelemeli, tarihi yaşayanların da bizler gibi insan oldukları gerçeğini asla göz ardı etmemeliyiz. Aksi takdirde tarih; ideolojik saiklerin, siyasi propagandaların veya güncel politik tutumların referans noktası olarak yorumlanmaktadır. Geçmiş elbette bugünü ve yarını etkilemiştir, etkilemeye devam edecektir. Ancak günümüzde yapılan şey, hataları kendimizden, devrimizden değil de tarihten bilmek veya hesabı tarihten sormaktan ibarettir. Hal böyle olunca tarih ‘geçmişin geleceğe ışık tutan tecrübe ve bilgisi’ olmaktan çıkıyor. Subjektif meseleler rövanş sahnesine döndürülerek, hem hakikate ihanet ediliyor hem de tarih ilmine büyük bir haksızlık ediliyor. Ezcümle: Tarihe hüküm vermek yerine, tarihi okumak şarttır.