Yahya Uyar
1500’lü yıllardan sonra Portekizlilerin bölgeyi istilası ile birlikte Müslümanlar için büyük sıkıntılar baş gösteriyor. Katliam, yoksulluk, kendi topraklarından kaçmak gibi birçok durumla karşılaşıyor insanlar. Bugün başkent Manila’da bulunan İntramuros bölgesinde Portekizliler tarafından 30 bin Müslümanın yakılarak katledildiği o utanç yeri halen açık hava müzesi şeklinde gezilebiliyor.
Geçtiğimiz Kurban Bayramı’nı ülkemiz insanlarının emanetlerini ulaştırmak maksadıyla Moro Müslümanlarıyla geçirdik. Moro bölgesi Filipinler ülkesi sınırları içerisinde yer alan özerkliğini geçtiğimiz Ocak ayında kazanan, çoğunluk olarak Müslümanların yaşadığı bir coğrafya.
Filipinler bize göre dünyanın bir diğer ucu. Tam anlamıyla bir Uzak Doğu ülkesi. Yüz yirmi milyon insan yaşıyor, ağırlıklı olarak Katolik Hristiyan inancına mensuplar, ülkede en büyük ikinci din ise İslamiyet (on beş milyon) olarak kabul görüyor.
Moro Müslümanları Kimdir?
Filipinler’in Mindanao, Palawan ve Sulu takımadalarıyla diğer güney adalarında yaşayan Müslüman topluluklar Morolar ismiyle anılıyor.
Filipinler nüfusunun yaklaşık yüzde 11’ini oluşturan Morolular, İslam’ı 12. yüzyılda benimsedi. Nüfusu 10 milyonun üzerinde olan Moroluların en yoğun yaşadıkları bölgeler Maguindanao, Lanao del Sur, Sulu, Tawi Tawi ve Basilan olarak sıralanıyor.
Moro serüveni aslında bizim için hiç de yeni bir süreç değil.
Bir zamanlar, Yemenli tüccarların dürüstlüğü ve adaletinden çok etkileniyor bölge halkı. Bu dinin temsilcilerindeki bu üstün maneviyata hayranlıkla kabul ediyorlar İslam’ı.
1500’lü yıllardan sonra Portekizlilerin bölgeyi istilası ile birlikte Müslümanlar için büyük sıkıntılar baş gösteriyor. Katliam, yoksulluk, kendi topraklarından kaçmak gibi birçok durumla karşılaşıyor insanlar. Bugün başkent Manila’da bulunan İntramuros bölgesinde Portekizliler tarafından 30 bin Müslümanın yakılarak katledildiği o utanç yeri halen açık hava müzesi şeklinde gezilebiliyor.
Moro İsmi Nereden Geliyor?
Moro kelimesi, “Moor (Faslı)” kelimesinden türerken, “Moor” da kuzeydoğu Afrika’da eski Roma’nın Moritanya vilayetinde yaşayanlar için kullanılan Latince “Mauru” sözcüğünden geliyor. Bugün bu bölgede Cezayir, Moritanya ve Fas bulunuyor.
Morolular 20. yüzyıla kadar bağımsızca yaşarken, Amerikalıların 1945 yılında yönetimi Filipinlere bırakmasıyla birlikte bölgede Müslüman halkı hedef alan saldırıların etnik temizliğe dönüşmesi, Moroların kendilerini korumak amacıyla 1970’li yıllarda Moro İslami Kurtuluş Cephesi’ni (MİKC) kurarak silahlı mücadele kararı almasına neden oldu. Filipinler devleti ile Morolu Müslümanlar arasında 40 yılı aşkın süre devam eden çatışmalarda 5 milyon Müslümanın yaşadığı Mindonao’da 120 binden fazla kişi hayatını kaybetti, 2 milyon kişi mülteci durumuna düştü.
Bugün gelinen noktada ateşkes ilan edildi ve yıllarca süren mücadelenin ardından Moro Müslümanlarının yaşadığı bölge geçtiğimiz Ocak ayında özerk bir yapıya kavuştu. Yapılan referandumla birlikte çoğunluğun evet oylaması sonucu Magindanao adasının büyük bir kısmı artık Morolular idaresinde olacak.
Geçtiğimiz yıl bölgeye gittiğimizde bölgede büyük bir gerilim ve stres vardı. Bu yıl bu sorunlar yerini huzura bırakmış durumda. Moro Müslümanları şimdi ele geçen bu fırsatı en iyi şekilde kullanma niyetinde.
Çünkü 2022 yılında bölgede yeni bir seçim olacak. Moro Müslümanlarının lideri Haji Murad şu ifadeleri dile getirdi:
“Bizler bu zamana dek silahlı mücadeleyi omuzladık ve bu noktalara getirdik. Fakat siyaset, eğitim ve modern ulusları anlama konusunda yetersiziz. Başta Türk halkına ve Uzakdoğu Müslüman ülkelerine güveniyoruz. Bu konuda çok tecrübesiziz ve sizler olmadan bu süreci başaramayız.”
Bizim sahadaki gözlerimiz de maalesef bu yönde. Özerk bölgenin kalkınması, kurumsal yapıya kavuşması, gençlerinin eğitimi için ülkemizin bölgeye destek vermesi elzem bir durum.
Artık STK’lar olarak Ramazan, Kurban gibi dönemsel yardımların ilerisine geçerek başta eğitim konusunda bölgede varlık göstermemiz gerekiyor.
Çünkü dini ve kültürel değerleri yok soyan, amaçsız ve anlamsız bir dünyevileşmeyi teşvik eden bazı küresel vakıflar, bölgede yıllardır kalıcı çalışmalar yapıyorlar.
Moro Müslümanları Lideri Haji Murad’ın Odasında Yaşadığım Şaşkınlık
Ülkemizde 1970-80’li dönemlerde Akıncılar, Moro Mücadelesini yakından takip etmişler ve destek olmuşlar. Bu süreçte şehit Metin Yüksel’in bizzat kendisinin çizdiği Moro müdafaasını simgeleyen resim çerçevesi üstad Haji Murad’ın odasında asılıydı. Moro ile olan bağımızın ne kadar sıcak olduğunu bir kez daha yakinen hissettim o an.
Bölgede Osmanlı İzleri
Filipinler ve civarındaki ülkeler Osmanlı’nın ulaşamadığı veya ulaşmakta geciktiği bölgeler arasında yer alıyor. Fakat bu coğrafyadaki Müslümanlar ile olan ilişkimiz hep devam etmiş. Mindanao adasında yer alan Taluksangay bölgesinde 1886 yılında Abdülhamid Han tarafından inşa ettirilen cami bunun bir vesikası adeta. Bu güzel eser bana Mevlana Hazretleri’nin “Şems bana bir şey öğretti, dünyada bir tek kişi üşüyorsa ben ısınamam” sözünün sorumluluğunu hatırlattı yeniden.
Ayrıca Abdülhamid Han bölgeden sürekli haberdar olmuş ve birçok kez desteğini bildirmiş. 1800’lerin sonun bölgeye Amerika’nın istilasından Moro Müslümanlarını korumak ve müdafaa etmek niyetiyle bölgedeki insanları örgütlemek üzere Teşkilat-ı Mahsusa’dan görevlendirdiği bir ekip göndermiş ve bu güzel insanlar bir daha dönmeyeceklerini bildikleri halde vazifeyi yerine getirmek üzere bölgeye gitmişler.
Marawi City şehrinde yaşayan Alonto ailesi işte bu gidenlerin soyunun devamını teşkil ediyor. Marawi şehrinde karşılaştığımız Ahmad Alontoya, sorduğunuzda dedesinin isminin İsa Özal olduğunu söyler size. İşte bu gidenler sayesinde Amerika Marawi City gibi örgütlenen bu bölgelere girememiş.
Müze Ziyaretinde Karşılaştığımız Kur’an-ı Kerim
Geçtiğimiz ay ziyaret ettiğimiz Marawi City şehrinde üniversite içerisinde yer alan müzeyi de ziyaret ettik. Ziyaret esnasında çok özel bir Kur’an-ı Kerim nüshası ile karşılaştık. 1890 yılında İstanbul’da baskısı yapılan Kur’an-ı Kerimler halifenin emriyle dünyanın dört bir tarafındaki İslam coğrafyasına ulaştırılıyor. İşte o nüshalardan bir tanesi de bu müzede sergileniyor.
Marawi Özelinde Birkaç Cümle
Marawi şehri mücadeleci insanlar şehri diye biliniyor. Ülkede neredeyse tamamı Müslüman olan tek şehir diyebiliriz. Hatta şehir girişinde şöyle bir yazı karşılıyor sizi: “Islamic City Of Marawi”
Bölgeye maalesef son zamanlarda DEAŞ musallat oluyor. 2016 yılında bu bölgede gerçekleştirdiği eylemler sonucunda Filipinler hükümeti ve Amerika hükümeti şehrin boşaltılmasını isteyerek 300 bin insanın yaşadığı Marawi şehrini önce bombalıyor, ardından lokal arazi çalışması ile tüm evleri harabeye dönüştürecek müdahalelerde bulunuyor. Ülkemizde pek gündem olmasa da Marawi şehrinin merkezi şu anda Halep’ten, İdlip’ten farksız.
Bir gün içerisinde tüm şehir mülteci konumuna düşüyor. Bölgeye yaptığımız ziyarette özel izin alarak yasaklı bölgeye girdik ve yaşananlara gözlerimizle şahit olduk. Önceden cıvıl cıvıl olduğu söylenen bu güzel şehir adeta hayalet şehre dönüştürülmüş. Camiler, haneler, okullar, hastaneler yağmalanmış durumda. Olay 2016 yılında yaşanmış olsa da halen şehir merkezine girişler yasak. Ülke yönetimi ise halen şehri ıslah ve inşa etme anlamındaki sözünü yerine getirmiş değil maalesef. Fakat Marawililer dirençli ve inançlı insanlar. Hayattan çok büyük beklentileri yok, fakat hiçbir zaman umutlarını da kaybetmiş değiller. Türkiye’den kardeş elini uzatmasını ve sahipsiz bırakılmamalarını istiyorlar.
Bölgede yaşayan Müslümanlar çok naif, kibar ve incinmekten çok incitmemeyi önceleyen insanlar.
Moro bölgesindeki vazifemizi yerine getirdikten sonra bir daha ki kavuşma anına kadar ayrıldık. Son olarak dönüş yolunda yaşadığım bir hatırayı paylaşarak bitirmek isterim.
Kim İmam Olacak?
Manila Havalimanında işlemlerimi yaptıktan sonra namaz vaktine çok az kaldığını farkedip mescide gittim. Baktım 5-6 kişilik bir grup namazı bekliyor. Birisi ezan için hazırlanıyordu. Tek çekik gözlü olmayan ben olunca dikkat çektim sanırım.
“Nerelisin” diye sordular.
“Türkiye” dedim, “o zaman imamlık sana düşer” dediler.
O kadar itiraza rağmen bu görüşü değiştiremedim. Namaz sonrası peki siz nerelisiniz dediğimde biz Marawi şehrindeniz dediler. Yani son Osmanlı Halifesi Abdülmecid Efendiye dek halifeye bağlılıklarını bildiren şu meşhur Morolular.
Fark edemediğimiz bir husus var ki, biz halen beklenen bir milletiz. Biz halen imameyiz.